Olay, 27 Temmuz'da, Kahramankazan ilçesi Satıkadın Mahallesi'nde Aydemir çiftinin işlettiği unlu mamuller dükkanında meydana geldi. Himmet Aydemir, tartıştığı eşi Kadriye Aydemir'e 3 ve 4 yaşlarındaki 2 çocuğunun gözü önünde tabanca ile ateş etti. Vücuduna 6 kurşun isabet etmesiyle ağır yaralanan Kadriye Aydemir, Ankara Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Kurşunlardan 5'i ameliyatla çıkarılırken, diğeri bulunduğu yer tehlikeli olduğu için çıkarılamadı. Yoğun bakımda 15, serviste 15 gün olmak üzere toplam 1 ay süren tedaviyle hayata tutunan Kadriye Aydemir, sedyede taburcu edildi.

Omuriliğini parçalayan kurşun nedeniyle yatağa bağımlı yaşayan Kadriye Aydemir'in ihtiyaçlarını annesi Suna Arslan karşılıyor. Kadriye Aydemir, haftanın 3 günü annesinin 4'üncü kattaki evinden sedye ile komşularının yardımıyla çıkarılıp, ambulansla kontrol ve fizik tedavi için hastaneye götürülüyor. 

'Dövmek için beni dağa götürüyordu'

DHA'ya konuşan Kadriye Aydemir, olaydan 1 gün önce eşinin kayınvalidesini dövdüğünü ve geceyi nezarethanede geçirdiğini söyledi. Eşinin kendisini arayarak adliyeye çağırdığını, daha sonra serbest bırakılınca birlikte ayrıldıklarını belirten Kadriye Aydemir, "Birlikte dolmuşa bindik. Yarı yolda indi, ben dükkana geldim sonra o geldi, uyuşturucu mu aldı ne. Yarım saat durdu, çıktı, gitti sonra yeniden geldi, silahı almış yanına. Gömlek giymiş, silahı saklamak için. 'Gel seninle gideceğiz' dedi. Ben de 'gelmiyorum' dedim; çünkü silahı gördüm. Kaçsam yine peşimden gelecek. Ona 'Silahı niye aldın' dedim; 'İşim var, geri eve götüreceğim' dedi. 'Gel seninle bir yere gidip konuşalım' dedi. Hep konuşmak ve dövmek için beni zaten dağa götürüyordu. Ben de dağa götürecek, diye korktum. 'Yok, ne konuşacaksak burada konuşalım' dedim. Aradan 3 dakika geçmedi, bir anda bağırış sesleri geldi. Çalışan elaman 'yapma' derken bir baktım, sırtımda silah sesini duydum. Yere yatınca karnıma doğru saymaya başladı kurşunları. O sırada çocuklarım yanımdaydı. Çocuklarımın gözü önünde yaptı" dedi.

'Benim gençliğimi aldı'

Kadriye Aydemir, vücuduna isabet eden 6 kurşundan 5'inin çıkarıldığını söyleyip, şöyle konuştu:

"Kurşunun biri hala vücudumda. Tehlikeli olduğu için almadılar. 15 gün yoğun bakımda, 15 gün serviste yattım. Belimden aşağısı tutmuyor, felçli kaldım. Kolum çalışmıyor. Ben hiçbir şey yapmadım ona. 5 senedir çekiyorum. Ne çektiğimi Allah biliyor, 2 çocuğum biliyor. Dayak attı sustum, insanların içinde bağırdı, rencide etti sustum. 5 sene ona hizmet ettim. Ne dediyse onu yaptım. 2 çocuğumla onun ayağına pervane oldum. Ben bunu hak edecek, hiçbir şey yapmadım. 2 çocuğumun gözü önünde bana nasıl kıydın? 2 aydır çocuklarımı görmüyorum, beni görüp de o an tekrar akıllarına gelecek, diye. 22 yaşındayım, benim gençliğimi aldı. 3 yaşındaki çocuğum beni arıyor, 'Anne sen canını sıkma, tekerlekli sandalyeye bindirim gezdiririm' diyor. Doktorlar 'Yürüme imkanın' yok diyor. Kurşunun biri omuriliğe isabet edince parçalamış. 'Yürüme ihtimalin' yok deniliyor. 'Allah'tan bir mucize olursa yürürsün' diyorlar." 

Kadriye Aydemir, eşinin en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.

'En ağır cezayı almasını istiyorum'

Anne Suna Arslan ise kızının 5 senedir şiddet gördüğünü belirterek, "En sonunda kızımı vurdu. Belden aşağısı ve kolu tutmuyor, felç kaldı. Ben yetkililerden yardım istiyorum. Evim 4'üncü katta, kendisini aşağı indiremiyorum. Komşularımdan yardım istiyorum sürekli, aşağı indirmek için. Haftanın 3 günü tedaviye gidiyoruz, belediyenin aracı ile. Himmet Aydemir'in en ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.

Olayın ardından gözaltına alınan Himmet Aydemir, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Himmet Aydemir hakkındaki soruşturma sürüyor.