Dozu artıp eksilse de iyimserlik korunuyor. FED’in (ABD Merkez Bankası) faiz artırım politikasının yerini temkinli duruşa bırakması, petrol fiyatlarındaki yükseliş, dış piyasalardaki olumlu havanın içeriye yansımaları, Türkiye Merkez Bankasından faiz indirim beklentisinin güç kazanması ve yeni başkana piyasaların kredi tanıması iyimserliğin nedenleri olarak sıralanabilir. Bu gelişmelerin ağırlıklı olarak yabancıyatırımcı girişleriyle fiyatlanması borsalarda yükseliş, faiz oranları ve döviz kurlarında düşüş olarak kendini gösterdi. Sonraki aşamada merkez bankası faiz düşüş beklentisi nedeniyle döviz kurlarında görülen tepki yükselişi bu açıdan piyasaları pek rahatsız etmedi. Piyasaları taşıyan temel gerekçe ağırlıklı olarak düşük faiz ve faizlerin düşük kalacağı beklentisi. Hatırlanırsa 20 Mart’ta “Düşük faiz borsalara yarıyor” çalışmamızı bu sayfalarda paylaşmıştık. Terör, dışarıda negatif faiz uygulamasının yarar zarar analizlerinin sıklık kazanması, Çin’in bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6.7 ile son yedi yılın en düşük büyümesini gerçekleştirmesi, Suriye gibi konu başlıklarına duyarlılık bu aşamada zayıf. Ancak bir süredir olumlu gelişmeleri fiyatlara dahil eden borsada kâr satışları gerekçesi olarak olumsuz sayılabilecek gündem konularına daha duyarlı hale gelebilir. Zira orta uzun dönem için olmazsa da kısa dönem primli bir borsa, geri çekilmiş faiz ve döviz kurları söz konusu. Diğer yandan, Çin’de zayıflayan ekonomik büyümenin FED’in temkinli faiz politikası için refenas olarak alınması da mümkündür. İyimserlik sürmekle birlikte daha yorgun bir borsa görülebilir. 19 Nisan’daki Merkez Bankası başkanlık değişimiyle 20 Nisan Türkiye, 21 Nisan Avrupa Merkez Bankaları faiz kararları izlenecek önemli gündem konuları olacak. 

BORSADA ÇIKIŞ TRENDİ
Çıkış trendi devam eden borsada ilk direnç 86.300 seviyesinde görülüyor. Bu seviyelerde kâr satışları görülebilir. 86.300 seviyesinin üzerinde kalınması durumunda ise çıkışın devamıyla birlikte 87.500-88.000 ve 90.000 sonraki direnç seviyeleri. Geri çekilmelerde 84.350 ve 83.000 tutunma noktaları. 83.000 seviyesinin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyacak. Çıkış trendi sürmekle birlikte direnç seviyelerinde kâr satışları görülebilir.

DOLARDA TEPKİ YÜKSELİŞİ
Dolar/TL kurunda, dışarıda doların değer kazanmasından daha çok içeride merkez bankasının faiz indirim beklentisinden beslenen tepki yükselişi söz konusu. Teknik açıdan ise çıkış formasyonlarından “Alçalan takoz” formasyonununun etkisinde. İlk dirençler 2.87-2.88 seviyelerinde. Bu seviyelerin geçilmesi durumunda sonraki 2.93 gündeme gelebilir. 2.93 seviyesi düşüş trend direnci olması açısından önemli. Bu seviyeyi geçemeyen yükseliş hareketi tepki boyutunda kalacak. Geri çekilmelerde 2.83 ilk destek noktası olarak görülürken sonraki destekler 2.80-2.78 ve 2.76 seviyelerinde. Satış denemeleri görülse de tepki çıkışının devamı bu aşamada daha olası görülüyor.

 

TÜRKİYE DIŞ TİCARETTE YERİNİ KORDU

Dış ticaret açısından 2015 yılı bir önceki yıla göre Türkiye için iyi geçmedi. İhracat düşerken ithalat ve dış ticaret açığı da geriledi. Geçen yıl, 2014 yılına göre ihracat 157 milyar dolardan 143 milyar dolara gerilerken ithalat 242’den 207’ye, dış ticaret açığı da 84’den 63 milyar dolara geriledi. Bu verilere paralel olarak 2015 yılında cari açık da 32 milyar dolarolarak gerçekleşti. Türkiye’nın dünya klasmanındaki yerinde ise pek değişim olmadı. Dünyada 2015 yılında dış ticarette genel bir düşüş var. Küresel ekonomideki yavaşlama dış ticaret verilerine de yansımış haliyle. Örneğin dünyanın en fazla ihracat yapan ülkesi olan Çin’in 2014 yılı ihracatı 2.34 trilyon dolar iken 2015 yılında 2.28 trilyon dolar seviyesine çekildi. Benzer gerileme ilk üç sırada yer alan ABD ve Almanya için de geçerli. İhracat düşüşleri yüzde olarak Çin’de 2.5, ABD’de 7.1, Almanya’da 11.2 olarak gerçekleşti, Türkiye’de ise 8.7 gerileme var. İthalatta da benzer görünüm söz konusu. Durum böyle olunca Türkiye’nin gerek ihracat, gerekse ithalat ve dış ticaret açık sıralamasındaki yerleri genelde korunmuş oldu. Dünya ihracatında 30, ithalatında 19. sırada yer alan Türkiye’nin dış ticaret açığı sıralamasında Fransa’nın hemen ardından beşinci sıralarda yer alması ise dikkat çekici. Umarız 2016 yılı hem Türkiye hem de dünya ticareti açısından daha canlı olur.