SAKARYA Nehri'nin çıktığı yer olan Eskişehir'in Çifteler İlçesi'nde istilacı balık türlerinden İsrail sazanı, Çakıl balığı, Tilapya balığı ve Kara yayınının diğer balık türlerini tehdit ettiği bildirildi.
"Türkiye'de uzun zamandır maalesef istilacı balık meselesi söz konusu. Özellikle de küresel ısınma ve insanların çok kolay bir yerden bir yere ulaşmasıyla birlikte bu sorun da ortaya çıkıyor. İlk defa 1988 yılında halk tarafından İsrail sazanı olarak bilinen Carassius gibelio balığı istilacı olarak bildirildi ve maalesef çok kısa zamanda 10 yıllık bir süre içersinde Türkiye'de birçok yere yayıldı. Ekolojik şartların bozulması istilacı balıkların daha yoğun ve baskın halde sularımızda görülmesine sebep oluyor. İsrail sazanından sonra Küçük çakıl balığı, Güneş balığı gibi 8-10 civarında tehlikeli sayılabilecek balık istilacı hale geldi. Bu balıkların istilası ile birlikte diğer türlerin yaşam haklarını hemen hemen ellerinden alıyorlar ve böylelikle yoğun popülasyonlar oluşturuyorlar. Çoğunlukla halk tarafından eti bilinmediği ve sevilmediği için avlanması da çok söz konusu olmuyor. Ülkemizde hem ekolojik anlamda hem de ekonomik anlamda çok ciddi zararlar veriyor bunlar."
10 BALIKTAN 9'U İSTİLACI ÇIKIYOR
Eskişehir'in de istilacı balıklardan nasibini alan şehirlerden biri olduğunu belirten Doç.Dr. Özgür Emiroğlu, Sakarya Nehri'nin çıkış yeri olan Çifteler İlçesi'ndeki Sakarbaşı mevkiinde 'İsrail sazanı', 'Çakıl balığı', 'Tilapya Balığı' ve 'Kara yayın' gibi istilacı balık türlerinin yaşadığını, bunların diğer balıklar için büyük tehlike oluşturduğuna dikkat çekti. Doç.Dr. Emiroğlu şunları kaydetti:
"Maalesef Eskişehir de bu istilacı balıklardan nasibini alan şehirlerden bir tanesi. Özellikle Sakarbaşı olarak tarif edilen Sakarya Nehri'nin doğduğu Çifteler bölgesinde 4 tane istilacı tür aynı anda ciddi bir popülasyon oluşturmuş durumda. Bunlardan bir tanesi İsrail sazanı, bir tanesi Tilapya balığı, bir tanesi Kara Yayın balığı ve bir tanesi de Çakıl balığı; bu 4 tür burada yaşıyorlar. Bu bölge balıkçılık açısından Türkiye'nin gen merkezlerinden bir tanesi. Çok ciddi anlamda balık üretme potansiyeli var. Fakat bu istilacı balıklar burayı istila ettiğinden beri o doğal türler maalesef yavaş yavaş yok oluyorlar. Hemen hemen 10 yılı aşkın süredir o bölgede çalışıyorum. Son yıllarda yaptığımız avcılık sırasında 10 balıktan 8 ya da 9'u istilacı, bir tanesi doğal çıkıyor. Eğer önlem almazsak bir mücadele gerçekleştirmezsek o bölgedeki bütün doğal balıklarımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Çifteler bölgesinde Kara yayın balığı da yaz günü zaman zaman tarlalara çıkıyor. Kısa mesafeli yürüme özeliği var. Suyun dışına çıkıp sığ sularda avlanma özelliği gösteriyor. Bu bölgede büyük problem yaratıyor. Bu balık, doğal yayınımızı yok etti."
SÜS HAVUZLARINDAN GELEN TEHLİKE
Doç.Dr. Özgür Emiroğlu, Eskişehir'de belediyeler tarafından yapılan parklardaki süs havuzları ve göletlere de istilacı balıkların atıldığını öne sürerek, "Göletlerimize görsel amaçlı atılan balıklar da bu İsrail sazanının olduğu türden. Bunlar kapalı ortamda dışarı çıkmıyorlar ama bu balıklar bir taşkın durumunda eğer Porsuk Çayı'na karışırsa, zaten normal şartlarda doğal olmayan genetiği ile oynanmış özel üretilmiş balıklar, yeni bir tehlike oluşabilir" dedi.