IRAK'ın başkenti Bağdat'ta giden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, petrol boru hatlarında merkezi Irak hükümetinin görevlendireceği bir gözlemci ile bu ölçüm noktalarında bulunmalarını istediklerini söyledi. Yıldız, Kürt yönetiminin de bunu doğru bulduğunu anlatırken, "Elde edilen paranın bir kamu bankasında hesabının oluşturulması ve bundan sonra bunun dağıtılıyor olması ve o bankanın dekontunun da her gün itibariyle merkezi Irak Hükümeti'ne veriliyor olması doğru olacaktır. Şeffaflığın gücünü kullanmamız lazım" dedi.
Merkezi Irak hükümeti ile yaşanan sıkıntının aşılması için dün Bağdat'a giden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın hareketinden önce Kuzey Irak'ta Kürtçe yayın yapan Rudaw TV'nin sorularını yanıtladı. 
Yıldız, Bölgesel Kürt Yönetimi'ne yakınlığı ile bilinen kanalda Kuzey Irak Kürt yönetimi ile yapılan enerjinin kapsamına değindi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kürt yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin Türkiye ziyaretinin son derece verimli, olumlu ve yapıcı bir hava içerisinde geçtiğini söyledi. Şu ana kadar özellikle Irak merkezi hükümeti ile yaptıkları anlaşmaların, Kuzey Irak bölgesi ile yaptıkları sözleşmelerin, kamu şirketleri ve özel şirketlerle özel hukuk hükümlerine tabi olmaları kaydıyla bunların her birisinin Irak'ın normalleşmesi ile ilgili sürecin bir parçası olduğuna inandıklarını söyledi. Yıldız, şöyle konuştu:
"Bu devam eden bir süreç. Nihayetlenmiş değil. Bir kısım görüşmelerimiz daha devam edecek. Ama, bunun en temel hareket noktası Irak'ın hangi bölgesinde olursa olsun, Kuzey Irak'ta, güneyinde de üretilen bir petrolün veya üretilen bir doğalgazın iletilmesi veya dünya pazarlarına sunulması konusudur. Burada dost ve kardeş ülke Türkiye ile Irak'ın tamamının yapacağı merkezi Irak hükümeti ile olan anlaşmaların, Kuzey Irak ile olan sözleşmelerin her birisinin artı değer olarak getireceğine inanıyoruz. Tabii ki, buna 'çok iyi' diyenler de, 'hiç iyi değil' diyenler de olabilir. Türkiye'nin yanı başındaki bu tür kaynaklara kayıtsız kalması ne de Irak'ın siyasi istikrarı sürdürülebilir olan ve artık genel geçer bir hale gelmiş Türkiye'nin siyasi istikrarından faydalanmayacak olması  düşünülmez. Türkiye, dünya pazarlarına açılan en güvenli kapılardan biridir. Türkiye'nin Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattı ile beraber 1.5 milyon varillik günlük kapasitenin dolmasını bekliyoruz. Bu 15 yıllık bir anlaşmadır biliyorsunuz ve merkezi Irak ile yaptığımız bu anlaşmadan Irak'ın hangi bölgesinden çıkarsa çıksın petrollerin buraya dahil edilmesi esastır, söz konusudur. Önemli olan şeffaf bir şekilde bunların yapılmasıdır.Ben doğru anlattığımız kadar ABD'nin doğru anlayacağına inanıyorum. Veya her hangi bir ülkenin bu konuyu doğru algılayacağına inanıyorum.Bizlerin gayretleri, çalışmaları iki ülkenin de bu manada çıkarları önümüzdeki süreçte çok daha iyi anlaşılacaktır."
