İSTANBUL, 2 Haziran () - Dış pazarlarda rekabet gücü azalan çelik üreticilerinin ihracatında daralma yaşanırken, maliyet artışları nedeniyle iç pazarda da ithalatçılara pay kaptırıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin çelik ihracatı yılın ilk beş aylık ödenimde yüzde 5.5 gerileme ile 6.3 milyar dolardan 5.96 milyar dolara geriledi. Böylece, Mayıs sonu itibarıyla çelik ihracatı yüzde 11.4 düşüşle 15.21 milyar dolardan 13.48 milyar dolara geriledi.

Çelik piyasalara platformu Steelorbis tarafından düzenlenen Piyasa Sohbetleri'nde, Türkiye'nin çelik ürün ithalatındaki artışın olumsuz etkileri, sektörün uluslararası rekabette öne geçebilmesi için yapılması gerekenler ile hammadde ve nihai mamul fiyatlarının gidişatı hakkındaki öngörüler masaya yatırıldı.   

Toplantıya konuşmacı olarak, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, MMK Metalürji Pazarlama Müdürü Ayşen Üstünay ve SteelOrbis'ten Hammadde Analisti Burçak Odabaşı, Yassı Ürünler Analisti Nazlı Keseli ve Uzun Ürünler Analisti Ecem Özek katıldı.

"TÜRKİYE'NİN ARTAN ÇELİK TALEBİ İTHALATLA KARŞILANIYOR"
Dr. Yayan konuşmasında, 2013 yılının çelik sektörü açısından kötü bir yıl olduğunu söyleyerek, 2011 ve 2012 yıllarında dünyada çelik üretimini en fazla artıran ülke olan Türkiye'nin 2013 yılında sıralamada sondan ikinci olduğunu hatırlattı.

Bu gerilemede hammadde ve nihai mamul fiyatları arasındaki farkın oldukça etkili olduğunu belirten Dr. Yayan, nihai mamul üretimdeki düşüşün ihracata da yansıdığını ifade ederek, "2013 yılında çelik sektörünün ihracatında yüzde 7 civarında bir düşüş meydana geldi. İhracat piyasalarımızın talebinde ciddi bir gerileme olmaması, bizim o piyasalarda rekabet gücümüzün azaldığını gösteriyor" dedi.

Bu bölgelere Çin'in net ihracatının 50 milyon ton seviyelerine çıktığını belirten Dr. Yayan, "Avrupa Birliği'nin ihracatı da artış gösterdi. Diğer yandan Türkiye'nin çelik talebinde yüzde 10 artış olmasına rağmen, bu talep yerel üretimle değil ithalatla karşılandı ve çelik ithalatımız yüzde 25 yükseldi. Bu olumsuz gelişmeler, 2013 yılı raporumuzun başlığını 'Çelik sektörü alarm veriyor' şeklinde yazmamıza sebep oldu, açıklamasını yaptı" diye konuştu.
 
"VERGİSİZ GİRDİ İTHALATI ÇELİK SEKTÖRE ZARAR VERİYOR"
Konuşmasında gümrük kontrolü altında işleme rejimi hakkında bilgi vererek, bu uygulamanın sektöre fayda sağlamadığını vurgulayan Yayan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu uygulamayla Türkiye'de ihtiyaç olan, yani işlediğinizde iç piyasaya satabileceğiniz, ama girdisini bulmakta güçlük çektiğiniz ürünleri vergisiz olarak ithal edip, gümrük kontrolü altında işliyor ve iç piyasaya satıyorsunuz. Bu kapsamda Nisan ayı itibariyle Türkiye'ye 58 bin tona ulaşan bir girdinin Türkiye'ye geldiğini görüyoruz. Bu faydalı bir uygulama değil. Türkiye'de bazı üreticiler 50 milyon dolar yatırımımız var, boş mu kalalım diyorlar. Ben o yatırımları elbette ciddiye alıyorum, ama 50 milyon dolarlık tesisi düşünürken 7-8 milyar dolarlık tesisleri de düşünmemiz gerekiyor. Zincirin halkaları gibi birbiriyle beraber çalışan mekanizmaları oluşturmak durumundayız. Bunu ihmal eder, bizim dışımızdaki diğer üreticileri yok sayarsak kimse kazanamaz" 

"2014 ÇELİK ÜRETİM VE İHRACATINDA İYİLEŞME BEKLENİYOR"
Katılımcılarla 2014 yılı öngörülerini de paylaşan Dr. Veysel Yayan, "Birinci çeyrek rakamları iyi değil, ama kademeli şekilde iyileşme eğilimi var. Geçtiğimiz yıl İsdemir'deki grevler Türkiye'nin toplam çelik üretiminin yüzde 1.2'sine tekabül eden yaklaşık 400 bin ton üretim kaybına yıl açmıştı. Bu yıl da İsdemir'de bakım-onarımdan dolayı aynı derecede kayıp oldu. Bu durum yılın ilk dört ayını olumsuz etkileyebilir ama sonraki aylarda sürpriz gelişmeler olmadığı sürece üretimde ve ihracatta iyileşme bekliyoruz" dedi.
 
