Antalya Büyükşehir Belediyesinin "Yeni Türkiye Buluşmaları" konferans dizisinde ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ konuşuldu.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığınca organize edilen "Yeni Türkiye Buluşmaları" konferanslar dizisinde “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” ele alındı. Kepez Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde oturum başkanlığını Siyaset Bilimci Dr. Murt Yılmaz’ın yaptığı konferansa, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Bilir, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Kılıç ve Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Korucu konuşmacı olarak katıldı. Konferansa AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Birol Ekici, Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Bahattin Bayraktar ile çok sayıda vatandaş katıldı. Cumhurbaşkanlığı sisteminin tüm yönleriyle ele alındığı konferansta ilk olarak söz alan Doç. Dr. Serdar Korucu, Turgut Özal’ın ve Süleyman Demirel’in de geçmişte başkanlık sistemini gündeme getirdiğini söyledi. Korucu, “Başkanlık sistemi mevcut sistemin tıkanıklarına alternatif olarak kenarda duruyordu. Fakat bunu gerçekleştirebilecek siyasi idare maalesef şu ana kadar bulunamamıştı. Şu anda Türkiye’nin yaşadığı anayasal sistem krizinin aşılabilmesi için çok önemli bir fırsat var. Kamuoyunda bazı yapılan değerlendirmelerde sanki muhteşem, rayında ilerleyen bir sisteme sahipmişiz de işleyen makine bozuluyormuş gibi tespitler yapılıyor. Açıkçası ben bunları hayretle takip ediyorum. Çünkü sistem bozuk, bunu kabul etmemiz gerekiyor, iyi tasarlanamamış bir sistem” dedi.

“Egemenlik gerçekten millete geçecek”

Parlamenter sistem ile başkanlık sisteminin dünyadaki birçok ülkede farklı uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Faruk Bilir ise, “Parlamenter sistemin anavatanı İngiltere ile Almanya’daki sistem farklılık gösteriyor. Ya da Amerika’daki başkanlık sistemi ile Latin Amerika’daki sistem farklı. Çünkü her ülkenin siyasi geçmişi farklı. Dolayısıyla Türkiye’ye özgü bir sistem olması gerekiyor. Türkiye’de 50 yıllık bir hükümet sistemi sorunu var. Şunu açıkça söyleyebiliriz, Türkiye’deki istikrar hükümet sistemine rağmen gerçekleşebilmektedir. 7 Haziran seçimlerini örnek verirsek koalisyon bile kurulamamıştır. Sorunlarımız belli; istikrarsızlık, koalisyon, iki başlılık, yasama yürütmenin iç içe geçmesi. İleride 7 Haziranlar gibi olmasın diye ve Türkiye’de bir kurumsallaşma olması için böyle bir öneri getirilmiştir. Sistemin odak noktası şudur; yürütme ve yasama gerçek sahibine veriliyor, yani millete. Bu anayasa değişikliği ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözünün tamamlanmasıdır. Biz Meclisi seçiyoruz ama hükümeti seçmiyoruz. Şimdi ne olacak hem Meclisi, hem yasamayı hem yürütmeyi ayrı ayrı oylarla ama aynı gün yapılan seçimle belirleyeceğiz. Yani bir partili, desteklediği aday en yüksek oyu alırsa onun cumhurbaşkanı olacağını kesin bilir. Ama parlamenter sistemde bunu öngöremezsiniz” diye konuştu.

“Tarihi bir reform”

Konferansta son olarak söz alan Prof. Dr. Muharrem Kılıç, referandum sürecine girildiğini belirtti. Kılıç, “Cumhurbaşkanlığı sistemi somut bir noktaya geldi, komisyondan geçip referandum sürecine giriliyor. Sistemle ilgili kamuoyunda bazı kesimler anlamsız argümanlarla tartışmalar yapıyor, tek adamlık ya da buna benzer konuları gündeme getiriyor. Burada yaşanan şudur; devlet ve millet bütünleşmesi. Siyasal alan ile toplumsal alan arasındaki bütünleşme gerçekleşiyor. Kısmen bir anayasa değişikliği ile evrenin tamamlanması arzu ediliyor. Muhalefet düzleminde siyaset yapma biçimi, milletvekillerinin siyaset yapmada, kamu görevlisi olarak duruş alışta artık her şey değişecek, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Şimdiki parlamenter sistem bir anda değerli oldu. Nedense kıymetli hale geldi ama bu sistemin oluşturduğu krizleri yaşadık. Mevcut sistemde kaçaklar var, o yüzden bu ülkemiz için tarihi bir reformdur” dedi.