AZRAİL (A.S) VE HÜKÜMDARIN KONUŞMASI
Hükümdarın biri, bir yere gitmeye hazırlanırken üzerine giymek için sayısız elbiseler içinden en güzelini ve binmek için de birçok at içinden en rahvan ve gösterişli olanı seçti. Adamlarıyla birlikte muhteşem bir tavırla, böbürlenerek ve etrafına caka satarak yola çıktı. Yolda, üstü-başı perişan biri, atının yularına yapıştı. Hükümdar hışımla bağırdı:
Sen de kimsin, benim karşımda kim oluyorsun, çekil önümden!
Adamcağız ise sakince cevapladı:
Sana söyleyeceklerim var! Senin için çok hayâtî bir mesele
Hükümdar merakla karışık bir hiddetle;
Söyle bakalım! deyince, adam
Gizlidir, eğil de kulağına söyleyeyim! dedi.
Hükümdar eğildi, adam
Ben Azrâil’im, canını almaya geldim!dedi.
Hükümdar bir anda neye uğradığını şaşırdı, telâşa kapıldı, aman dilemeye başladı;
Ne olur biraz müsaade et!. dedi.
Azrâil -aleyhisselâm- ise