Ankara, Strasbourg Mahkemesi'nin "Mansur Yalçın ve diğerleri" olarak bilinen dava hakkında 16 Eylül 2014 tarihinde açıkladığı karara aralık ayında itiraz etmiş ve davanın mahkeme tarafından esastan yeniden görülmesini istemişti.

Türk hükümeti, temyiz başvurusunda, Türkiye'de "zorunlu din dersi olmadığı" ve "istenirse Alevilere de Alevilik öğretilebileceği" tezlerini ileri sürmüştü.

Ret kararını duyuran AİHM, kararının gerekçesini açıklamadı.

AİHM'nin 16 Eylül 2014 tarihli kararında, Türkiye'de yürürlükteki eğitim sisteminin ebeveynlerin dini ve felsefi inançlarını güvence altına almadığı not edilmişti. Mahkeme, çocukların ve ailelerin, dini veya felsefi inançlarını açığa vurmaya mecbur bırakılmadan din ve ahlak kültürü derslerinden muaf tutulabilmelerine olanak yaratacak bir sisteme geçilmesini istemişti. AİHM kararında, bu konunun Türkiye'de "yapısal bir sorun" haline geldiği de kaydedilmişti.

KARAR OY BİRLİĞİYLE ÇIKMIŞTI

AİHM'nin temyiz başvurusunu reddetmesiyle 16 Eylül 2014 tarihinde alınan karar kesinleşmiş oldu.

AİHM geçen yıl aralık ayında aldığı bir diğer kararda da Cemevlerini "ibadethane" olarak tanımış, bu ibadethanelere, diğerlerinin aksine elektrik parası ödetilmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğü maddesine aykırı bulmuş ve Alevilere bu bağlamda "ayrımcılık" yapıldığına hükmetmişti.