BOLU Demokrasi Platformu, toplumun giderek kamplara bölündüğünü, insanların birbirine düşman edildiğini öne sürerek, Başbakan'ın işadamlarını tehdit etmesinin, fişlemelerin, hakim, savcı ve kamu görevlilerinin görevlerinden alınmasının kabul edilemez olduğunu açıkladı.
Bolu Demokrasi Platformu, 10 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla basın toplantısı yaptı. Yurdaer Otel'de düzenlenen toplantıda platform adına avukat Erol Altıntaş konuştu. Avrupa Birliği ülkesi olma yolunda ilerleyen Türkiye'nin, bu yolda geri dönüş içerisine girdiğini, toplumun giderek kamplara bölündüğünü ve insanların birbirine düşman edildiğini iddia eden Altıntaş şunları söyledi:
"Hükümet tarafından bağımsız yargının yürütmeye bağlanmasına karşıyız. Hükümet tarafından HSYK'nın Adalet Bakanı'na bağlanması kabul edilemez. Hukuk devletinin en önemli ilkesi, yapılan her işlemin 'kamu yararı' amacıyla yapılmasıdır. Demokratik ülkelerde idare keyfi işlem yapamaz. Görülmektedir ki binlerce kamu görevlisi, hiçbir yargı kararı ve delil olmaksızın görev yerleri değiştirilmektedir. Yolsuzluk soruşturması yapan hakim, savcı ve kamu görevlilerinin görevinden alınması kabul edilemez. Sistemli olarak soruşturma yapan kişilerin hemen üzerine gidilmekte, yetkileri alınmakta ve bu kişiler korkutulmaktadır. Yakında soruşturma yapacak kimse bulunmayacaktır. Fişlemeler kabul edilemez. 'Fişlemelere karşıyız' diye gelen ve bundan önceleri çok mağdur olan şimdiki hükümet yetkililerinin fişlemelerden medet umması çok manidardır. Hükümetin 'paralel yapılanma' söylemiyle kendi paralel yapılanması kabul edilemez. Başbakanın son günlerde yaptığı toplumu ayrıştırmaya ve kamplaştırmaya yönelik konuşmaları kabul edilemez. Başbakan tüm ülkenin başbakanıdır. Toplumun tüm kesimlerini kucaklamalıdır. Kişilerin arasını açacak, kin, nefret, husumet tohumları atacak söz ve davranışlardan şiddetle kaçınması gerekmektedir. Başbakanın işadamlarını tehdit etmesi kabul edilemez. Benim ile aynı düşünceyi paylaşmadı diye ötekileştirilen bir yaklaşımın kabul edilmesi mümkün değildir. Benim gibi düşünmeyen 'vatan haini' demek sözün bittiği yerdir. Gerilimden medet umulmaz. Toplumun büyük bir kısmını 'vatan haini', 'dış güçlerin oyuncağı', 'İsrail uşağı', 'faiz lobisi' gibi sıfatlarla ayrıştıran bir yaklaşım, ülkemizin birlik ve beraberliğine vurulmuş en büyük darbedir."
Altıntaş, demokratik hukuk devletinin gerçekleşmesi için tüm çalışmaları desteklediklerini belirterek, "Öncelikle kullanılan üslubun düzeltilmesini, kucaklayıcı ve toplumdaki endişeleri giderici tavır içinde bulunmalarını bekliyoruz" diye konuştu.