Yapı ve konut sektörü Yapı - Endüstri Merkezi’nde (YEM) düzenlenen "Pazarlama Argümanı Olarak Kullanılan Mimari Kavramlar" başlıklı panelde değerlendirildi.

Paneldeki konuşmasında, geçen yıl 37 bin adet konutun aralarında İngiltere, Almanya, Suudi arabistan ve Kuveytli yatırımcıların bulunduğu yabancılara satıldığına dikkat çeken Çelik, "Yabancıların bu konutları yatırım amaçlı aldılar. İki yıl içinde bu konutları satmak istediklerinde, esas sorun o an yaşanacak. Ülkemizde doların seyri her an değişebiliyor ve haliyle Türk Lirası değer kaybına uğruyor. İkinci el olarak satışa sunulacak olan bu konutlar TL bazında satılacağı için, yabancılar zarar etmeye başlayacaklar. Bu da ülkemizde konut sektöründe yeni krizin başlamasına neden olacak" diye konuştu.

Konut sektöründe esas olanın insanların beklentileri olduğuna dikkat çeken Çelik, "1980’li yıllarda insanlar sadece başını sokacak bir evi olmasını istiyorlardı; nitelik onlar için önemli değildi" dedi ve ekledi: "1990’lı yıllarda yine nicelik ve nitelik önemli değildi insanlar için, ama geniş ailemiz olduğu için artık apartmanlarda yaşamaya başladık. 2000’li yıllarda ise artık site kültürü başladı. Asansörlü, kaloriferli, sosyal yaşam alanları olan sitelerde oturmaya başladık. 2007 yılından ekonomimizin de büyümesi ile birlikte artık rezidanslar ve villalar devreye girmeye başladı. Konfor aramaya başladık" dedi.

Türkiye’de her 10 yılda bir konut sektöründe konjonktürel bir değişim yaşandığına dikkat çeken Çelik, "Geldiğimiz noktada ise Loft yapıları tartışmaya başladık. Gelir seviyemiz, yaşam standardımız ve beklentilerimizi değiştirdi. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde de yine değişimler yaşayacağımız kesin" dedi.