Gülseli KENARLI / İSTANBUL, 30 Nisan () - MERKEZ Bankası Başkanı Erdem Başçı, enflasyonla mücadelenin yollarının belli olduğunu, ancak "deflasyon sorunu"nda çozüm yollarının "karmaşık" olduğunu söyledi.

Yılın ikinci Enflasyon Raporu'nu sunumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başçı, Avrupa'da yaşanan deflasyon sorunu ile ilgili olarak, "Nasıl çözülebilir diye bütün dünya ekonomistleri ile birlikte düşünüyoruz. Zor bir problem, o yüzden biz enflasyon gibi bir problemimiz olduğu için memnunuz, çözülme imkanı olan bir problem. Deflasyon probleminin çözümü var ama çok daha karmaşık" dedi ve şu değerlendirmeyi yaptı: 

"Avrupa'da ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Enflasyon çözülmesi mümkün olan bir problem, çözümü biliniyor. Parasal sıkılaştırma yaparsanız, enflasyon sorununu çözersiniz. Ama Deflasyonun nasıl çözüleceği konusununda henüz net bir reçete yok.  Dolayısıyla orada bir ekonomist olarak, bir akademisyen olarak; 'gerçekten hangi araç daha etkili olur eksi nominal faizler gerçekten düşünülebilir mi, miktar genişlemesi yapılacaksa bu nasıl yapılır, başka araçlar var mıdır?' gibi konuları biz kendi aramızda baya konuşuyoruz. Bu bizi bir ekonomist olarak mutluda ediyor çünkü çözülmemiş bir problem var. Nasıl çözülebilir diye bütün dünya ekonomistleri ile birlikte düşünüyoruz. Zor bir problem, o yüzden biz enflasyon gibi bir problemimiz olduğu için memnunuz, çözülme imkanı olan bir problem. Deflasyon probleminin çözümü var ama çok daha karmaşık. Ona karşı atılacak adımların yan etkileri olursa, her an her türlü esnekliğe sahibiz diye söyleyebiliriz."

"YETERİNCE VAKTİMİZ VAR"
Erdem Başçı, Türkiye'de enflasyon tahminlerinin çoğu zaman yukarı yönde revize edildiğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de, nadir de olsa aşağı yönlü revizyonların da yapıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürü:

"Türkiye'de enflasyonun çift haneli ve yüksek seviyelerden tek haneli seviyelere indirmeyi başardık Ancak enflasyonu henüz fiyat istikrarı diyeceğimiz seviyelere indiremedik. Yüzde 5 dahi fiyat istikrarı olarak ifade edilecek bir seviye değildir. Bunun ilerleyen yıllarda biraz daha aşağıya gelmesi söz konusu olabilecektir ama şu anki hedefimiz; önümüzdeki 3 yılda yüzde 5 civarında olmasını sağlamaktır. Şimdiye kadar bu hiç görülmedi, en düşük yılsonu enflasyonumuz yüzde 6,2 olarak gerçekleşti. Bizim yönümüzün enflasyonda aşağı yönlü olduğunu ısrarla vurgulamamız gerekir. Bunun için gereken politika tedbirlerinin alınması gerektiğini ve alındığını söylememiz gerekir. Her seferinde enflasyonla ilgili tahminlerimizin aşağı yönlü olması şaşırtıcı değil. İki yıl sonraki enflasyon tahminlerinin yüzde 5 civarında olması gerekir çünkü yeterince vaktimiz var. İki yıl içinde gereken tedbirleri almamız gerekir."

"EN GÜZEL CEVABINI TAHVİL FİYATLARI VERİR"
Merkez Bankası Başkanı Başçı, Ocak ayında gerçekleştirilen Enflasyon Raporu'nu hatırlatark, "O rapor Ocak ayının başlarından itibaren hazırlanıyor. Orada koyduğumuz döviz kurları ile ilgili varsayım biraz geride kaldı" dedi ve ekledi:

