Bu sıralamaların puan karşılığı ise tıp için MF-3’te 400, TM-3’te ise 300 civarında olacak...
Üniversiteye başvuran aday sayısının bu yıl da iki milyonu aşması bekleniyor. Peki tıp ve hukuk için kaç kişi yarışacak?
2014’ün LYS verilerine baktığımızda, tıp fakülteleri için gereken MF-3 puan türünde 313 bin, hukuk için gereken TM-2’de ise 518 bin aday yarıştı.
Hukuk fakülteleri bu yıl TM-2 yerine TM-3 puan türüne göre öğrenci alacak. Geçen yıl bu puan türünde de 527 bin aday mücadele verdi.
Peki, kaç tıp ve hukuk fakültesi var?
Sayılar hemen her yıl, hatta her ay değişse de, son bilgiler, her iki fakülte sayısının da 85 civarında olduğunu gösteriyor. Açılmayı bekleyen ya da açılıp da gelecek yıllarda öğrenci alacaklarını da göz önünde bulundurursak, tıp ve hukuk fakültesi sayısı birkaç yıl içinde 100’ü bulabilir.
Peki, diğer ülkelerde durum ne? Örneğin İngiltereAlmanyaFransa gibi bize yakın nüfusa sahip ülkelerde kaç tane tıp fakültesi var. Hepsinde de 35 civarında yani bizimkinin yarısından bile az. Hukuk fakültelerinde de durum farklı değil...
İsteyen çıtayı yükseltir
YÖK Başkanı Yekta Saraç, neden böyle bir karar aldıklarını açıklarken, mecburduk dedi ve örnekler verdi:
Geçen yıl 1500’üncü öğrenciyle 365 bininci öğrenci aynı sınıfa alındı. Biri burslu, diğeri paralı ama bu kadarı olmamalıydı. Yine aynı şekilde bazı tıp fakültelerine 300 puanlı, hukuk fakültelerine de neredeyse barajı aşan öğrenciler alındı. Bu böyle gidemezdi...
Peki, bazı vakıf üniversiteleri çıtayı daha da yukarı çıkarabilirler mi?
Prof. Saraç, bu konuda kapıyı açık bıraktıklarını ve sonucu merakla beklediklerini söyledi.
Gerçekten biz de çok merak ediyoruz. Bakalım tıp için ilk 10 bin, hukuk için ilk 30 bin barajını koyan vakıf üniversiteleri çıkacak mı?
Bence çıkmalı.
Yoksa, en iyisi biziz diye hava atmalarının bir anlamı kalmaz!..
Saraç, neden tıp ve hukuk fakültelerine öncelik verildiğini anlatınken de sıralamalardaki düşüşlere dikkat çekti.
Tıp fakültelerinin 2010’da en son 20 bininci öğrenciyi alırken, 2014’te 101 bininci, hukuk fakültelerinde de aynı süreçte 177 bininci sıradan 366 bininci adaya kadar inildiğini söyledi.
Diğer fakültelere baraj!
Puan barajı diğer fakültelere de gelecek mi, gelirse ne zaman gelecek?
YÖK Başkanı Saraç bu konuda biraz temkinli. Buna biraz da herkes kendi karar versin görüşünde. Kendisine güvenip, sınır getirene karışmayız, engellemeyiz diyor...
Peki, bu sınırlamalar kontenjanların boş kalmasına neden olabilir mi?
Kalmaması gerekir, hesabımızı ona göre yaptık, Yine de dolduramazlarsa, o bizim değil, üniversitelerin sorunu değerlendirmesini yapıyor...
Bütünleme sınavları?
Başkan Saraç, 6 ay için öngördüklerini üç ay gibi kısa bir süreye sığdırdıklarını anımsatarak, tempomuz aynı şekilde devam edecek. Nerede sıkıntı varsa onu çözmeye çalışıyoruz diyerek sözü, üniversitelerdeki bütünleme sınavlarına getirdi.
Çok fazla zaman ve emek kaybına neden olduğunun ve yeni çıkış yolu aradıklarının, her türlü öneriye açık olduklarının da altını çizdi...
Üniversite kurmak zorlaşacak
Vakıf üniversitesi sayısının her yıl katlanarak artması önlemleri de beraberinde getiriyor. Yeni dönemde, vakıf üniversitesi kurmak, yeni fakülte, yüksekokul ve bölüm açmak, eskiye göre çok daha kurallara bağlanmış. Yani artık aklına esen üniversite açamayacak, istediği alanda master, doktora programları başlatamayacakmış...
Özetin özeti: YÖK Başkanı Saraç’ın söyledikleri kulağa hoş geliyor. Peki, bugüne kadar neredeydi? Daha da önemlisi, biz artık gördüğümüze inanıyoruz...