RESMİ Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Valiler Kararnamesi'ne göre, Urla Kaymakamı Şehmuz Günaydın, Kastamonu Valiliği'ne atandı, Manisa Valisi Abdurrahman Savaş ise merkeze alındı. CHP İzmir milletvekilleri, valililerin, performans ve likayata göre değil iktidara bağlılıklarına göre atandıklarını ileri sürdü.
Son vali atamalarını değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, Manisa Valisi Abdurrahman Savaş'ın Soma maden faciasında halkın tepkisini yeterince bastıramadığı için cezalandırıldığını, Sit alanında olduğu gerekçesiyle mahkemece yıkım kararı verilen Urla villalarını yıkmadığı öne sürülen Urla Kaymakamı Şehmuz Günaydın'ın ise ödüllendirildiğini ileri sürdü. Moroğlu, şöyle konuştu:
"Manisa Valisi, Soma'da Başbakan'a yönelik tepkileri yeterince bastıramadığı için cezalandırıldı. Urla Kaymakamı Şehmuz Günaydın da meşhur villaları yıkmadığı için ödüllendirilmiştir. Başbakan Erdoğan'ın isteklerine, duygularına, çıkarlarına hizmet eden valiler, emniyet müdürleri, milletvekilleri gerekli tahsisi görüyor ama kullanma tarihi bitince de bir kenara konuyor. Bizim gelen ve giden vali ile ilgili bir düşüncemiz olmaz. Valiler anayasadan gelen yetkilerini kullanmalı, Tayyip'ten gelen yetkilerini kullanmamalı. İşimiz isimlerle değil. Bundan sonraki atamalarda umarım yine İzmir'e düşmanlık, İzmir'i dizayn etmek ve yola getirmek duygusuyla hareket eden yöneticiler değil, yetkilerini eşitlik, adalet ve anayasal haklar düzeyinde kullanan yöneticilere kavuşuruz. Öyle görünüyor ki bunun yolu bu iktidarın gitmesiyle mümkün olacaktır."
'KOLAY DEĞİL SULTAN'IN KİMYASI BOZULDU'
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Manisa Valisi'nin Soma protestoları nedeniyle kimyası bozulan Başbakan tarafından cezalandırıldığını öne sürerek, "Hükümet bunları fena alıştırdı. Bir kenttin yöneticisi, ne kadar AKP talimatları doğrultusunda o kentin halkını cezalandırıyorlarsa, baskı uyguluyorlarsa, şiddet, kanunsuz taleplerini sorgulamadan yerine getiriyorsa mutlaka ödüllendiriliyorlar. Buna en iyi örneklerden biri de Muammer Güler'dir. Urla Kaymakamı'nın vali yapılarak ödüllendirilmesi de; Latif Topbaş'a ait kaçak villaların bulunduğu bölgede Başbakan için yapılan iki villa olduğu tape'lerle kamuoyuna yansıdı. Bu birinci derecede SİT olan yerde kaçak villaların yapıldığı bu inşaat, İzmir'de daha önce bir valinin, iki çevre il müdürünün ve iki emniyet müdürünün başını yedi. O sırada bu yasadışı taleplere 'çözeriz, hallederiz' diyen Urla Kaymakamı bugün vali olarak atanarak kendisi ödüllendirildi. Başbakan, Manisa'da ilk kez kendi bulunduğu bir yerde protestolara maruz kaldı. Kolay değil, sultanın bunu hazmetmesi mümkün değildi. Duygu dünyası sarsıldı, kimyası bozuldu. Dünyada ilk kez sözde demokratik ülkenin Başbakan'ı yurttaş tokatladı ve açıkça nefret söyleminde bulundu, küfür etti. Bu da Vali'yle ilgili olup olmasına bakılmadan cezalandırıldı. Ardından emniyet müdürü için aynı şey olacaktır."
'HEPSİ TAYYİP'İN ADAMLARI'
CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, atamaların siyasi olduğunu İzmir Valisi'nin de bu tavrıyla doğrudan İçişleri Bakanı olabileceğini öne sürerek, şöyle konuştu:
"Vatandaşa 'Gavat' diyen Adana Vali'sini Sakarya'ya atadılar. İstanbul'a doğru yanaştırıyorlar. İzmir Valisi'nin son uygulamalarında inanılmaz rezalet vardı. Topluma yapılan ciddi bir eziyet var. İzmir Valisi'nin ilk geldiği zamanki tavırlarıyla son zamana bakıldığında Tayyipleşme görülüyor. İzmir Valisi bu hızla direk İçişleri Bakanı olur. Son dönemdeki valiler cumhuriyet tarihinin seçmece nadir adamları. Bunlara iyi bakılmalı. Urla Kaymakamı, 'Hallederiz abi' tavrıyla valilikle payelendirildi. İktidarın yasal olmayan taleplerini karşılayabilmeleri için vali olmaları gerekiyor. Bu memleket muz cumhuriyeti gibi. Sosyal cinayetlere sebep olacaklarını bilmeleri lazım. Hepsi Tayyip'in adamları."
'LİYAKATA BAK Kİ TOPLUM GÜVEN DUYSUN'
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, iktidarın kamu atamalarında liyakata, performansa bakmadığını öne sürerek, "Son dönemde Türkiye'de AKP iktidarı kamu görevlilerinin atanmasında, liyakat, performans ve temsil ettikleri makamın gerektirdiği görev anlayışı içinde hareket etmediği yönünde kamuoyunda ciddi endişe var. Valilerin, devlet görevlisi olmaktan çıkarılıp siyasal iktidarın gölgesinde kamu görevlisine dönüşmesi Türkiye'nin en büyük zaafıdır. Yapılması gereken, kamu görevlilerini atarken, siz siyaset değil liyakata, performansa ve işbirliğine baktığınızı hissettirmelisiniz ki toplumun siyasete güveni olsun" dedi.

ED(AÖ/SS) (FOTOĞRAFLI)