Bakan Yıldız, Kürt yönetimi ile yaptıkları sözleşmelere Bağdat yönetiminin tepkisi ile ilgili bir soru üzerine ise, merkezi Irak Hükümeti'ni anladıklarını, sevk edilecek petrol ve bunların kayıtlarının tutulması ile ilgili isteklerinin haksız olmadığını vurgularken, şöyle dedi:
"Irak halkının tamamına ait bir gelirden bahsediyoruz. Iraklı kardeşlerimiz anayasalarında da belirtildiği bir şekilde kendi aralarındaki bir konuyu paylaşıma karar vermişler. Türkiye'nin bunu olduğu gibi kabul edip bunun üzerinde bina etmesi, kurgulaması gerekiyor. Bizde zaten öyle yapıyoruz. Yani yüzde 83 Irak merkezi hükümetine, yüzde 17 Irak'ın Kuzey bölgesine bu işlemden pay alacak olması Irak'lı kardeşlerimizin kendi içerisindeki kararıdır. O yüzden bu tarzda bir paylaşımın merkezi Irak hükümeti tarafından isteniyor olması da yine anayasanın gereğidir. Biz, bütün bunlara şeffaf bir şekilde riayet edeceğimizi söylüyoruz. Eğer Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattından tamamlanmayan bir kapasite varsa, boş bir kapasite varsa bunun dediğim gibi farklı bölgelerden gelen petrol ile doldurulması ve bununda ölçülmesi esastır biz de inşallah bunu yapacağız."
Petrol anlaşması ve sözleşmelerine imza atılıp atılmamasından çok sürecin devam etmesinin önemli olduğunu vurgulayan Yıldız, petrolden elde edilen gelirlerin Türkiye'de bir kamu bankasında toplanmasıyal ilgili ise, "Merkezi Irak hükümetinden kendilerinin görevlendireceği bir gözlemci ile bu ölçüm noktalarında bulunmasını istiyoruz. Bunu Kuzey Irak'tan yetkililerde doğru buluyor. Buradan geçen petrolün ne kadar geçti. 100 varil, bunu ölçümledik ve teyitleştik. Bunun kaç para ettiği 1000 dolar. 1000 doların bir kamu bankasında hesabının oluşturulması ve bundan sonra bunun dağıtılıyor olması ve o bankanın dekontunun da her gün itibariyle merkezi Irak hükümetine veriliyor olması doğru olacaktır. Dediğim gibi şeffaflığın gücünü kullanmamız lazım. Son derece şeffaf olmamız lazım bu konuda iyi bir nokta yakalamamız lazım" dedi.
"IRAK'IN GELİRLERİ ARTIKÇA NORMALLEŞMESİ HIZLI OLACAKTIR"
Bakan Yıldız, Türkiye'nin bölgesel Kürt yönetimi ile yaptığı petrol sözleşmelerine ABD'nin nasıl bakacağı ile ilgili bir soru üzerine ise, Washington yönetiminin de Irak'ın normalleşmesini isteyeceğini, Irak'ın gelirlerini artırdığı kadar normalleşebileceğini ifade ederken şöyle konuştu:
"Şimdi toplam 2.7 milyon varil civarındaki üretimin 5 milyon varile, 6 milyon varile hatta 7 milyon varile çıkması demek Irak'ın tamamının normalleşmesi anlamına gelir. O yüzden ben Washington'un da bu konuda olumlu bir tutum içerisinde olacağı kanaatindeyim. Zaman zaman farklı bilgiler, beyanatlar etrafta dolaşabiliyor ama işin kendisine ve aslına bakmamız lazım. Eğer Irak'ta petrol ve doğal gaz üretilecekse bunun iletilmesi ve dağıtılması lazım. Dünya pazarlarına sunulmuyor olması lazımdır. Türkiye siyasi istikrarı ile beraber yakaladığı bu noktayı bir avantaj haline getirmek istiyor. Yalnızca kendi ülkesi için değil, bölge içinde. Gelirler artıkça bizim buna üzülmemiz değil, sevinmemiz lazımdır. Irak'ın gelirleri artıkça Irak daha da hızlı normalleşecektir. Basra'nın dünya pazarlarına çıkış kapısı son derece sınırlı. Bundan sonra kapasite artığında bu miktarı iletiyor olmak lazım. Mrkezi Irak hükümeti ile yapacağımız kuzeyden güneye boru hattı ile de yine aynı şekilde bu süreci rahatlatacak bir projedir."

FA(GG/İD)