ERZURUM'da Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden Yrd.Doç.Dr. Mehtap Kavurmacı, böbrek yetmezliği çeken hastalar için kurtarıcı bir tedavi olan hemodiyalizin kişilerde hipotansiyon, kas krampları, bulantı kusma, baş, göğüs ve sırt ağrısı, kaşıntı, titreme ve ateş gibi komplikasyonlar bıraktığını söyledi. Yrd. Doç. Kavurmacı, diyaliz sonrası görülen şidetli kaşıntının tamamen bitkisel yağlardan elde edilen karışımın vücuda sürülmesi ile en aza indirildiğini belirtti.
Aromaterapinin hemodiyaliz hastalarında görülen kaşıntı üzerindeki etkisini belirlemek amacı ile Erzurum'daki hastanelerin hemodiyaliz ünitelerinde diyalize girenler üzerinde deneysel araştırmalar yaptıklarını vurgulayan Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Mehtap Kavurmacı, hastaları deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayırdıklarını belirtti. Araştırmada kronik böbrek yetmezliği hastalarının yüzde 90'ında görülen kaşıntıyı gidermek için lavanta, çay ağacı, badem ve jojoba yağının karıştırılarak kullanıldığını kaydeden Kavurmacı, "Deney grubundaki hastalara 6 hafta boyunca, haftada üç kez diyaliz seansı esnasında hastanın kaşıntısı olan bölgelerine masaj yoluyla aromaterapi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda deney grubundaki hastaların aromaterapi sonrası kaşıntıların kontrol grubundaki hastalara göre önemli düzeyde azaldığı tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları, aromaterapinin hemodiyaliz hastalarının kaşıntı şikayetlerini azalttığı ve hastaların kaşıntıyla ilgili bazı laboratuvar parametrelerinde olumlu değişimler sağladığını göstermektedir" dedi.
Kaşıntının şiddetinin hastadan hastaya değiştiğini ve genellikle hemodiyaliz sırasında ve hemen ardından en fazla durumda olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Mehtap Kavurmacı, "Kaşıntı yaşam kalitesini bozan, deri bütünlüğünde bozulma, gündüz ve gece sürekli kaşınmaya bağlı olarak uykusuzluk ve enfeksiyon riskini de beraberinde getiren can sıkıcı bir durum olarak tanımlanır. Üremik kaşıntının tedavisinde birbirinden çok farklı farmakoloji ve tamamlayıcı, destekleyici tedavi yöntemleri kullanılmasına karşın bu tedavi yöntemlerinin hiçbirisi standart tedavi niteliği taşımamaktadır" diye konuştu.

Tİ(KS/AK) FOTOĞRAFLI)