BARO BAŞKANI: ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI KÖŞE YAZISI DEĞİLDİR
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, düzenlediği basın toplantısında KCK davalarından tutuklu milletvekillerinin tahliye taleplerinin reddedilmesine tepki gösterdi. Diyarbakır Barosu'ndaki toplantıya, milletvekillerinin avukatları da katıldı. Elçi, mahkemelerin verdiği kararların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu öne sürdü. Anayasa Mahkemesi kararlarının tüm kurumlar üzerinde bağlayıcı etkisi olduğunu belirten Elçi, "Anayasa'nın 153'üncü maddesi bunu açıkça hüküm altına almıştır. Anayasa Mahkemesi en üst yargı organıdır ve herhangi bir mahkeme değildir" dedi.
"GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU OLUŞTUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"
Anayasa Mahkemesi kararlarının köşe yazısı olmadığını belirten Elçi, şöyle devam etti:
"Hiç bir makam Anayasa Mahkemesi kararlarını görmezden gelemez. Hukuk devletinde Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması ürkütücü bir durumdur. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir düzende özgürlükten söz edilemez. Tahliyesini talep ettiğimiz Kemal Aktaş ve Selma Irmak 4 yıl 8 aydan bu yana tutukludur. Balbay'ın tahliyesi doğru ve yerinde bir karardır. Mustafa Balbay, hakkında verilmiş bir hüküm olmasına rağmen tahliye edildi. Tahliyesini talep ettiğimiz milletvekilleri haklarında verilmiş bir hüküm yoktur. Tahliye taleplerinin reddi kararını, hakimlerin yorum farklılığı olarak değerlendirmiyoruz. Bu karara imza atan yargıçların tümüyle hukuka aykırı düşüncelerle, müvekkillerin siyasal düşüncesi ve etnik kimliğini gözeterek böyle bir karara gittiklerini düşünüyoruz. Bu kararlarla, görevi kötüye kullanma suçunun oluştuğunu düşünüyoruz. Hukuken garip bir durum mevcuttur." 
"KARARLAR TOPLUMSAL BARIŞA ZARAR VERMEKTEDİR"
Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi kararlarının itiraz merciinin 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi olduğunu belirten Elçi, iki mahkemenin de bu davalarla ilgili hiç bir karar vermemesi gerektiğini anlatırken, şöyle konuştu:
"Yargıçların bu davalardan çekilmesi gerektiğini, bu yargılamayı yapmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kararlar Türkiye'de toplumsal barışa zarar vermektedir. Yurttaşların bu kararlar nedeniyle yargıya güveni tümüyle ortadan kalkmıştır. Toplum böyle bir yargı ve kararlarına güvenmemektedir. Bu mahkemeler Anayasa Mahkemesi'nin kararını dikkate almadı. Anayasa Mahkemesi kararları, başta yargı olmak üzere herkesi bağlar. Bu karar Türkiye'de bir süredir oluşan pozitif atmosferi olumsuz etkilemiştir. Toplumun adalete olan güvenini etkilemiş, çözüm sürecine negatif etki etmiştir. Anayasa Mahkemesi bu toplumsal sorunu çözecek nitelikte karar tesis etmişti. Ama mahkemeler bunu engellemiş oldu." 
ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURU YAPILACAK
Kürtler'e Anayasa'nın uygulanmadığını ileri süren Elçi, tutuklu milletvekilleri ile ilgili AİHM'de başvuru olduğu için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmadıklarını anlatırken şöyle konuştu:
"Bu durumu değerlendireceğiz. İhtiyaç duyarsak AİHM'in yanı sıra Anayasa Mahkemesi'ne de başvurabiliriz. Bir süredir özel yetkili mahkemelerde görev yapan savcı ve yargıçlarla ilgili çeşitli spekülasyonlar var. Bazı savcı ve yargıçların bir cemaatin mensubu olduğu, hükümetle güç çekişmesi içinde oldukları iddiaları var. Bir hukukçu olarak bu tür tartışmaları duymak bile bizi ürkütüyor. Böyle bir durum varsa hükümet ve yasama derhal gereğini yerine getirmelidir. Aslında bizce Türkiye'de bu mahkemelere ihtiyaç kalmamıştır. Yasal düzenleme ile bu mahkemelerin derhal kaldırılması lazım."
BEŞTAŞ:BU ÜLKEDE YARGI HERKES İÇİN EŞİT KARAR VERMİYOR
Toplantıda konuşan BDP Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekillerinin avukat Meral Danış Beştaş ise verilen kararın hukuk tarihine bir ibret vesikası olarak geçeceğini öne sürdü. Beştaş verilen kararda mahkum etmenin gerekçesinin şimdiden yazıldığını iddia ederken, "Faysal Sarıyıldız'ın tutuklu kalmasının kamu lehine olduğu belirtilmiştir. Bu karar aslında kamu zararınadır. Bu ülkede yargı herkes için eşit karar vermiyor. Herkesin Türk olmadığı bir ülkede, Türkler ve diğerleri diye ayrımcılık yapılıyor. İtirazdan sonuç alabileceğimize yönelik umudumuz yok. Ancak bu mekanizmayı işletmek zorundayız" dedi.