ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'ne bağlı Ahmetler Köyü'ne kurulmak istenen hidroelektrik santraline (HES) bölge sakinlerinin tepkisi sürüyor. Ahmetler köylülerinin sözcüsü Mustafa Koç, "Köyün bulunduğu alan 'Ekolojik Turizm Alanı' olarak belirlenmiştir. Bir orman köyü Ahmetler'de yakın bir gelecekte yaşama imkanı kalmayacaktır" dedi.
Manavgat'ın Ahmetler Köyü'ne yapılmak istenen HES'e karşı bir süredir çadırlarda direnen köylüler, kurdukları Ahmetler Kültür ve Dayanışma Derneği aracığıyla basın toplantısı düzenledi. Antalya kent merkezinde, aynı zamanda sahibi olduğu Güneş Dershanesi'nde yapılan toplantıda dernek sözcüsü Mustafa Koç, 400 metre derinliğe sahip ve her yıl 10 bine yakın turistin ziyaret ettiği Ahmetler Kanyonu'nun, yıllık 9960 megawatt'lık bir mikro HES projesi yüzünden kuruyup gitme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Irmağın sularının Devlet Su İşleri'yle yapılan anlaşmayla 49 yıllığına satıldığını kaydeden Koç, HES projesi hazırlanırken Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu alınmadığını, kanyon kenarındaki Ahmetler, Güçlüköy ve Gençler köylerine haber verilmediğini savundu. Mustafa Koç, "Proje bölge tam incelenmeden, içindeki canlılar, Ahmetler Köyü'nün içme ve sulama sularının geleceği hiçe sayılarak Ankara'da masa başında hazırlanmıştır" iddiasında bulundu.
Projeyle ırmaktaki suyu dere yatağından alarak 3.5 kilometre ileriye taşımak için tüneller açıldığını belirten Mustafa Koç, "Tünelin 1 metresinde 4.5 kilometre dinamit patlatılacağına göre 16 ton dinamit kullanılacak demektir" dedi. Bunun doğal sonucu Ahmetler'in heyelanlara açık bir yer haline geleceğini savunan Koç, proje nedeniyle bölgede milyonlarca ağacın kesileceğini savundu. Mustafa Koç, şöyle konuştu:
"Çevre düzeni planında köyün bulunduğu alan 'Ekolojik Turizm Alanı' olarak belirlenerek 'Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi' olarak işaretlenmiştir. Böylece köyümüzün topraklarının bir yandan turizm merkezi olacağı planlanmış, bir yandan da tarım arazileri korunmuştur. Kanyon ve çevresi makilik ve fundalık- çalılık olarak 'Özel Korunan Alanlar' kapsamındadır. Proje yapılırken bütün bunlara, insan hayatına ve kanyondaki endemik bitki türleriyle tıbbi bitkilere hiç dikkat edilmemiştir. Tarım, hayvancılık ve turizm fırsatları bölge halkının elinden alınarak şirketlere satılmıştır. Bir orman köyü Ahmetler'de yakın bir gelecekte yaşama imkanı kalmayacaktır."
Ahmetler köylülerinin geleceklerini tehdit eden HES projesine karşı bir süredir direnişte olduğunu hatırlatan Mustafa Koç, çadırlarda devam eden direnişte 3 kez şirket elemanlarınca silahlı, taşlı ve sopalı saldırıya maruz kalındığını söyledi. Askerlerin, 24 saat kanyonda bulunan eski bir iş makinesinde nöbet tuttuğunu belirten Mustafa Koç, "İş makinesi kanyondan çıkarılmalı ve yaklaşan kış günlerinde asker kışlasına dönmelidir" dedi.
Son dönemde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın yaptıkları açıklamalarla HES inşaatlarında sıkıntılarını mevcut olduğunun artık hükümet düzeyinde de kabul edilmeye başlandığını kaydeden Koç, henüz kazma vurulmadan projenin iptal edilmesini talep etti.