"Özellikle bizim o kararı almamızdan önceki son 3 günde TL'de yüzde 6 nominal değer kaybı yaşadık. Onu hemen enflasyon raporuna yerleştirmemiz mümkün değildi. Oradan gelen varsayımlarımızın üzerinde gelen döviz kuru etkisi mutlaka var. Fakat diğer konu da çok önemli, 0,3 puan da fiyatlama davranışlarında arkadaşlarımızın tspit ettiği bir miktar etkilenme var. Beklentileri aşağı getirmemiz son derece önemli. 'Önümüzdeki 10 yılda enflasyonu ne bekliyorsunuz?' sorusunun en güzel cevabını tahvil fiyatları verir. Tahvil fiyatlarında çıkarılan enflasyon telafi göstergesi yüzde 6,5 ile yüzde 7 arasında değişiyor. Bizim orada yüzde 5'e ulaşacağımıza finansal piyasa oyuncuları ikna olmuş değil. Bizim orada mutlaka 5'e ulaşacağımıza yerli yabancı herkesi ikna etmemiz gerekiyor. Bunu Merkez Bankası er veya geç yapar. Bizim buna her hangi bir şüphemiz yok. Ama ikna olması gerekiyor ki herkes ona göre fiyatlamalar gerçekleşsin. Uzun vade de fiyatlar, faizler düşebilir."

"ALDIĞIMIZ KARAR YETERİNCE SIKI MIYDI?"
Başçı, 28 Ocak'ta alınan tedbirin, son derece dayanıklı politika tedbiri olduğuna dikkat çekerek, "Son derece yüksek belirsizlik vardı, içeriden ve dışarıdan riskler söz konusu olabilir önümüzdeki dönemde ve aldığımız kararda mutlaka etkili olması gerekiyordu her senaryo altında. 'Aldığımız karar yeterince sıkı mıydı?' sorusunun cevabını 'evet' diye şu anda  gönül rahatlığıyla verebiliyoruz" dedi.

"SADECE RİSK PRİMİNDEKİ DÜŞÜŞTEN DOLAYI BİR MİKTAR FAİZ İNDİRİMİ İÇİN YER VAR"

Başçı, "Krediler açısından bakıldığında BDDK'nın aldığı tedbir Şubat ayı başından itibaren yürürlüğe gireceğini biliyorduk. Ama piyasa oyuncularının beklemeye sabırları yoktu" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hem BDDK'nın aldığı makro ihtiyati tedbirlerin hem de Merkez Bankası'nın aldığı tedbirlerin sonucunda kredi büyüme hızının arzu edilen seviyeye yaklaştığını memnuniyetle gözlüyoruz. Enflasyon beklentilerini kontrol altına alma konusunda en son nisan ayında beklentilerdeki bozulmanın durduğunu ve çok hafif bir iyileşme söz konusu olduğunu gözlüyoruz. Burada Türkiye'deki risk primindeki ilave düşüşün payı var. Seçimlerden sonra belirsizlik azaldı. Türkiye'nin gerek Eurobond fiyatlarından çıkartılan risk prinmi gerek kredi sigorta primlerinde çıkartılan fiyatlarında görülen iyileşme ileva bir risk priminde düşüş getirdi. Dolayısıyla sadece buradan bile bir miktar bir ayarlama için yer var diye düşünüyoruz.  Sadece risk primini göze alsanız bile 50 ile 60 hatta 70 baz puanlık risk priminde iyileşme söz konusu. Para politikasında hiçbir şey değişmesin sadece risk primindeki düşüşten dolayı bir miktar faiz indirimi için yer var gibi görünüyor. Orada çok dikkatli gitmek lazım. Gelişmeleri gözleyerek, izleyere ve adım adım gitmek lazım. unu seri bir indirim olarak almamak lazım. Enflasyon beklentileri ve enflasyon nasıl cevap verecek, yapıp görerek daha sonra tekrar izleyerek gözleyerek adım adım gitmekte fayda var. Burada çok sıkı robast dediğimiz bir politikadan daha şokların azaldığı bir noktaya geçme söz konusu olabilir.  Bunun için zaman vermek şu anda   söz konusu değil. Önümüzdeki ay mı olur, daha sonraki aylarda mı olur,  Kurulda gelişmeleri değerlendireceğiz."

"UFAK, ÖLÇÜLÜ BİR ADIM ATILABİLİR"
Başçı, enflasyon bekleyişlerinde iyileşmenin daha yeni başladığına dikkat çekerek, "Nisan ayında başladı anketlerde. Bakıyorsunuz 10 baz puan bile değil çok az bir iyileşme var.  Risk priminde düşüş gerçek bir düşüş ve o kalıcı olursa biz haddiden fazla sıkı olmuş olabiliriz. Dolayısıyla orada risk priminde kaynaklanan ufak, ölçülü bir adım atılabilir. Atıldığı zaman hala sıkı para politikası izlediğimizi iddia ederiz ve getir eğirisinin eğimini siz haal yatay ve gerektiğininde likitide politikasyıla eksi ivmelere çıkabileceğini görürsünüz" diye konuştu.

(OSS)