BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, "Ekonominin üzerinde oturduğu bir zemin var. Bu zemin, istikrar ve güvendir. Siyasi istikrar ve güven zemini ne kadar güçlü olursa, ekonomi  de o kadar güçlü olur" dedi. Yargıdaki gelişmelere de değinen Babacan, "Biz eğer gerçekten ileri bir ekonomi olmak istiyorsak gerçekten hedeflediğimiz 25 milyon dolarlık milli gelire ulaşmak istiyorsak mutlaka çok güvenilir bir yargı sistemine sahip olmamız gerekiyor" diye konuştu.
İnceleme ve temaslarda bulunmak amacıyla Kocaeli'ne gelen ve Kocaeli Sanayi Odası'nın Meclis Toplantısı'nda bir konuşma yapan Ali Babacan, Türkiye ekonomisi ile ilgili bilgiler aktardı. Babacan, "Ekonominin üzerinde oturduğu bir zemin var. Nasıl bir bina inşa ederken bir zemin etüdü yapılır. O zemin ne kadar sağlam? Bina yapılabilir mi yapılamaz mı?" diyerek şöyle devam etti:
"Bu zemin de son derece önemli. Oturduğu zemin istikrar ve güven olmalı. Dolayısıyla siyasi istikrar son derece önemli. Hemen yanında güven unsuru. Güven olmazsa olmaz bir ilke. Avrupa’da, Amerika’da yaşadıklarımızdan gördük. Bütçe gelirinden çok daha fazla harcama yaptılar 'Yeter ki ekonomiye can suyu olsun' diye. Bu çok tehlikeli bir tabirdir. Bu kadar karşılıksız para bastılar, bir türlü büyüme gerçekleşmedi. Bankalar merkez bankasından sağladığı likidi alıyorlar. Tekrar merkez bankasına o gece park ediyolar. Amerikan şirketlerinin önünde şu son 6 aya kadar tam 4 trilyon dolar nakit var. Bilançolarda duruyor ama yatırım yapmaya korkuyor. Bankalar birbirine güvenmiyor. Şirketler ülkenin geleceğine güvenmiyor. Halk güvenmiyor harcama yapmıyor. Faizler düşmüş olabildiğine. Kredi imkanı var ama korkuyor. 'Bugün benim işim var, maaşım var ama yarın ya işimi kaybedersem' korkusuyla harcama yapmıyor. Halk harcama yapmayınca, şirketler yatırım yapmayınca, bankalar kredi vermeyince, bunların hepsi durunca ekonomi de duruyor. İşte güven bu işin temeli. Bunun için ülkemizdeki bu güven ortamını korumak ve güçlendirmek her birimizin görevi. Ve güven ortamıyla ilgili, güven ortamına zarar verebilecek her türlü girişimş, her türlü teşebbüsün de mutlaka önüne geçilmesi gerekiyor.  Öncelikle siyasi istikrar ve öngörülebilir siyasi ortam önemli."
Babacan, son günlerde yargıda yaşananlara da değinerek, şunları söyledi:
"Hukuk sistemine olan güven çok çok önemli. Kanunlar çok açık ve net yazılı mı? Yoksa bir sürü gri alan mı var? Kanunlar çok sık değişiyor mu? Yoksa orada bir istikrar var mı ? Geriye dönük uygulamalar oluyor mu? Yoksa kazanılmış haklar sonuna kadar korunuyor mu? Bunlar çok temel konular. Ve hukuk güvenliği deyince ve hukuki güvenlik deyince tüm bunlar işte hepsinin bir parçası. Yine yargı, yargının hızlı çalışması, tutarlı olması ve kararlarda gerçekten Anayasa ve yasalar ve nihayetinde bu vicdani dengenin kurulup ona göre kararlar alınması. Güvenilir ve tutarlı kararlar. Bunlar olmadığında güven ortamı gerçekten bir ülkede sıkıntıya girer. Hele hele iş dünyası için bu konu çok çok önemli. Biz eğer gerçekten ileri bir ekonomi olmak istiyorsak gerçekten hedeflediğimiz 25 milyon dolarlık milli gelire ulaşmak istiyorsak mutlaka çok güvenilir bir yargı sistemine sahip olmamız gerekiyor."
YARGININ BAĞIMSIZLIK ALANI TARAFSIZ KARARLAR İÇİN KULLANILMALI
Ali Babacan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şu hissiyatı oluşturmamız gerekiyor; 'Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin yargısına gittiğim zaman hızlı adil kararlar çıkar. Ben rahatlıkla kendimi teslim edebilirim. Ve güvenirim' dedirtmemiz gerekiyor. Fakat şu son yaşadıklarımıza baktığımız zaman bunun böyle olmadığını görüyoruz. Hele hele yargının bağımsızlık alanını belli bir amaca, belli bir hedefe yönelik kullanan ve tarafsızlık ilkesini bozup da kullanan şahıslar, mekanizmalar, yapılar karşımıza çıktığında da mutlaka bunların da derhal durdurulması gerekiyor. Bu yapıların hemen bozulması gerekiyor ki, yargının bağımsızlık alanı gerçekten adil ve tarafsız kararlar için kullanılması gerekiyor. İşte bu da önümüzdeki dönemin çok önemli konularından birisi olacak. Biz eğer bu problemleri çözüp ideali kuramazsak, o zaman 25 milyon dolar hedefimiz de, 2023 hedeflerimiz de bir hayal olarak kalacak."
EĞİTİM SİSTEMİ
Ali Babacan, konuşmasında eğitim sistemine de değinerek, "Eğitim ne kadar iyi olursa ne kadar kaliteli bir insan gücü olursa o kadar yüksek katma değer oluşturuyorsunuz ve ekonomizin de büyüklüğü o kadar fazla oluyor. İşte bu eğitim konumuz son derece önemli konumuz bu kaç yıldır 4+4+4 sistemine geçmemiz çok ileri bir adım oldu. Mecburi eğitim süresini 8 yıldan fiilen 12 yıla çıkarmış olduk" dedi

MB(MB/SS) (FOTOĞRAFLI)