İSTİKRAR VE GÜVEN VURGUSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki günlük ziyarette bulunacağı Muğla'da toplu açılış törenine katıldıktan sonra helikopterle Marmaris İlçesi'ne geçti. İlçede davet edildiği bir restoranda yemek yiyen, sahilde gezip esnaf ve vatandaşlarla bir süre sohbet eden Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'la birlikte Muğla Ak Parti il başkanlığının bir otelde onuruna düzenlediği akşam yemeğine katıldı. Alkışlarla kürsüye çıkan ve konuşmasının başında Muğla'ya yönelik yatırımlarından bahseden Başbakan Erdoğan, "Muğla merkezde bugün yapımı tamamlanan tesislerin açılışını yaptık. Toplamda 205 milyon TL'lik hizmetin açılışını gerçekleştirmiş olacağız. 11 yıllık süreçte ülkemizin dört bir yanında olduğu gibi buraya çok büyük yatırımlar yaptık. Elbette bütün bu yatırımları bir anda sayıp dökmek mümkün değil. 11 yıl içerisinde Muğla'ya 5.4 trilyon liralık yatırım yaptık. Muğla'da 2012 yılı dahil toplam 538 milyon lira tutarında sadece milli eğitim yatırımı yaptık. Tam 2 bin 482 derslik yaptık. 10 bin 503 bilgisayarımızı okullara gönderdik. Sıtkı Koçman Üniversitesi bünyesinde 7 fakülte, 2 enstitü, 2 meslek yüksekokulu bizim dönemimizde hizmete girdi. Sağlık alanında da büyük yatırımlar yaptık" dedi.
Muğla'nın geleceği için yerel ve genel noktasında bir dönüşümün şart olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Muğla'da artık yeni bir dönem başlayacak diye inanıyorum. 30 Mart seçimlerine Büyükşehir olarak giriyor Buna CHP karşı çıktı, ama başarılı olamadı. Büyükşehir olmadan önce belde belediyesi ne denli kanalizasyon yapabilir. Bir ilçe belediyesi ne denli kanalizasyon yapabilir. Yapamaz. Ben bunu yaşadım. İSKİ, ASKİ gibi bu tür su ve kanalizasyona odaklı bir teşkilatınız olmadığı sürece biz bunları çözemezsiniz. Foseptik kuyuları yaparsınız atık suları oraya yığarsınız, başka bir şey yapamazsınız. Antalya, beyaz bayrakta 100-130'lara geldi. Bu adımları atarak oldu bunlar. Yukarıdan baktığınız zaman Akdeniz, Karadeniz simsiyahtı. Atık sular oraya akıtılıyordu ama şimdi o dönem geride kaldı. 30 büyükşehir belediyesine geçerek Türkiye nüfusunun yüzde 75'i büyükşehir belediyesi statüsü içerisinde şehirlerde yaşayacak. Muğla'da, inşallah 30 Mart seçimlerinde Ak Partili olacak, becerikli ellerde tüm çehresinin değişeceğine inanıyorum. En ücraya kadar Muğla, nazım imar planıyla bir plan bütünlüğüne kavuşsun. Güçlü bir itfaiye teşkilatına Muğla kavuşsun. Muğla'nın alacağı ödenek artıyor büyükşehir olunca. Çok önemli işler yaptık AK Partili belediyeler ile diğer belediyeler arasındaki fark ortaya çıktı. Bunu en iyi anlayacak kent Muğla olacaktır. İktidara gelmeden önce İstanbul'da kongre merkezi yoktu. Ama biz bir taraftan Haliç Kongre Merkezi'ni yaptık o da yetmedi Harbiye'de yerin 40 metre altına girerek 3 bin 300 kişilik bir büyük salon yaptık. Muhteşem bir merkezi inşa ettik. İnşallah bunlar sizin rekabet gücünü artıyor. Muğla bu tür eserlere kavuştuğu an sadece turizmin hareket merkezlerinden biri olmayacak uluslararası kongrelerinde merkezi olacak. Çekim alanı haline gelecek. İktidarımızla birlikte turizmde bir patlama yaşadık. 2002'de ülkemize gelen turist sayısı 13 milyon. 2012 yılında 35,7 milyon turistle kapattık. Neredeyse üç katı, buraya geldik. Bu yıl daha da artıyor. Dünyada turizmde düşüşler var, bizim en zor anımızda artış oldu. Fiyatlar da artık eskisi gibi düşük değil bayağı iyi. Bizim otellerimiz inanın dünya ülkeleriyle artık kafa kafaya yarışıyor. İktidarımızda sağlanan istikrar ve güven sayesinde bu oldu" diye konuştu.
