DİYARBAKIR'da, 2008 yılında bir dershanenin önüne yerleştirilen bomba yüklü aracın PKK'lılar tarafından patlatılması sonucu yaşamını yitiren 6'sı öğrenci 7 kişi 'Eğitim şehitlerinı anma' adı altında iki ayrı törenle anıldı. Saldırıda oğlu Eren Şahin'i kaybeden AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, gözyaşı döktü.
Diyarbakır'ın merkez Yenişehir İlçesi'nde 3 Ocak 2008 günü, kentin en kalabalık yerlerinden olan Selahattin Yazıcıoğlu Caddesi'nde bir dershanenin önüne park edilen bomba yüklü araç, askeri servis otobüsünün geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlatıldı. Patlamada dershane öğrencileri Rıdvan Süer, Ferhat Mutlu, Eren Şahin, Engin Taşkın, Salih Ekinci, Melek İpek ve Diyarbakır adliyesinde çalışan Cengiz Kaya yaşamını yitirirken, 30'u asker 67 kişi yaralandı.
Olay yerinde yapılan anmaya saldırıda lise öğrencisi oğlu Eren Şahin'i yitiren AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat ile ölenlerin yakınları katıldı. Ölenlerin fotoğraflarını taşındığı anmada olay yerine karanfiller bırakıldı.
Olay yerindeki törenin ardından ikinci tören Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Buradaki törene ailelerin yanı sıra Vali Mustafa Cahit Kıraç, Emniyet Müdürü Recep Güven, İl Jandarma Komutanı Hilmi Atabay, öğretmen ve öğrenciler katıldı. Yaşamını yitiren 6'sı öğrenci 7 kişi için Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan slayt gösterimin ardından, saldırıdan yaralı kurtulan Vedat Bora, yaptığı konuşmada çözüm sürecinin olumlu etkisini dile getirip, şöyle dedi:
"Bizleri bu süreçte umutlandıran ve güçlendiren şey yıllarca kanla beslenen güçlerin nihayet kan kahvesinin acı kokusunu almaları olmuştur. Hepimizin bildiği gibi 1 yılı aşkın bir süredir dağlarımızdan şehit haberleri almıyoruz. Ne güzel ve daha önce hiç dillenmediği kadar çok barış konuşuluyor memleketimizde bugün. Önemli olan şeyse temeli atılmış olan bu barış inşasının tamamlanıp korunmasıdır." ERONAT: GÖZYAŞININ RENGİ ANNELİĞİN İDEOLOJİSİ YOK
Saldırıda ölen Rekabet Kurumu Fen Lisesi öğrencisi Eren Şahin'in annesi AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, 3 Ocak'ın Eğitim Şehitlerini Anma günü olarak kabul edildiğini belirterek, şöyle dedi:
"3 Ocak'ta patlayan bu bombayla yalnız biz evlatlarımızı kaybetmedik, ailelerimizin ve bizlerin hayatı kökten değişti. Bizler evde hiç çocuklarımızdan bahsetmiyoruz. Eğer çocuklarımızdan bahsedersek onları kaybettiğimizi kabullenmiş olacağız. Biz bu kaybedişi reddettiğimiz için göz göze bile gelmiyoruz. Evlat kaybetmenin acısı o kadar büyük ki, bunu kabul etmek pek mümkün olmuyor. Evladınızı kaybedince, hele bir de anneyseniz işiniz çok zor. Benim siyasete giriş sebebim evladımı kaybıydı. Bugün dağlarda son 30 yılda 22 bin gencimiz ziyan oldu. 8 bin asker, polis ve güvenlik görevlimiz, 3 bin 557 sivil şehidimiz var. Ben açıkçası bu 40 binden fazla canının bir istatistik olarak kalmasını istemedim. 40 binden fazla bir trajediydi bu. İşte trajedileri dile getirmek için, belki de çözüm bulabilmek, bağırmak, haykırmak için, dertlerimizi anlatabilmek için siyasete girdim. İnsan hakları alt komisyonunda bir yıl görev yaptım. Bu çalışmalarım sırasında evladını dağda kaybeden annelerle de, evladını asker, eşini polis olarak şehit vermiş çocuklarla, ailelerle, annelerle babalarla karşılaştım. O zaman fark ettim ki gözyaşının rengi yok, anneliğin de ideolojisi yok. Bizim dillerimiz farklı olabilir, farklı dillerde konuşabiliriz ama bizim beden dilimiz aynı. Bizler aynı düğünlerde, aynı şekilde kucaklaşıyor, aynı camilerde aynı kıbleye yöneliyoruz. Bizleri bir mozaiğin tek tek parçalarıyız. Bizleri ayırmak mümkün değil, bunun için mücadele verdim."
'CEKETLERİMİZİN RENGİ YA SİYAH YA GRİYDİ'
Eronat, İnsan Hakları Alt Komisyonu'nda bulunduğu sırada herkesin ağzından, "Artık bu işi bitirin" sözlerinin çıktığını belirterek, şöyle devam etti:
"Şimdi çözüm sürecine girdik, bu çözüm sürecini en çok isteyenler kimler biliyor musunuz? Şehit aileleri ve evladını dağda kaybeden aileler. Bu çok tuhaf gelebilir ama bizlerin içi o kadar çok yanıyor ki, hani 'Allah düşmanımın başına vermesin' diyoruz. İstiyoruz ki, kimsenin canı yanmasın, acının yoğunluğu çok fazla kin, intikam, nefret duyguları sokamıyorsunuz. Son bir yıldır Allah'a şükür annelerin gözyaşı akmıyor. Biz Diyarbakır'da iki kadın milletvekiliyiz. Bir yıl öncesine kadar bizim ceketlerimizin rengi ya siyah, ya da griydi. Niye biliyor musunuz? Meclis'teyken bir telefon geliyordu, yüreğimiz ağzımıza geliyordu. Valilikten aranmalarımızın büyük bir bölümü şehit cenazesi var anlamı taşıyordu. O yüzden siyah ceketler, boynumuzda kalın fularlar apar, topar Diyarbakır'a geliyorduk. Şehit cenazesine katılıyorduk. Dolayısıyla boynumuzdaki fularları başımıza geçiriyorduk. Ama Allaha şükür son bir yıldır ceketlerimizin renkleri değişti. Gözyaşımı sürekli akıtacağım ama, inşallah başka anneler ağlamayacak."
Tören Diyarbakır Güzel Sanatlar ve Spor Okulu öğrencilerinin seslendirdiği türkülerle devam ederken, törene katılanlar türküleri dinlerken gözyaşlarına boğuldu. Milletvekili Oya Eronat'ın da gözyaşlarını tutamadığı tören hayatını kaybedenlerin fotoğraflarına karanfil bırakılmasıyla sona erdi.