Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye Ulusal Koalisyonu temsilcileriyle Feriye Lokantasında biraya geldi. Saat 15.00 sıralarında başlayan toplantıya Suriye Ulusal Koalisyon Başkanı Ahmad Jarba da katıldı. Toplantı öncesi konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin son 3 yılda çok büyük acılar çektiğini söyledi.
"DESTEK VERMEYE HEP DEVAM EDECEĞİZ"
Kaybolanlar hariç Suriye'de 150 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiğini belirten Davutoğlu, 2 buçuk milyon insanın mülteci, 7 milyon insanın da evlerinden uzaklaştırıldığını ifade etti. Davutoğlu şöyle konuştu: Biz burada 2013 yılından 2014'e geçtiğimiz bugünlerde elhamdülillah sukün içinde bu yılbaşını idrak ederken aynı saatlerde Suriyenin değişik yerlerinde yiyecek ekmeği olmayan, sığınacak bir barınağı olmayana, içecek bir damla suyu olmayan büyük acılar içinde bir halk hayat mücadelesi veriyordu. Dün Yermuk mülteci kampında 15 kardeşimizin açlıktan öldüğü haberi geldiğinde yüreğimiz titredi. Tabii bunlar kayda giren açlıktan ölmüşlerin haberi. Yine kayda girmeyen son günlerde Halep'te varil bombalarıyla her türlü gayri insani yöntemlerle katliamlardan geçirilen kadınlar, çocuklar var. Yaklaşık 2-3 haftadır varil bombalarıyla Halep bombalanıyor. Uluslararası toplum maalesef gerekli tepkiyi göstermiyor. Şimdi 2014'ün ilk günlerinde büyük bir sınavla karşı karşıyayız. Cenevre 2 konferansının hazırlıkları devam ediyor. Hazırlıklar sürerken bu gayri insani saldırıların sürüyor olması Suriye rejiminin bütün bu iyi niyetli çabalardan nasıl yanlış sonuçlar çıkardığının işareti. Buna rağmen Suriye ulusal koalisyonu en başından itibaren Suriye halkının iradesini yansıtan her türlü siyasi sürece hep destek verdi. İkinci Cenevre konferansı konusunda da destek verdi. Ama o destek planından bu yana da saldırılar aralıksız sürdü. Bu saldırılar sivil kesimlerin yaşadığı, kış şartların zaten hayatı zorlaştırdığı şehirlerde, Halep'te, Şam'ın belli kesimlerinde ve diğer yerlerde gayri insanı boyut taşıdı. Önümüzdeki hazırlık toplantıları çerçevesinde Suriye Ulusal Koalisyonu başkanı Jarba ile ve diğer kardeşlerimizle toplantı yapacağız. Tabii biz Türkiye olarak Suriye halkının haklı taleplerini ve iradesini yansıtan her türlü siyasi sürece hep destek verdik. Destek vermeye hep devam edeceğiz."
BİRİNCİ SORUMLULUK ULUSLARARASI TOPLUMUN ÜZERİNDEDİR
"Önümüzdeki günlerde bölge ülkeleriyle ve Suriye halkının dostları çekirdek grubuyla istişarelerimizi sürdüreceğiz" diyen bakan Davutoğlu, "Cenevre 2'ye Suriye halkının en güçlü temsil edilerek gitmesi bizim en büyük temennimiz. O bakımdan da koalisyonun bu hazırlıkları yürütümesi için her zaman destek verdik, vermeye hazırız. Önümüzdeki günlerde Suriye ulusal koalisyonu kongresi toplanacak. Biz de ilgili bütün ülkelerle görüşmeleri devam ettireceğiz. Ümit ederiz ki 2013'te büyük acılar çeken Suriye halkının acıları 2014'te diner. Ama bunun için birinci sorumluluk uluslararası toplumun üzerindedir. Komşu ülke olarak her zaman elimizden geleni yaptık. 700 bini aşan Suriyeli kardeşimize kucak açtık. Önümüzdeki haftalarda da komşu ülkelerle Türkiye'de insani durum toplantısı yapacağız. Ama bizim bu çabalarımız Suriye'deki acıların dinmesi için yeterli değil. Uluslarası toplumun derhal harekete geçmesi lazım. Suriye halkını tamsil eden koalisyonun da birliğini beraberliğini muhafaza etmesi lazım. Bu önümüzdeki birkaç hafta çok kritik. Bugünkü istişarede bunları ele alacağız. Ben birkez daha Türkiye'nin Suriyeli kardeşlerimize verdiği desteği teyit etmek istiyorum" diye konuştu.
"BU ACILARIN DURMASI İÇİN FİİLİ BİR YAKLAŞIM İSTEMEKTEYİZ"
Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Al Jabra ise kendilerine verilen destekten sonra Türk hükümeti ve Türk halkına teşekkür ederek konuşmasına başladı. Jabra şunları söyledi: Türk hükümetinin cesur ve ilkesel yaklaşımı bizi onurlandırdı. Ciddi destekte bulunmaktalar. 3 yıllık süreçte çok acılar yaşandı. Türkiye'nin önemli bir duruşu var. Eğer Türkiye olmasaydı Suriye devrimi acınacak durumda olurdu. Suriye halkını temsil eden tek meşru yapı olarak karşınızdayız. Türkiye her zaman bize destekte bulundu. Cenevre'ye gitme kararı alınmadan 2 buçuk yıl önce rejim çok büyük acılar yaşattı. Ama ona rağmen Cenevre'ye gitme kararı alındıktan sonra acılar arttı. Halep'e, Şam'a ve diğer bölgelerde gayri insanı olaylar yaşanmakta. İlgili bölge ülkeleriyle görüştük. Biz artık kınama değil bu acıların durması için fiili bir yaklaşım istemekteyiz.
Açıklamanın ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.
(BB)