BDP GENÇLİK KONGRESİ’NDE BAYRAK İNDİRİLMESİNİ DEĞERLENDİRDİ
Konuşmasının devamında Muğla'nın yerel yönetim konusunda ciddi bir talihsizlik yaşadığını, ideolojinin hizmetin önüne geçtiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Muğla'da da anlatacak çok eserimiz var muhalefetin böyle bir şeyi yok. 2002 ve öncesinde Muğla'nın ne durumda olduğunu anlatın, bugün ne durumunda olduğunu anlatın. Bizi tanımayanlar bizi yanlış anlayanlar, korku ve kaygıları olanlar varsa bu onların değil bizim kusurumuzdur. Demek ki yeterince iyi anlatamadık. Vazgeçmek bizim metodumuz, üslubumuz olamaz. Bakınız CHP, MHP, BDP belli kitlenin dışında hiç kimseye kendilerini izah edemiyor. İşte bugün BDP Gençlik kongresini farklı bir havaya sokmuş, dışarıdaki Türk bayrağımızı oradan indirmiş. Siz nasıl olacakta Türkiye'deki demokratik parlamenter sistem içerisinde siyaset yapacaksınız. Bizim bayrağımıza tahammül edemeyen bir anlayış, zihniyet bu ülkede politika yapabilir mi. Ana muhalefet partisi geçen seçimlerde Hakkari'de bir Türk bayrağını mitinginde sallandıramadı, bulunduramadı. Çünkü orada miting yapamayacak, anlaştılar. Anlaşma neticesinde Burada Türk bayrağı filan sallandırmayacaksın dediler. Gitti ve orada malum kişilerden birileri geldi mitingini yaptı. Biz ise gümbür gümbür bayraklarla mitingimizi yaptık. Diyarbakır'da da bir aradaydık. Biz, bu topraklar, bayrak için mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdürdük sürdüreceğiz. Biz ne dedik yola çıkarken bir tek millet dedik. İki tek bayrak diyoruz. Üç tek vatan diyoruz, dört tek devlet diyoruz. Tek millet diyoruz niye ırkçılık yapanlar milliyetçilik kavramını da bilmiyor. Millet kavramı sadece Türk'ten oluşan değil, millet kavramının içinde Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abhazı da vardır. Bu kavramı tanımlarken ilk meclis açılışında, Gazi Mustafa Kemal şu anda karşımda Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla bir anasırı islamiyeyi görüyor. Yani İslami unsurları görüyor. Siz bu milletin unsurlarısınız diyor. Ama bunu hala MHP, BDP anlamadı, CHP anlar gibi oldu. Anlayamazlar çünkü Anasırı İslamiyeyi anlamamışlar. İkincisi tek bayrak dedik. Niye bayrağımızdan rahatsız oluyorsunuz. Biz bayrağımızdan başka hiçbir bayrağa evet demeyiz. Üçüncüsü tek vatan diyoruz. Bu vatan topraklarında operasyona asla müdahale ettirmeyiz. Bu vatan topraklarında hepsi Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarıdır. Bu üniter yapı içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizin şu anda 7 bölgeden oluşan bir yapısı var. Bunun içerisinde de kendi has her bölgenin zenginlikleri var. Doğu'da ayrı, Karadeniz'de ayrı bir başkasını görürsünüz. Ama bunların hepsi bizim için fakirlik değil zenginliktir. Dolayısıyla biz bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Yurdun tamamını ayağa kaldıracağız. O zaman güçlü yeni Türkiye olacak, bunu başarmamız lazım. Doğu'da Güneydoğu'da havalimanı olacak dense kim inanırdı. Şimdi oralarda havalimanı var. Şırnak'ta Şerafettin Elçi Havalimanı, gittim açılışını yaptım. Hakkari'de yapıyoruz. Ama bırakmıyorlar. Öylede böylede yapsalar orayı da bitireceğiz. Bölücü terör örgütüne, istemeyenlere rağmen bitireceğiz. Oradaki de benim vatandaşım. Gün ola harman ola, Hakkari'deki Kürt kardeşlerimde ne kadar isabetli adımlar attığımızı anlayacaktır. Çünkü her şey oy, istatistik, oranlar için yapılmaz. Biz milletin tamamına hizmet için buradayız. Fakat birileri çok rahatsız. Oy alamadıkları yerlere sırtlarını döndüler, biz gelmeden önce öyleydi. Biz öyle sorumsuzluğun içinde olmadık. Biz Türkiye'nin partisiyiz. Dicle nehrinin kenarında, Çine nehrinin kenarında bir kuzuyu kurt kapsa hesabı bizden sorulur. Türkiye artık istismar siyasetiyle korku ve kaygı pompalayan bir siyasetle geleceğe yürüyemez. Şimdiden yolunuz yolumuz açık olsun" dedi.
MUĞLA ADAYI REKTÖR
Kente yönelik yatırımların yer aldığı filmi salondakilere izleten Başbakan Erdoğan, 30 Mart'taki yerel seçimlerde Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar olduğunu açıkladı. Öz geçmişinin okunmasının ardından Başbakan Erdoğan, Prof. Dr. Harmandar ve milletvekilleriyle el ele tutuştu, salondakilerden büyük alkış aldı. Aday Harmandar da teşekkür konuşmasında, kentin sorunlarını yerinde tespit edip çalışacaklarını dile getirdi.