TÜRK Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça, 'ya gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Merkez Bankası'nın faiz artırımı konusunda konuşan Onatça,  "Merkez Bankası'nın yapmış olduğu müdahaleden çok korkmamak lazım. Dövizin gidişatını durdurmak için Merkez Bankası'nın bir takım enstrümanlarının olduğunu ve bunları kullanması gerektiği, aksi takdirde doların o günkü gidişatı ile daha yükseklerde olacağı kanaatini taşıyorduk" dedi. Onatça, "Neyse ki Merkez Bankası müdahale etti ve faizler bir parça yükseldi. Beklediğimiz yükseliş de olmadı, biraz daha fazla yükseldi. Ama bu Merkez Bankası'nın bileceği bir şey. Bana göre Merkez Bankası hem iş dünyasının baskısı altında hem de hükümetin baskısı altında olmadan, sağlıklı bir işlem yapabilmeli. Şu an ki piyasaya baktığımızda olumlu bir gelişme oldu" diye konuştu.  "SİYASİ BELİRSİZLİKLERİN ORTADAN KALKMASI LAZIM"
Sadece faize ya da dövize takılmamak gerektiğine dikkat çeken Süleyman Onatça, şunları söyledi:  "Türkiye'de beklemediğimiz şeyler yaşadık. 17 Aralık'tan sonra bazı dengeler değişti. Aslında doların yükselişi de, Merkez Bankası'nın müdahalesi de bununla birlikte oldu. Eğer bu süreç doğru yürütülseydi, bana göre bu kadar yükseliş olmazdı, faizler de bu kadar yükselmezdi. Bunlar geçmiş şeyler, geleceğe bakmamız lazım. Şu anda siyasi söylemlerin daha sakin bir şekilde söylenmesi lazım. Siyaset ekonomide çok çok önemli. Siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması lazım. Önümüzde bir seçim var, arkasından cumhurbaşkanlığı seçimi var, onun arkasından da bir seçim daha var. Bütün bunlarla ilgili, mali disiplinde bozulma olabilir kaygısı taşıyor iş dünyası. Yaşananlardan sonra hukukun üstünlüğü konusunda tedirginlikleri var. Yapılan şeylerde iş dünyasının kaygıları olduğunu ifade etmek istiyorum" "TÜSİAD BAŞKANI KENDİLİĞİNDE SÖYLEMEMİŞTİR ONLARI"
Onatça, TÜSİAD konusunda da değerlendirmelerde bulunarak, "Haddime değil ama sayın Başbakanımızın vatan hainliği ile suçlaması pek tasvip ettiğim bir kelime değil" dedi. TÜSİAD'ın üyelerine bakarak değerlendirmelerde bulunduğunu ve söylemlerinin uyarı niteliğinde olduğunu belirten Süleyman Onatça, şunları kaydetti:
"TÜSİAD'ın da üyeleri var. Bu üyelerine bakarak TÜSİAD bir açıklama yapmıştır, burada da hukukun üstünlüğünden bahsetmiştir. 'Dövizin bu kadar yüksek olduğu, demokrasinin olmadığı bir ülkeye yabancı yatırımcının gelemeyeceğini' söylemiştir. Bu bana göre, vatanperverliktir, vatan hainliği olmaması lazım. Sadece yabancı yatırımcı değil, yerli yatırımcıda, ben dahil yatırım yapacağımız zaman önce bir ortama bakarız. Bu ortam bizi yatırıma götürüp götürmeyeceğine bakar. Eğer ortam müsaitse, bir kaygı yoksa, paramızın doğru yerlerde kullanılıp bize geri dönüşünü düşünen her sermayedar her girişimci yatırımını yapar. Ama bununla ilgili birazcık kaygısı olduğu zaman yatırımına ara verir. Ama bunlar biraz kaygılı, yatırım konusunda biraz duraksama var. Herkes seçim geçsin diye bekliyor. Ama bunu felaket tellallığı yapıp 'kimse yatırım yapmıyor' demek istemiyoruz. Bu söylemler devam ettiği sürece yerlide yabancıda yatırımcılar yatırım yapmaktan imtina eder, çekinir. Sivil toplum örgütleri olarak bizim görevimiz bu, bunu söylememiz lazım.
TÜSİAD Başkanı kendiliğinde söylememiştir onları. Onlar bir çalışmanın ürünüdür. Bir şeyler görmüştür, eksik bir şey görmüştür, uyarır. Bu uyarıyı da destekliyorum, doğru bir uyarı. Sermaye ürkektir, korkaktır, güvenli liman ister. Bu münasebetle eğer yatırım yapılacaksa muhakkak surette ortalığın yatışmış, güven güven verici olması lazım. Şu anda da çok güvenli bir ortamdayız diyemiyoruz. Çünkü her gün gündem değişiyor, saatte bir gündem değişiyor. Bunlara baktığımızda iş dünyasının kaygılı olması normaldir diye düşünüyorum." "KOBİ'LERİN DESTEKLENMESİ LAZIM"
Onatça, cari açık konusunda da açıklamada bulunarak, büyümekte olan ülkelerde cari açık olabileceğini, ancak Türkiye'de biraz fazla olduğunu söyledi. Bu konuda çözümün KOBİ'lerden geçtiğine dikkat çeken Süleyman Onatça, şöyle devam etti:  "Biz diyoruz ki KOBİ'ler ihracatın yüzde 65'ini yapıyor. KOBİ'lerin desteklenmesi lazım. AR-GE'lerinin, inovasyonlarının, daha kaliteli ürün ve daha inovasyonu yüksek ürünleri yapmakta desteklenmeli. Eğer daha inovatif daha katma değeri yüksek ürünler üretirseniz cari açığı kapatmayla ilgili yapacağımız en güzel şeylerden birtanesi olur. Onun için cari açığımızı kapatmak adına bizim üretimde daha inovatif daha kaliteli ürünler üretmemiz lazım. İhracata ağırlık vermemiz lazım. Birazcık da tasarruf yapmamız lazım. Tabi ekonomi yönetimimiz elinden geldiğince bunlara yönelik çalışmalar yapıyor. Bu biraz zaman alacaktır. Çok kaygılı değilim cari açık konusunda. Onlar nasıl olsa toparlanır. Önemli olan güven, istikrar olan bir ülke içinde olmamız lazım. Onların hepsi gelip geçicidir. Ekonomi inişli çıkışlıdır, yeter ki insanlar güven duysun, gelecekle ilgili kaygı duymasın."