ERZURUM'da 'Medya ve iletişimde tecrübe paylaşım günleri' seminerine katılan Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay, "Engellilere engelli gözüyle bakıp onları 4 duvar arasına mahkum edenler asıl engellilerdir. Bu arkadaşlarımız foto muhabiri ya da normal muhabir olarak da basın hayatımıza büyük katkı sunacaklar. Basını yöneten arkadaşlarımıza bu konuda ricada bulunuyorum" dedi.
Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri merkezinde BİK tarafından düzenlenen 'Marka şehirler-Medya ve iletişimde tecrübe paylaşım günleri' konulu seminere Vali Ahmet Altıparmak, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, İl Jandarma Komutanı Albay Ünsal Ağaoğlu, İl Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, kaymakamlar, vali yardımcıları, yerel basın temsilcileri, gazeteciler ve iletişim fakültesi öğrencileri katıldı.
Seminerde en dikkat çekici grup ise Erzurum Özel Eğitim Meslek Lisesinde eğitim gören işitme engelli öğrenciler oldu. 13 lise öğrencisinin Kuzey Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) bütçesiyle, Çocuk ve Gençlik Eğitim Projesi (ÇOGEP) kapsamında Emniyet Müdürlüğüne bağlı Radyo TV ve Foto Film Şube Müdürlüğü'nde fotoğraf eğitimi gördüğü belirtildi. BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, karşılıklı tecrübe paylaşımında bulunmak için basının geliştiği Erzurum'da böyle bir seminer düzenlediklerini bildirdi. Salona girerken genç gazeteciler gördüğünü, onların işitme engelli öğrenciler olduğunu öğrenince mutlu olduğunu anlatan Mehmet Atalay, "Onlar engel tanımayan arkadaşlarımız. Gözlerinde müthiş parıltılar görüyorum. Tebrik ediyorum. Bu yolculukta başarılar diliyorum. Foto Film Şube onları eğitiyor. Eminim bu arkadaşlarımız foto muhabiri ya da normal muhabir olarak da basın hayatımıza büyük katkı sunacaklar. Arkadaşlar engellilere engelli gözüyle bakıp onları 4 duvar arasına mahkum edenler asıl engellilerdir. Bu arkadaşlarımıza 'engel tanımaz' diyoruz. Onlara imkan verdikçe herkesten daha başarılı oluyorlar. Ben bu kardeşlerimizin her birinin bir televizyon, gazetede görev almasını arzu ederim. Onların enerjilerinden yararlanılmalı. Onlardan yararlandıkça ödüllü fotoğrafların nasıl çekileceğini hep beraber göreceğiz. Basını yöneten arkadaşlarımıza bu konuda ricada bulunuyorum" diye konuştu.
Basında çok sesliliği arzu ettiklerini vurgulayan Mehmet Atalay, demokrasinin yerelden başlaması gerektiğini bildirdi. Her görüşe tahammül edilmesi gerektiğine dikkati çeken Mehmet Atalay, bunun bir zenginlik olduğunu ve bağrımıza basmamız gerektiğini savundu. Kaynağı ve belgelerinin bulunması halinde yolsuzluk veya hoşa gitmeyen haberlere saygılı olunması gerektiğine dikkati çeken Mehmet Atalay konuşmasına şöyle sürdürdü:
"Şantaj gazeteciliğine, yalan habere, iftiraya, hakarete 'hayır' diyoruz. Bunun dışında herşey alabildiğine serbest. Başka türlü kalkınma olmaz zaten. Alabildiğine şeffaf olunmasını istiyoruz. Bu şeffaflığı sağlayacak olan da basındır. Ama güçlü, haber yapabilen bir basındır. Oturduğu yerden, internet medyasından veya sağdan soldan alıntı yaparak hazırlanmış gazetecilik hiçbir zaman gazetecilik olmayacaktır. Hiçbir zaman reklam da alamayacak."
Mehmet Atalay'ın konuşması sırasında işitme engelli öğrenciler fotoğraf çekerken, Özel Eğitim Meslek Lisesi rehber öğretmeni Süleyman Bozkurt da sahneye çıkarak konuşmayı işaret diliyle aktardı. NK(KS/AAA)(FOTOĞRAFLI)