MARDİN Artuklu Üniversitesi'nde 2 yıldır mezun olan yaklaşık 900 Kürtçe öğretmeni adayını temsilen bir grup, rektörlük binası önünde protesto açıklaması yaptı.
Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü'nden 2 yıldır mezun olan ve atama bekleyen 900 Kürtçe öğretmen adayını temsilen bir grup öğrenci, bugün rektörlük binası önünde basın açıklaması yaparak, hükümet üyeleri ile YÖK yetkililerinin verdiği sözü tutmaya davet etti.
"PROTOKOL GEREĞİ HEM KİTAP BASTIK, HEM DE ÖĞRETMEN EĞİTTİK"
Kürtçe öğretmen adaylarına destek veren Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım, kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmemesinden yakınarak, "Maalesef şimdiye kadar herhangi bir olumlu sonuç alınmadı. Verilen sözler yerine getirilmedi. Biz daha ilk günden beridir üzerimize düşen görevi yerine getirdik. MEB ile yaptığımız protokol gereği hem seçmeli Kürtçe ders kitaplarını hazırladık, hem de eğitmemizi istedikleri öğretmen adaylarından bine yakınını eğiterek mezun ettik" dedi.
"YALAN SÖYLEMEK MÜNAFIKLIK ALAMETİ"
Yalan söylemek, güveni kaybetmek ve sözünü tutmamanın münafıklık alameti olduğunu belirten Prof. Dr. Yıldırım, "Bu alametlere sahip olmamak için üzerimizde çok kısa bir süre vardır. Aksi takdirde bu 3 alamet birden o sözü verenlerde kendini gösterecektir. Bir an evvel şu anda geçirmekte olduğumuz barış ve çözüm surecinin ruhuna uygun olarak, eğittiğimiz öğretmen adayların atanması elzemdir. Bunlar, burada büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Eylül 2014'te bunların mutlaka atanmaları gerekecektir. Aksi takdirde açlık grevi gibi bütün demokratik haklarını kullanacaklardır. Biz de işin başındaki sorumlular olarak, arkalarında duracağız. Herhangi bir provokasyona düşmemek şartı ve kaydıyla destekleyeceğiz. Gözümüz yoldadır" diye konuştu.
"KISACASI YETKİLİLER SÖZÜNÜ TUTMAMIŞTI"
Kürtçe öğretmen adayları adına konuşan Mizgin Turgay da, Türkiye'nin demokratikleşmesiyle birlikte ilk Kürtçe öğretmen adaylarının büyük ilgi gördüğünü hatırlatarak, "O dönem, Başbakan Erdoğan başta olmak üzere hükümet yetkilileri, Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarları, YÖK Başkanı, Kürtçe öğretmenlerin yetiştirilmesiyle ilgili olumlu açıklamalar yapmışlardı. Fakat sonraki süreçte, okulların açılmasıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda çalışma yapmadığı ortaya çıkmıştı. Bu haberin basına yansıması üzerine hükümet yetkililerinden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik de açıklama yaparak Kürtçe öğretmenlerinin atanacağını dile getirmiş ama sonrasında bir somut adım atılmamıştı. Kısacası yetkililer sözünü tutmamıştı. Bu süreçte Kürtçe öğretmenlerin atanması, dersin seçilmesi istatistiğine bağlandı. Bu sebeple de MEB'in Türkiye'de hangi il ve ilçede Kürtçe dersinin, hangi oranda seçildiğinin istatistiğini çıkarması ve bu doğrultuda Kürtçe öğretmenlerini görevlendirmesi gerekiyordu. Ama MEB ısrarla bir istatistik vermediği gibi, Nabi Avcı da sürekli çelişkili rakamlar verdi. Biz Kürtçe öğretmenlerinin atanmasının, dersin seçilmesine bağlanmasının doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü Kürtçe derslerin seçimi öğrencilerin okulda olmadığı son haftaya bırakılırken birçok, yerde de Kürtçe dersinin 'Kürtçe öğretmeni yok' gerekçesiyle seçtirilmediğini biliyoruz" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI