AİLE ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin,  öğrenci evleriyle ilgili sorular üzerine  "Başbakanımız dün açıklama yaptı; 'Ben 4.5 yıl belediye başkanlığı görevinde ve 11 yıl iktidarımız döneminde hiç kimsenin yaşam alanına müdahale etmedik' dedi. Valilerimizle ilgili süreç, hukuk devletinde ne yapılması gerekiyorsa, onun yasalar hukuku üzerinden yapılabilir. Konuşmanın bir bölümü üzerinden, sağını, solunu alarak, topluma farklı bir şekilde bilgi kirliliği getirmenin de bir faydası yok"  dedi. Yeşilköy'deki bir otelde düzenlenen "İstanbul Sözleşmesi'nin 3. Yılında Kadının İnsan Haklarındaki Gelişmeler" başlıklı toplantıya katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Şahin, öğrenci evleriyle ilgili tartışmaların sorulması üzerine, şunları söyledi: "Herkesin en kıymetli varlığı evlatları. Hepimizin gözbebeği evlatlarımızın en iyi şartlarda eğitim almasını, en güvenli şartlarda okumasını sağlaması her anne babanın da sorumluluğu aynı zamanda. Sosyal devlet olarak da Anayasaya baktığımız zaman gençlerimizi, ailelerimizi koruyup, kollamak da bize Anayasa'nın verdiği bir yüküm. Bunların hepsini birbirine karıştırdığımız zaman bir kakafoni çıkıyor. Tartışmayı yaparken, nasıl tartışacağımızı, sorunu nasıl çözeceğimizi çok iyi anlamamız gerekiyor. Önyargılardan uzak, kutuplaşmalardan ve ayrışmadan, hepimizin evlatlarını yarınlara en iyi şekilde nasıl hazırlayabiliriz anlayışıyla bakmak gerekiyor. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devleti normlarında yasaların getirdiği hak, hukuku korumak durumundayız." "TARTIŞIRKEN, BİRBİRİMİZİ ÇOK HIRPALIYORUZ"
AK Parti iktidarının, 2 hafta önce içinde yaşam hakkına müdahaleyi suç sayan maddenin de yer aldığı Demokratikleşme Paketi'ni meclise gönderdiğini söyleyen Şahin, şöyle konuştu: "Türk Ceza Kanunu'nda yaşam hakkına müdahale varsa, 1 yılla 3 yıl arasında ceza getirecek bir düzenleme yaptı. Dolayısıyla benim, bir kadın, bir anne, bir insan olarak üzüntüm şudur; tartışırken, birbirimizi çok hırpalıyoruz, yoruyoruz, birbirimizin hakkını, hukukunu korumadan tartışıyoruz. Oysa, hepimizin ortak gücü, ideali, hedefi olan evlatlarımızın en iyi şekilde yetirştirmek ve yarınlara hazırlamak üzerine odaklanmamız gerekiyor. Onları koruyarak, kollayarak, yarınlara hazırlamamız gerekiyor. Bir şekilde de bu ülkenin, bu ülkenin insanlarının, partisi, ideolojisi ne olursa olsun, genetik kodlarından gelen değerleri, kültürü, kimliği var. Bunların hepsi birbirine karıştırdığımız zaman tartışmayı doğru yapamıyoruz ve birbirimizi çok yoruyor, üzüyoruz. Buradan, özellikle bu tartışmanın içinde olan herkese birbirini ayırarak, sorunlarımızı iyi analiz ederek ve nasıl çözeceğimizi iyi bir şekilde ortaya koymak durumundayız." "GENÇLERİMİZİ ÜZMEMEMİZ GEREKİYOR"
Bakan Fatma Şahin, çok fazla üniversite açılarak, çocukların eğitim hayatına girmiş olmasının ciddi bir şekilde yurt ihtiyacını da beraberinde getirildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:  "Mesela Gençlik ve Spor Bakanlığı şu anda bir Yatırım Bakanlığına dönüştü. Özel yurtlarla, kiralamalarla bu ihtiyacı gidermeye çalışıyor. Ama bir de bu ihtiyaçtan dolayı büyükşehirlerde daha fazla öğrenci kapasitesi olan üniversitelerde aslında yurt gibi çalışan ama yurt vasfı olmadığından dolayı da hiçbir denetim geçirmeyen sistemler var. O yüzden bizim, hep beraber, bütün partilerle beraber bunu nasıl düzenleyebiliriz, nasıl çözebiliriz diye, buna bakmamız gerekiyor. Aksi taktirde, burada bir öğrenci evlerine müdahale, kadın-erkeğin yaşamına müdahale, özel hayata müdahale gibi yaklaşırsak, bu sefer yanlış yerden tartışmayı açmış oluruz ve sorunu çözmede bu anlayışın bize bir faydası yok. Gençlerimizi üzmememiz, bilgi kirliliğiyle onları kafasını karıştırmamız gerekiyor." "BASIN MENSUPLARINA DA BU KONUDA BİRAZ DAHA HASSASİYET İSTİRHAM EDİYORUM"
Başbakan'ın valilere talimat verileceği yönündeki açıklamaları hatırlatılınca Fatma Şahin, "Başbakanımız dün açıklama yaptı; 'Ben 4.5 yıl belediye başkanlığı görevinde ve 11 yıl iktidarımız döneminde hiç kimsenin yaşam alanına müdahale etmedik' dedi. Valilerimizle ilgili süreç, hukuk devletinde ne yapılması gerekiyorsa, onun yasalar hukuku üzerinden yapılabilir. Konuşmanın bir bölümü üzerinden, sağını, solunu alarak, topluma farklı bir şekilde bilgi kirliliği getirmenin de bir faydası yok. O yüzden ben, değerli basın mensuplarına da bu konuda biraz daha hassasiyet istirham ediyorum" dedi.