AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli, CHP ve MHP'nin Anayasa konusunda 60 maddesinin yasalaşmasına destek vermediklerini belirterek, "Maalesef üzücü. Bu saatten sonra da Anayasa yapılması konusunda açıkçası çok ümitli değiliz. Çok iyimser düşünemiyoruz" dedi.
AK Parti Mardin İl Başkanlığı’nın, 30 Mart 2014 yerel seçimlerine yönelik büyükşehir ve ilçe belediye başkanlıkları aday adayları temayül yoklaması, Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda başladı. Mardin’deki 10 ilçe ve büyükşehir belediye başkanlığı için toplam 72 aday adayı müracaat ederken, bugün yaklaşık bin 517 teşkilat üyesi, sandık başına gidip oy kullandı.
Temayül yoklamasını yönetmek üzere AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli başkanlığında 5 kişilik komisyon üyesi Mardin’e geldi. Canikli, temayül yoklaması öncesi aday belirlemesinde son derece kapsamlı bir süreç işlettiklerini belirterek, anketlerin genel merkez tarafından yapıldığını, gerekli görülen yerlerde de yapılmaya devam ettiğini dile getirip, temayül yoklamalarının süreç içerisindeki kriterlerden sadece birisi olduğunu ifade etti.
"ANASAYA YAPILMASI KONUSUNDA ÜMİTLİ DEĞİLİZ"
Canikli, kullanılan oy zarflarının burada açılmadan genel merkeze götürerek görevli komisyonun huzurunda açılarak tasnifinin yapılarak sayımın gerçekleştirileceğini kaydetti. Gazetecilerin gündeme dair sorularını da yanıtlayan Canikli, bu saatten sonra Anayasa yapılması konusunda ümitli olmadıklarını söyledi. Canikli, şöyle devam etti:
"Mecliste iki yıldan beri çalışmalarını sürdüren anayasa uzlaşma komisyonu var. Bu komisyon şu anda 60 madde üzerinde 4 siyasi parti mutabakata vardılar. Bu 60 maddenin en büyük özelliği temel hak ve özgürlükler ile ilgili olması. Evrensel standartları yakalayan özgürlük ortamını sağlayacak olan maddeleridir. Bu maddelerin tamamında da tüm siyasi partilerin mutabakatı var. Altında hepsinin imzası var. Biz dedik ki gelin bunu yasallaştıralım. Bütün diğer maddelerin oluşmasını beklemeyelim, adım adım. 60 madde Anayasa'nın kalbi. Bu millete biz darbe anayasalarını yaşatmayalım. Onlardan kurtulalım. Bunun için büyük bir fırsat var elimizde. Hem komisyon, hem vatandaşlarımız mutabakatla anayasa yaptıklarını gördükçe daha sonraki çalımlar içinde motivasyon olur dedik. Onun için Sayın Kılıçdaroğlu'nun da bu çerçevede bir açıklaması olmuştu. CHP'ye bu öneriyi götürdük. Ak Parti grup başkan vekilleri olarak ilk görüşmeyi biz yapmıştık. Olumlu bir intiba ile ayrılmıştık. Ama önceki günkü bize iade ziyaretlerinde kapıları kapattılar. 4 siyasi parti yaparsa biz de varız dediler. Halbuki biliyorsunuz MHP zaten kapıları kapattı. Sayın Bahçeli'nin bir açıklaması oldu, 'Bize gelmesinler, biz yokuz' dediler. Bu 60 maddenin yasalaştırılmasında 'biz yokuz' dediler. Bu ortadayken CHP'nin 4 siyasi partinin bu konuda birlikte hareket etme şansı söz konusu demek anayasa çalışmalarının aslında önünün kapatılması demek. Geldiğimiz nokta bu. Maalesef üzücü.  CHP de MHP de bu konuda destek vermedi. Bu saatten sonrada Anayasa yapılması konusunda açıkçası çok ümitli değiliz. Çok iyimser düşünemiyoruz."
"ÖĞRENCİ EVLERİ KONUSUNDA GÖRÜŞ FARKI YOK"
Son günlerde gündemde oldukça geniş yer alan öğrenci evleri tartışmalarıyla ilgili AK Parti'de bir görüş ayrılığının olduğuna dair gazetecilerin sorularını Canikli, "Öğrenci evleriyle ilgili aslında sayın başbakanımızın bu konudaki söylediği husus çok açık ve çok net. Başbakanımız velilerimizden, vatandaşlarımızdan gelen talep ve şikayetleri kamuoyu ile paylaştı. Talep, biz çocuklarımızın akıbetini bilmek istiyoruz. Onları sizin komutanızı istiyoruz. Çocuklarımızı kurumak için çeşitli illere gönderiyoruz. Özellikle kız çocukları için söylüyorlar. Bunları korumanız gerekir diye sayın başbakanımızdan talepte bulunuyorlar. Bir başbakan olarak sorumlu mevkide birisi olarak elbette vatandaşlarımızın bu taleplerine kayıtsız kalması düşünülemez. Olay bundan ibarettir. Elbette yapılacak her şey hukuk çerçevesinde yasalar çerçevesinde olacaktır. Özgürlüklerini kısıtlayacak şekilde, ya da mevzuata aykırı bir şekilde işlem yapılması kesinlikle söz konusu olamaz. Bunlar yapılan spekülasyonlardır. Bu konuya her arkadaşımız olaya doğal olarak kendi açısından bakıyor. Örneğin İçişleri Bakanımız bu olaya kendi görev alanı ile ilgili terör ya da suç boyutuyla yaklaşıyor ya da bakıyor. Bu da son derece doğaldır. Herkes bulunduğu noktadan bakıyor olaya. Kendi görev alanından bakıyor. Bu farklı görüş gibi algılanıyor. Öyle bir şey söz konusu değil, olması da mümkün değil" dedi.