İZMİR’in Menemen İlçesi’nin Doğa, Yanıkköy, Belen ve Hasanlar mahallelerinde oturan öğrenciler, her sabah 20 dakika yol yürüyerek ya da traktör, kamyon kasalarında yolculuk yaparak okula gidiyor. Okul yolunda trafiğin yoğun olması ve sulama kanalının bulunması aileleri endişelendiriyor.
Yeni Büyükşehir Yasası ile bütün köyler mahalleye dönüşürken, buralarda eğitimde uygulanan taşımalı sistem de kaldırıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, okula 2 kilometreye kadar uzaklıktaki yerleşim yerlerini, toplu taşıma hizmeti verildiği için, bu yıl taşıma kapsamından çıkardı. İzmir’in Menemen İlçesi’nin Doğa, Yanıkköy, Belen ve Hasanlar mahallelerinde oturan öğrenciler, evlerinden 2 kilometre uzaklıktaki Haykıran Adem Saatçi İlkokulu ve Ortaokulu’na ya yürüyerek ya da kamyon, kamyonet, traktör kasasında gidiyor.
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, öğrencilerin sorununu soru ve araştırma önergeleriyle TBMM gündemine taşımadan önce, onlarla birlikte yollara düştü. Eskiden köy olan Belen’de sabahın ayazında yola çıkan 6 yaşındaki Sudenaz'ın, çantasının ağırlığı altında ezilirken, yardımına 10 yaşındaki ağabeyinin koştuğu görüldü. Okul yolunda trafiğin yoğun olması ve yol kenarından geçen sulama kanalı da aileleri endişelendirdiği belirtildi. Soğukta yürümeyi göze alamayanlar okula kamyon ya da traktör kasasında ulaşıyor.
VELİLER ÇOCUKLARI İÇİN ENDİŞELİ
Velilerden, 33 yaşındaki Fatma Gündüz, her gün oğlu Ahmet Cihan’ı okula uğurlarken sıkıntılarla karşılaştığını hatırlatarak şöyle dedi:
"Yolun bir yanında trafik akıyor, diğer yanında sulama kanalı var. Evlatlarımızın güvenliği için endişe ediyoruz. Geçen yıllarda taşımalı sistem vardı, çocuklarımızı güvenle teslim ediyorduk. Şimdi; 'Otobüse, minibüse verin' diyorlar ya da çocuk başına 60 liradan servis ücreti istiyorlar. Bunlara paramız yetmiyor."
Velilerden Nurten Gemici, devletin verdiği hakkı geri almasına tepki göstererek, "Taşımalı sistemi devlet çıkardı sonra neden kaldırdı? Ben çocuğumu kamyon, traktör kasasına koymak zorunda mıyım? Benim 9 yaşındaki oğlum Umut, kış günü ayazda 2 kilometre nasıl yürüyecek? Çantaları ağır, okula vardıklarında hepsi yoruluyor. Servis parasını karşılayacak gücümüz yok" dedi.
Okula giden 8 yaşındaki Meryem ile 6 yaşındaki Sudenaz’ın annesi Emine Ceyhan, eşinin aldığı asgari ücretle geçindiklerini, köylünün tek gelirinin çiftçilik olduğunu, servis ya da ulaşım masraflarını karşılayamadıklarını ifade etti.
Belen Köyü Muhtarı Hüseyin Gündüz, köyden her gün 16 çocuğun 2 kilometre yol yürüyüp okula ulaştığını vurgulayarak, "Başbakan; 3 çocuk istiyor ama bunların nasıl yetiştirileceklerini düşünmüyor. Köy çocukları sıkıntı içinde, taşımalı eğitimin yeniden uygulanmasını istiyoruz" dedi.
"BU ZULÜMDÜR, ÇİLEDİR"
CHP İzmir Milletvekili Allattin Yüksel ise, "Devletin parası yokmuş, bu çocukları okula taşıyamıyormuş. Bu Hükümet çocukların okula gitmesini istemiyor. Okula gitmeyi kolaylaştırmıyor, zorlaştırıyor" iddialarında bulundu. Yüksel, şöyle konuştu:
"4+4+4' ile okula gitme yaşını 5’e düşürdüler, taşımalı sistemi kaldırıp o küçücük çocuklara 'Yürü' diyorlar. Bu çocuklar ya yürüyor, ya kamyon, traktör kasalarında hiç güvenli olmayan koşullarda okula gidiyor. Annelerin yürekleri ağzında, okul yolu güvenli değil. Su kanalı kenarından yürüyorlar ki geçen aylarda bir çocuk bu kanala düştü ve boğuldu. Bu bir zulüm, çiledir. Taşımalı eğitim kalkınca bu çocuklara devlet yemek de vermiyor. Okulda kantin de yok. Köylülerin aylık geliri en fazla 800 lira. Bu insanlardan ayda çocuk başına 60 lira servis ücreti istiyorlar; 'Verecek gücün var mı?' diye soran yok. Bakanlığın taşımalı sisteme geri dönmesi için konuyu TBMM gündemine getireceğim."
Bu sorunun İzmir Büyükşehir Belediyesi’nni toplu taşıma hizmeti verdiği çevre ilçelerinin tümünde yaşandığı belirtildi. Köylülerin, Büyükşehir Belediyesi’nin köylerine otobüs seferi koymasına sevinirken, çocukların yaşadığı bu sorun yüzünden zor günler yaşadığına dikkat çekildi.