MUĞLA’nın Datça ve Bozburun Yarımadası’ndaki yaban hayatını inceleyen proje için bölgeye yerleştirilen 47 fotokapandan birbirinden ilginç görüntüler elde edildi. Bölgede karakulak, bozayı, yaban kedisi, yaban keçisi, su samuru, kurt yaşadığı fotoğrafla belgelendi.
Birleşmiş Milletler GEF Küçük Destek Programı ve Doğa Araştırmaları Derneği ile Datça Çevre ve Turizm Derneği (DAÇEV) tarafından yürütülen 'Datça-Bozburun Yarımadası Korumada Öncelikli Memeli Hayvan Türleri Eylem Planları', Datça Belediyesi Meclis Salonu’ndaki toplantıda ele alındı. Projedeki çalışmaları yürüten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fethiye Meslek Yüksekokulu Çevre Koruma ve Kontrol Bölümü’nde Öğretim Görevlisi Yasin İlemin, “Datça-Bozburun bölgesinde, 2006-2012 yılları arasında sürekli veri toplandı. Datça yarımadasında antik kent Knidos’tan başlayarak, Balıkaşıran ve Marmaris Bozburun’u kapsayan alanda toplam 47 adet fotokapan istasyonu kurduk. Bölgede çok sayıda önemli kayıt elde ettik” dedi.
MUTLAKA KORUNMALARI GEREKİYOR
Yaklaşık 200 kilometrekarelik bir alanı kapsayan bölgede biyolojik çeşitlilik açısından önemli bulguların elde edildiği ifade eden İlemin, “Fotokapan yöntemi ile yapılan arazi çalışmalarında, korunmasında öncelikli türler olarak, karakulak, bozayı, yaban kedisi, yaban keçisi ve su samuru tespit edildi. Özel türler kapsamında kızıl tilki, porsuk, sansar, yaban domuzu, yaban tavşanı ve oklu kirpi belgelendi. Akdeniz ekosistemlerinde bir alanda fazla sayıda yırtıcı türün bulunması az rastlanan bir durumdur. İnsan etkisi sebebiyle Akdeniz Bölgesi'nde her geçen gün doğal habitatlar daralmakta ve yırtıcı türler de insan etkisinden kaçarak daha bakir alanlara sığınmak zorunda kalmaktadır. Bu yüzden Datça-Bozburun yarımadası ve Marmaris'te bulunan doğal habitatların ve türlerin mutlak surette korunması gerekiyor” diye konuştu.
ZEHİRLİ ET BIRAKANLARI İHBAR EDİN
Bu türler üzerindeki en önemli iki baskı unsurunun kaçak avcılık ve zehirli et bırakılarak yapılan mücadele olduğunu vurgulayan İlemin, “Genellikle yöredeki insanlar yırtıcı türlerin kendilerine zarar verdiğini düşündükleri için bu yanlış uygulamaları yapıyorlar. Halbuki bu yırtıcı türler alanın ekosistem bütünlüğü ve sağlığı açısından çok önemlidir. Bu türlerin neslinin tükenmesi durumunda yaban domuzu ve otçul memeli türlerin aşırı çoğalması muhtemeldir. Bu yaşanacak artışlar da yine yöre insanına ve tarımsal faaliyetlere olumsuz etki yapacaktır. Yırtıcı memeli türlerinin korunması konusunda bilincin arttırılması gerekmektedir. Yasadışı avcılık ve zehirli et bırakıldığını gören vatandaşların durumu ilgili makamlara bildirmesini rica ediyorum” dedi.
TÜRKİYE’DE İLK KEZ GÖRÜLDÜ
Marmaris’te Çetibeli’nin doğusundaki alanlarda deniz seviyesinden 200 metre yükseklikte bir kurdun tespit edildiğini belirten İlemin, Türkiye’de deniz seviyesine en yakın kurt yayılımının belirlendiğini dile getirdi. Yasin İlemin, bölgede eşek ve at popülasyonuna sıklıkla rastlanıldığını belirtti. Bölgenin değişik noktalarına yerleştirilen fotokapanların sadece yaban hayatı değil, ilginç görüntüler kaydettiğini de belirten İlemin, “Görüntüleri incelediğimizde otokontrole yaradığını da tespit ettik. Bazı karelerde, bir avcı omzunda tüfeği ile fotokapana yakalandıktan sonra, yasal avlanma yaptığını kanıtlamak için avlanma belgesini gösteriyordu. Böylelikle yasak avlanmaya karşı caydırıcı özelliği taşıdığını da memnuniyetle gördük” dedi.