UĞUR Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu, Bursa'da düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, "Uğur Mumcu'yu öldüremediler" dedi.
Ankara'da evinin önünde 21 yıl önce otomobiline düzenlenen bombalı suikastte yaşamını yitiren gazeteci yazar Uğur Mumcu, Bursa'da düzenlenen panelde anıldı. Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından Basın Kültür Sarayı Uğur Mumcu Sahnesi Etkinlik Salonu'nda düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan Uğur Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu ile Ali Sirmen konuştu.
Bugün gazeteciliğin 'yandaş gazetecilik' gibi kavramlar ve bunu benimsemiş insanların tutumları yüzünden kirletildiğini söyleyen Ceyhan Mumcu, "Hiçbir gazeteci, 'yandaşlık' unvanını benimsememeli ve bunu kabullenmemelidir. Çünkü 'yandaşlık', insanların bilme ve öğrenme hakkını reddetmektir. 'Yandaşlık', bile isteye bildiği doğruyu gizlemek ve halka gerçeğin yerine yalan söylemektir. Bu gazetecilik mesleğini ve faaliyetini de reddetmek anlamına gelir ve hiçbir gazeteciye yakışmaz" diye konuştu.
Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin üzerinden 21 yıl geçmesine karşılık, hemen her gün medyada adından söz edildiğini, televizyon programlarındaki tartışmalarda yazılarına, sözlerine atıf yapıldığını kaydeden Ceyhan Mumcu, şunları söyledi:
"Bu bakımdan, Uğur Mumcu'yu öldüremediklerini, Uğur Mumcu'nun yaşadığını söyleyebiliriz. Baktılar ki hoşlanmadıkları yazarları, gazetecileri, aydınları öldürmek maksada hizmet etmiyor, uyduruk kanıtlarla tutuklayıp hapishanelerde çürütmeye başladılar. Uğur Mumcu'yu andığımız bugün, Türkiye'nin en öncelikli, en acil meselesi bu insanların tahliyesidir. Bu çağrım milletvekillerimizin hepsinedir. Başbakan, 'sahte delillerle ve sahte tanıklarla, kanun dışı dinlemelerle insanları mağdur ettiler' dedi. Başbakan bunu görüyorsa, sizin de görmeniz gerekir. Çünkü saklanacak gibi değil.  O zaman daha neyi bekliyorsunuz? Silivri'de, Başbakan'ın belirttiği yöntemler kullanılarak içerde tutulan insanların derhal salıverilmesini sağlamak için daha ne olması gerekiyor?"
Fethullah Gülen'in bir dönem, İşçi Partisi'nin Genel Başkanı Doğu Perinçek'le buluşup sohbet etmek, bu sohbeti belgelemek için de birkaç kare fotoğraf çektirmek için ricacı aracılar gönderdiğini de iddia eden Ceyhan Mumcu, "Şimdi bunu inkar edeceklerdir. Böyle bir şey olmadı diyorlarsa, yemin etsinler" dedi.
Ali Sirmen ise konuşmasını, Uğur Mumcu ile ilgili anılarını ve Mumcu'nun gazeteci ve aydın kimliğinin ayırt edici özelliklerini anlattı. Sirmen, "O aslında Nazım Hikmet için yazılan ama Uğur'un ölümünden sonra hep onun için söylenen 'Yiğidim, Aslanım…' şarkısındaki sözler gibi, su gibi aydın, su gibi aydınlıktı" dedi.