Ergenekon Davası'nın tutuklu sanığı Fatih Hilmioğlu Anayasa Mahkemesi'ni kararı üzerine Çapa'da bulunan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Fatih Hilmioğlu'nun avukatı ve kardeşi Hayati Hilmioğlu, buradan çıkacak raporları Anayasa Mahkemesi'ne sunacağını belirterek, Adli Tıp Kurumu, Cumhurbaşkanı'nın istediği şekilde rapor verirse zaten bu raporu mahkeme değerlendiriyor. Tahliye için yeterli oluyor. Adli Tıp Kurumu baskıların altında görevini yapmıyor dedi. Ergenekon Davası'ndan 23 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 5 yıldır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İnönü Üniversitesi eski Rektörü Fatih Hilmioğlu, Anayasa Mahkemesi'ni kararı üzerine İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. 4 saat süren tahlil ve muayenenin ardından Fatih Hilmioğlu, cezaevine götürüldü. Hastane bahçesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Fatih Hilmioğlu'nun avukatı ve kardeşi Hayati Hilmioğlu, Öğlen saat 1200 gibi hastaneye getirildi. Gastroenteroloji bölümüne sevk edildi. Oradan da Hepatoloji ve psikiyatri bölümüne gönderildi. Hastalığı ilgili raporu düzenleyip cezaevine gönderecekler. Sağlık durumu ile ilgili herhangi bir bilgi verilmedi. Buradan çıkacak olan raporu benim elime geçer geçmez tekrar Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğim. Fatih Beyin sağlık durumu ile ilgili bütün raporları 20 gün önce AYM'ye sunduk. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nin verdiği ilk sağlık raporunda Hilmioğlu'nun ileri derecede siroz ve karaciğer hastalığı teşhisi konulmuştur. Dolayısıyla cezaevi şartlarında hayati ölüm tehlikesi vardır. Önce bu raporlarla 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye talebinde bulunduk. Mahkeme 'bu raporlar bizi bağlamaz, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor isteriz' dedi. Bu raporları Adli Tıp Kurumu'na gönderdik. Adli Tıp Kurumu da 'Fatih Hilmioğlu iki ayda kontrol edilmek şartıyla cezaevinde kalabilir' diyor. Bu rapor üzerine cezaevine gönderildi dedi. KURUMLAR BASKI ALTINDA Fatih Hilmioğlu'nun raporuyla ilgili karar verecek kurumların baskı altında olduğunu savunan Hayati Hilmioğlu, ?Yapılan ultrasonda karaciğerinde kanser şüphesi teşhisi konuldu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde profesörler, 'biz Mehmet Haberal'ın raporlarına imza atan 3 profesör tutuklandıktan sonra, artık raporlara böyle yazı yazmaya çekiyor ve korkuyoruz dediler. Adli Tıp Kurumu, üniversiteler, devlet hastaneleri, bilirkişi müesseseleri, TÜBİTAK ve yargı tamamen baskı altında. Bir sene önce Fatih Hilmioğlu oğlunu trafik kazasında kaybetti. Ondan sonda psikolojik depresyona girdi. Bununla ilgili hastaneden 'Her an intihar edebileceği' yönünde rapor verdi diye konuştu. CUMHURBAŞKANLIĞI'NIN KONUYLA ALAKASI YOK Adli Tıp Kurumu'nun baskı altında olduğunu savunan Hilmioğlu, ?Kimse görevini yapmıyor. Konuyu Cumhurbaşkanlığı'na atıyorlar. Halbuki Cumhurbaşkanlığı'nın bu konuyla bir alakası yok. Cumhurbaşkanlığı'nın sistemi farklı. Sayın Cumhurbaşkanı bu konuyla ilgileniyor. Fakat usul öyle değil. Adli Tıp Kurumu, Sayın Cumhurbaşkanının istediği şekilde rapor verirse zaten bu rapor mahkeme tarafından değerlendiriliyor ve tahliyesi için yeterli oluyor. Adli Tıp Kurumu baskıların altında, görevini yapmıyorö dedi. Basın açıklamasının ardından Hilmioğlu, hastaneden ayrıldı.