BİR GAZETECİ OLARAK ZOR VE ACI GÜNLER YAŞADIM

Türkiye'ye getirilen Milliyet Gazetesi foto muhabiri Bünyamin Aygün, Cilvegözü Sınır Kapısı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada zor ve acı günler yaşadığını söyledi. "80 milyonluk bir ülkenin arkamda olduğunu bilmek güzel bir duygu" diyen Aygün, "Dışişleri mutlaka devreye girmiştir. Başbakanlık devreye girmiştir. Benimle ilgili mutlaka bir şeyler yapmışlardır. Bugün de gördüm ki meslek kuruluşları, Türkiye Fotomuhabirleri Derneği, İHH destek vermiş onların sayesinde şu anda buradayım" dedi.

AYGÜN: BENİ EL KAİDE BAĞLANTILI ÖRGÜT KAÇIRDI

Her şeye rağmen kendi ülkesinde olmanın müthiş bir duygu olduğunu vurgulayan Aygün, "Şu anda kendi ülkeme ayak basmış olmak, doğrusu bu kadar insan beklemiyordum. Oradaki sürecin uzayacağını düşünüyordum. En umutsuz olan tarafı da aleyhimde verilmiş olan infaz kararı. Çünkü Milliyet Gazetesi Muhabiri olduğum için Milliyet Gazetesi'nin Müslüman olmadığını, bizim Türkiye olarak İsrail ve Amerika'ya çalıştığımızı düşünerek ilk günüm bu şekilde geçti. Benim casus olduğumu düşünüyorlardı. Sorgulama bitince 20 gün sonra biraz daha rahat oldu benim için. Sonuçta ne olursa olsun elleriniz kelepçeli, gözleriniz bağlı saatin üçünde beşinde sürekli yerleriniz değiştiriliyor. Bilmediğiniz bir yerde sorguya alınıyorsunuz. Gözüm kapalı nerede tutulduğumu bilmiyorum. İşkence yapılmadı açıkçası ama tabiki sorgu normal bir sorgu olmuyor. Dünyanın hiç bir yerinde böyle olmaz. Beni kaçıran örgüt El-Kaide bağlantılı bir örgüttü. Tam olarak söylemediler ama Irak-Şam İslam Devleti olduğunu biliyorum ben. Çünkü çeşitli ibareleri vardı. İşkence yapılmadı zor günlerdi. İstanbul'u özledim. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmak benim için çok büyük gurur verici bir şey, Başbakanlığın, Dış İşlerini, meslek örgütlerinin arkanızda olması, sivil yardım vakıfları İHH gibi arkanızda olduğunu bilmeniz müthiş güzel bir duygu. Hala ben rüya görüyorum. Kaçırıldığımda 20 gün bu rüyayı görüyordum" diye konuştu.

Ferhat DERVİŞOĞLU / REYHANLI(Hatay), ()