EGE Genç İş Adamları Derneği (EGİAD) tarafından düzenlenen Sektör Tanıtım Günleri ve İş Zirvesi'nde konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, yaşanan gelişmeler nedeniyle 2014 yılının zor bir yıl olacağını söyledi. Yorgancılar, "Bu farkındalıkların çok iyi analiz edilerek, birlik ve beraberliğimizi bozan değil birleştiren adımların atılması zorunludur" dedi.
EGİAD tarafından bu sene 6'ncısı düzenlenen Sektör Tanıtım Günleri ve İş Zirvesi'nin açılışı yapıldı. Kültürpark 1 ve 2 No'lu hollerde iki gün boyunca devam edecek programın açılışının ardından '2013 Sonbaharında Türkiye Ekonomisi'ne Bakış ve 2014'den Beklentiler' konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan TOBB Başkan Yardımcısı ve EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, dünyayı saran ekonomik krizin etkilerinin gelişmiş ülkelerde azalmaya başladığını belirtti. Türkiye'nin büyüme profiline ilişkin değerlendirme yapan Yorgancılar şunları söyledi:
"Büyüme açısından Türkiye gelişmiş ülkelere göre oldukça başarılı bir performans sergilemiş olsa da, sürdürülebilir bir büyüme adına aynı başarıdan söz edemiyoruz. Geleceğin yıldız ülkeleri arasında gösterilen ve 2023 hedefleri olan Türkiye için, beklentilerinin aksine gerçekleşecek eğilimler, yeniden risklerle dolu bir sürece bizleri sürükleyecektir. Bu süreçte en büyük bedeli dış kaynak bağımlılığı en yüksek ülkeler ödeyecektir."
'KADINLAR VE EĞİTİM SİYASETİN DIŞINDA TUTULMALI'
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmak için bazı önerilerde bulunan Yorgancılar konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Nitelikli nüfus yetiştirmeye yönelik eğitim reformu, vergi adaletsizliğini ve kayıt dışılığı önleyerek, tasarrufa yönelten vergi reformu ve hak aramayı kolaylaştıran hukuk reformu ile hedeflere ulaşabiliriz. Jeopolitik risk, Gezi ve toplumsal baskılarla ayrışma riski ve seçimler nedeniyle politikacıların keskin ve sert üslupları, 2014 yılını çok daha zor bir yıl haline getirmektedir. Temenni ediyor ve diliyoruz ki, bu riskler sadece bu konuşmalarda kalsın. Aksi takdirde Türkiye hedeflerine uzaktan bakmanın ötesine geçemeyecektir. Yenilenebilir enerjideki potansiyelin sonuna kadar kullanılamadığı, ihracatçımızı, üreticimizi zorlayan standartlarda söz sahibi olunamadığı, olaylara ve sorunlara küresel vizyonla bakılamadığı ve belki de en önemlisi kadınlarımız ve eğitim sistemimiz siyasetin dışında tutulamadığı sürece yol almamız da güçleşecektir. Bu farkındalıkların çok iyi analiz edilerek, birlik ve beraberliğimizi bozan değil birleştiren adımların atılması zorunludur. Her zaman ifade etmekteyim ki, sahip olduğumuz değerlerin kaybı, maddi değerden kat be kat üstündür."
'İTHALATA DİKKAT'
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya da, Türkiye ekonomisi açısından önemli parametrelerden birinin dış ticaret performansı olduğunu söyledi. 2013 yılının ilk 9 aylık döneminde, ihracatın bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0.4 oranında daraldığına, ithalatın ise yüzde 6 oranında arttığına dikkat çeken Kaya şöyle dedi:
"Enerji de dahil olmak üzere ithal girdi bağımlığını azaltacak teşvik ve önlemler alınmadığı takdirde, 2023 yılı 500 milyar dolarlık ihracat hedefi belki ekonominin kendi dinamikleri içinde tutturulabilecektir ama, bilançonun diğer önemli kalemi olan ithalata baktığımızda dış ticaret dengesinin ihracat aleyhine daha da bozulduğunu görebileceğiz." 'CARİ AÇIĞI 'CARİ AÇIĞI SICAK PARAYLA FİNANSE EDİYORUZ'
CHP İzmir Milletvekikli Erdal Aksünger, Türkiye'nin komşularıyla ciddi sorun yaşadığına ve bu sorunun ihracata yapacağı olumsuz etkiye dikkat çekti. Sermayenin kamplaştırılmasının ekonomide bölünmeye yol açtığını belirten Aksünger, "Cari açığı sıcak parayla finanse ediyoruz. Son 10 yılda ekonomi ile ilgili bir mucize yoktur. Türkiye, kuruluşundan bu yana her yıl ortalama yüzde 5 büyüme yaşamıştır. 2012 yılında ise yüzde 4 oranında bir büyüme olmuştur" diye konuştu.
'HAR VURUP HARMAN SAVURMA'
MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Türkiye'nin çok büyük bir borç yükü altında olduğunu belirtti. Son yıllarda Türkiye'de kamu yerine özel sektörün borçlanmaya başladığını söyleyen Tanrıkulu şöyle konuştu:
"Son 10 yılda özel sektörün dış borçlanmasında yüzde 500'lük bir artış var. Türkiye'de istikrar meselesi fetiş haline geldi. 'Siyasi iktidar bozulursa ekonomik istikrar da bozulacak' endişesi yaratılıyor. Son yıllarda özel sektörün borçlanmasının artmasına rağmen makine yatırımları küçülmektedir. Türkiye'ye gelen para giden paradan daha fazladır. Eğer gelen parayı har vurup harman savurmaya devam ederseniz, daha büyük bir açıkla karşı karşıya kalmamız içten bile değildir."
'TÜRKİYE DÜŞÜK BÜYÜME KAPANINA DOĞRU GİDİYOR'
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Ünlütürk, 'Türkiye'nin düşük büyüme kapanına doğru gidiyor' görüntüsü verdiğini söyledi. Maliyetleri azaltıcı ve verimliliği artırıcı yapısal düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çeken Ünlütürk, büyümeyi tetikleyecek politika ve uygulamalara ağırlık verilmesi çağrısında bulundu.
Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral ise Türkiye'deki işletmelerin yüzde 96'sını oluşturan KOBİ’lere sınıf atlatılması gerektiğini kaydetti. Güral, AB'li firmaların yatırıma gidebilecekleri en güvenilir ülkenin Türkiye ve Türk ortaklar olduğunu belirtti.
'KENTLER ARASINDA UÇURUMLAR'
Türkiye’de ortalama yaşam standardının düşük ve kentler arasında uçurumlar olduğunu söyleyen Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Süleyman Onatça, hükümetin bonkör davranmasına rağmen, mevcut teşvik modelinin istenilen düzeyde olmadığını söyledi. Yaşam standartlarının üst düzeye taşınması için teşvik sisteminin geliştirilmesinin yanında, kentler arasındaki uçurumların gidrelmesi için önerilerde bulanan Onatça, "Türkiye'nin üç büyük İstanbul'a daha ihtiyacı var. Kuzey, güney ve doğuyu birer büyük metropol yaparak İstanbul'un yükünü alabiliriz. Böylece ekonomik gelir gider dengesi ülke içinde daha etkin şekilde sağlanmış olur" dedi.