BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı olduktan sonra İstanbul’daki ilk programına katılan Fikri Işık, döviz kurundaki dalgalanmayla ilgili soruyu, "Piyasanın talepleri ve arzı doğrultusunda bu oynaklıklar olur ve bunlar mutlaka belli bir süre içinde bir stabilite yakalar. Endişeli olmaya, çok kötümser olmaya gerek yok. Bugünler geçecek ve bir stabilite oluşacaktır" dedi. İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde "2023'e 10 Kala Ar- Ge ve Yenilikte İstanbul" hedefi ile düzenlenen "Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı"nda konuşan Bakan Işık, Türkiye'nin bir dönem çok kalın gümrük duvarları arkasında kaldığı, üniversitelerin sadece "bilim bilim içindir", kamunun da "para isteme benden buz gibi soğurum senden" mantığıyla hareket ettiği bir dönemden geçtiğini ifade ederek, “Gümrük Birliği Anlaşması'nın ardından bu anlayış yavaş yavaş sona erdi. Bu anlaşmanın ardından Türkiye uluslararası rekabete açıldı. Şirket ve işletmeler uluslararası rekabete kendini adapte etmeye çalıştı ancak onlar bunu yaparken üniversite ve kamudan gereken desteği göremedi" dedi.   BİRİNCİ DEVREDE İYİ OYNARDIK İKİNCİ DEVRE

Ekonomi ve sanayide hükümet oldukları sürecin birinci devresini iyi oynadıklarını belirten Bakan Işık, “Milli gelirimiz 800 milyar dolarlar seviyesine geldi, ihracatımız 152 milyar dolarlara geldi. Ar-Ge'ye ayrılan pay arttı. İstihdam ve üretim arttı. Ülke büyürken sanayimiz de ölçek büyüttü. Anlayacağınız birinci devrede başarılıyız ama bizim ikinci dönem için çok önemli hedeflerimiz var. Hedefi olmayan bir ülke dümeni kırık gemiye benzer. AK Parti 2002'de iktidar olduğunda koyduğu hedefler var. Bu hedeflerin sıkı takipçisiyiz. 2023 için temel hedefimiz 500 milyar dolarlık ihracat. Bunları gerçekleştirmek için GSMH'nın yüzde 3'ü oranında Ar- Ge bütçesi hedefliyoruz. Ar-Ge yatırım yapmazsanız bu hedeflere ulaşmanız zorö diye konuştu. TÜM BİRİKİMLERİ BULUŞTURMALIYIZ

Türkiye’deki tüm birikimleri bir araya getirmeleri gerektiğini belirten Işık, “Bu birikimlerden en önemlisi üniversiteler. Bilgi birikimimiz çok iyi. Üreten sanayicilerimiz ve KOBİ'lerimiz var. Bunların ikisinin biraya gelmesi gerekir. Bunları bir araya getirme görevini de üstlenen kamudur. Bugün artık yeni bir sıçrama yapmak zorundayız. Orta gelir tuzağından bir sıçrama yaparak çıkarız. Bunun da yolu daha nitelikli ve teknolojiye dayalı ürün üretmek ve satmak. Ürün ve süreç geliştirmeyi başarmalıyız. Bu işleri sadece sanayicimize bırakırsak haksızlık yapmış oluruz.Yapmamız gereken şey, üniversitenin birikimini sanayi ile buluşturmak. Bunu yaparken de kamu olarak bu işbirliğine sonuna kadar destek vermeliyiz. Bununla ilgili çok değerli çalışmalar yürüyor. Bu birliktelik bir nikaha dönüşsün. Hem de bu nikah Katolik nikahı olsun. Yani üniversite, sanayi ve kamu Katolik nikahı ile birbirine bağlansın. Birbirinden hiç ayrılmamak üzere çalışsın" diye konuştu. SANAYİ ÜRETİMİ AZALIYOR DEMEK HAKSIZLIK OLUR

Bakan Işık, toplantı sonunda gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Döviz kurundaki dalgalanmaya ilişkin öngörülerinin ve Merkez Bankasından beklentilerinin sorulması üzerine Işık, böyle dönemlerde oynaklık olmasının normal olduğunu vurguladı. Bu oynaklıkla ilgili Merkez Bankasının gereken dönemlerde gerekli önlemleri alacağını hatırlatan Işık, "Biz serbest kur sistemi uyguluyoruz. Piyasanın talepleri ve arzı doğrultusunda bu oynaklıklar olur ve bunlar mutlaka belli bir süre içinde bir stabilite yakalar. Endişeli olmaya, çok kötümser olmaya gerek yok. Bugünler geçecek ve bir stabilite oluşacaktır" dedi. Dün açıklanan sanayi üretimi endeksinin beklentinin üzerinde çıkması konusundaki soruya ise Işık, "Sanayi üretimi artıyor, azalmıyor. Aralık ayı ile ilgili öncü göstergeler de iyi gözüküyor. 'Sanayi üretimi azalıyor' demek haksızlık olur. Enerji maliyetleri, girdi maliyetleri hükümetin kurulduğu günden bu yana gündeminde olan ve sürekli iyileştirmeler yapılan alanlar. Biz de yoğunluğumuzu bunlara daha fazla vereceğiz" yanıtını verdi.