"AYAKTA KALMANIN FORMÜLÜ PİYASAYI İYİ TANIMAK"
İskenderun'da faaliyet gösteren, Rus menşeli çelik üreticisi MMK'nın bağlı kuruluşu MMK Metalürji'nin Pazarlama Müdürü Ayşen Üstünay ise hammadde ve nihai mamul fiyatları arasındaki farkı ele alarak, "Cevher fiyatlarında bir düşüş eğilimi var, hurdada ise o denli bir düşüş görmüyoruz. Bu durum böyle devam edecek ve demir cevheri fiyatı her zaman avantajlı olacak diye düşünüyorum" dedi. Türkiye'de ağırlıklı olarak uzun mamul üreticilerinin hurdadan üretim yaptıklarını ve şartlarının daha zor olduğunu hatırlatan Üstünay sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yassı ise daha katma değerli bir malzeme. Biz kendimizi biraz daha koruyabiliyoruz. Sadece boyalı ile galvanizli ürünler arasındaki geçişlerde esnek davranmak zorundayız. İhracat yaptığımız ülkelerin sayısı çok fazla değil ama bu ülkeler gelişmekte olan ülkeler olduğu için yassı üretecek yatırımı yapmaları için daha çok zaman olduğunu düşünüyoruz. Burada doğru konumlandırma çok önemli. Nasıl bir rekabet olursa olsun doğru konumlandırma, niş pazarlar ve niş davranışlara yönelmek bizi biraz daha iyi bir yere taşıyor. Piyasayı çok iyi araştırmak ve tanımak gerekiyor."
 
"HURDA FİYATLARI ÜZERİNDEKİ BASKI DÜŞÜŞ GETİRECEK"
SteelOrbis Hammadde Analisti Burçak Odabaşı, Türkiye'nin en fazla kütük ithalatı gerçekleştirdiği ülke olan Ukrayna'da yaşanan siyasi karışıklıkların Türkiye hurda piyasasını derinden etkilediğini belirtti. Hurda fiyatlarının son bir aydır hiç olmadığı kadar sabit gittiğini ifade eden Burçak Odabaşı, "Ukrayna'nın kütük arzında bir problem yaşanmamasına rağmen, sorun çıkabileceğine dair endişeler Türkiye'nin bu ülkeden yaptığı kütük alımlarını yavaşlattı. Aynı dönemde İsdemir'in de bakıma girmesi, piyasada bir kütük arzı sıkıntısı oluşturdu. Hurda satıcıları ise Türkiye'nin kütük üretimine ihtiyacı olduğunu görerek fiyatlarını düşürmedi. Şimdi bir de Ukrayna'daki en büyük kütük tedarikçisi bakıma girdiğini açıkladı ve kütük sıkıntısı devam ediyor. Öte yandan, Türkiye hurdadaki alımlarını Haziran ayının sonuna kadar tamamlamışken, ABD'de hurda stokları yüksek seviyede" dedi.

ABD'li en büyük hurda tedarikçisinin, Temmuz ayının başında mali yıl kapanışını yapacağından bu döneme yüksek stokla girmek istemeyeceğine dikket çeken Odabaşı, "Diğer taraftan, önümüzdeki dönem Ramazan ayı, yaz dönemi ve fabrikaların bakıma girdiği dönemler olduğu için Türkiye iç piyasasında hurda talebi düşebilir" diye konuştu.

"HURDA FİYATI ÇOK YÜKSEK"
Toplantıda söz alan SteelOrbis Yassı Ürünler Analisti Nazlı Keseli de önümüzdeki dönemde sıcak sac piyasasında beklenen fiyat seviyeleri hakkında, "Türkiye'de sıcak sac piyasasının önemli bir kısmı hurdadan üretim yapsa da fiyatları sadece hurda etkiliyor diyemeyiz. Piyasada demir cevheri de çok önemli. Şu anda hurda fiyatı çok yüksek, cevher fiyatı çok düşük ancak yassı ürün piyasasınında kötü geçen ilk çeyreğin ardında ikinci çeyrekte bir talep toparlanması gözlemliyoruz ve mevcut fiyat seviyelerini şu anda talep yönetiyor" dedi.

SteelOrbis Uzun Ürünler Analisti Ecem Özek etkinlikte, hurda fiyatları düşünce inşaat demiri ihracat fiyatlarının da düştüğünü belirterek, bu durumda alıcı tarafında fiyatların düşmeye devam edeceğine dair bir algı oluştuğunu, bu yüzden fiyatları aşağı çekmek istediklerini ifade ederek, "Fakat hurda ve mamul arasındaki düşüş veya artış oranı aynı olmayabiliyor. Bunun sebebi talebin mevcut piyasa koşulları, ihracattaki talebin durumu ve başlıca ihracat bölgemiz olan MENA bölgesindeki siyasi karışıklıklardan etkilenmesi. Bu yüzden hurdada ton başına 15 dolar bir yükseliş görülürken, uzun mamulde ton başına 5 dolar bir artış olabiliyor" diye konuştu. 
(OSS)