"İstanbul Sözleşmesi'nin 3. Yılında Kadının İnsan Haklarındaki Gelişmeler" başlıklı toplantıda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 10 yıl önce iktidara geldiklerinde "Önce insan" dediklerini aktararak, "Her türlü ayrımcılığı reddediyoruz ve kadını merkeze alan, kadının yaşam kalitesini yükselten, kadının onurlu yaşam mücadelesinde yanında olan bir yönetim anlayışını özümsedik, benimsedik ve bunu yol haritası olarak kendimize aldık" dedi.
"UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE"
Şiddetle mücadele alanında Türkiye'nin durumunu değerlendiren Şahin, "Aslında halının altına süpürdüğümüz, 3 maymunu oynadığımız bir anlayıştan, 2008'de Sayın Başbakanımızın bir genelgesiyle, toplumsal bir sorundur, gereği yapılmalıdır anlayışına dönüştürdük. Geldiğimiz noktada hala sorunlarımız var. Ama bu mesele, insanlık tarihi kadar eski bir meselede, bir kanunu çıkarmakla, bir hukuki düzenleme yapmakla bitecek, çözülecek bir mesele değil, uzun soluklu bir mücadele. Bu, bir süreç. Mesele, bunu ilerleyebilme gücüne ulaşabilmek, bunu bir sorun olarak görüp, çözebilme gücünü sürekli arttırabilmek. İşte biz, buradan baktığımız noktada, kadının yaşam kalitesini nasıl yükselteceğiz, dediğimiz 3 temel başlığı çok önemsedik. Birincisi eğitim, ikincisi sağlıkta fırsat eşitliği, üçünsüsü ise istihdam" diye konuştu.
"ÇOCUK YAŞTA EVLİLİĞİ BÜYÜK BİR SORUN OLARAK GÖRÜYORUZ"
Şahin, şiddetle mücadelede çok önemli bir yol kat ettiklerini söyleyerek, açılan konukevlerinde bin yataktan bin 600 yatağa ulaşıldığını aktardı. Bütün büyükşehirlerde, 14 merkezde şiddet izleme merkezleri kurduklarını anlatan Şahin, "Çocuk yaşta evliliği de büyük bir sorun olarak görüyoruz. Mutlaka, çocuklarımızın çocuk yaşta eğitime devam etmeleri gerektiğini ve örgün eğitim sürecinde eğitim hayatında kalmalarını ve bunu da iyi bir takip sistemiyle hayata geçirmeyi önemsiyoruz" dedi.
"HİÇBİR KUŞ TEK KANATLI UÇAMAZ"
Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle de, cinsiyet eşitliğinin ve kadınların güçlendirilmesinin öncelik olarak ele alınması gerektiğine işaret ederek, "Kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddet hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu toplantıda tek erkek sesi olarak konuşuyorum. Kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddette önemli olan mücadele etmektir. Hiçbir kuş tek kanatlı uçamaz. Bir toplumda verilen kararlara karar mekanizmalarından yarısı katılıyorsa o toplum bir adım ilerleyemez" diye konuştu.
Genç nüfus arasında çalışma ve iş gücünde tam bir eşitliğin olması gerektiğini vurgulayan Füle, "2020 itibariyle Türkiye'nin de bunları benimsemesini tavsiye ediyoruz. Böylelikle siyasi anlamda daha fazla aktif olmasını, buna paralel olarak eğitime daha fazla teşvik etmelerini istiyoruz. Bu ülke için somut anlamda ne demek oluyor? Ayrımcılığın ortadan kalkması, toplumsal cinsiyet konularının ana politikalara dahil edilmesidir. Zaten Başbakan Erdoğan, demokratikleşme paketiyle buna katılmıştır. Bu da kapsayıcılık politikasının bir parçası haline getirilmiştir. Böylelikle toplumsal cinsiyet ayrımcılığının kaldırılması konusunda her türlü çabanın gösterildiği adımlar söz konusudur. Şunu söylemek istiyorum; belli başlı alanlarda çok önemli gelişmelere ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle de kadın hakları konusunda" diye konuştu.