Yunanistan’da nakit sıkıntısı çekiliyor. Ada sakinleri gemiyle para çekebilmek için en yakındaki adalara gidiyorlar. Adalarda soygunlar başladı.

Şarapçılık yapan Dimitris kasasında biriken 
kredi kartı makbuzlarına bakıp hayıflanıyor. Hafta sonunda bir müşteri düğün ziyafeti için aldığı şarapları kredi kartıyla ödemiş. İçkili lokanta işleten bir diğer müşterisi de keza. Makbuzların tutarı 1000 Euro'yu buluyor. Dimitris, iflas kapıda olduğu ve bankalar kapalı kaldığı için kredi kartıyla ödeme sisteminin çökmesinden ve alacaklarını tahsil edememekten endişe ediyor. “Ama”, diyor, “Ama başka çarem yok. Acilen müşteriye ihtiyacım var" diyor.

DW'nin haberine göre, Eskiden Dimitris'in müşterileri aldıkları içkileri peşin parayla öder, hatta paranın üstünü almadıkları bile olurmuş. Bankaların bakanlık emriyle ‘zorla tatile çıkarılmasından' sonra nakit sıkıntısı baş göstermiş. Dimitris'in işi oldukça zor. Hem veresiye satış yapmak, hem de toptancıdan aldığı malın parasını peşin ödemek zorunda. Büyük toptancılar riske girmek istemiyor ve nakit karşılığında satış yapıyor. Bununla bitse iyi. Dağıtım şirketleri yakıttan tasarruf edebilmek için, belirlediği asgari miktardan azını sipariş edenlere mal satmıyor.


ŞANSI OLANA GÜNDE 60 EURO

Son altı ayda mevduat hacmi dörtte bir oranında eriyen Yunan bankaları 28 Haziran'dan beri kapalı. Atina hükümeti bankaların kapatılmasından, mali yardımları uzatmayan uluslararası kreditörlerini sorumlu tutuyor. Başbakan Aleksis Tsipras, tasarruf programıyla ilgili halkoylamasının ardından bankaların açılacağını duyurmuştu ama tam aksi oldu. Yunan bankalarının 13 Temmuz'a kadar kapalı kalması kesinleşti. Mevduat sahibinin bankamatikten nakit çekme hakkı günde 60 
euro ile sınırlanmıştı.

Maria, Atina'nın Pangrati semtindeki Alpha bankası şubesinin önünde 60 
euro çekebilmek için sıra bekliyor. Sıcaklık 35 derecenin üzerinde. Kuyruk belki de aşırı sıcak nedeniyle o kadar uzun değil. Maria parayı çektikten sonra hemen ikinci hesabının bulunduğu bir başka bankaya gidip 60 eurodaha çekecek. Ama bankamatiğin 60 euro ödeyeceği kesin değil. ‘Maalesef istediğiniz miktarda ödeme yapamıyoruz' yazısı ekranda belirdikten sonra Maria'nın eline sadece 50 euro geçiyor. Eksik ödeme yapılmasının nedeni piyasadaki 10 euro'uk banknot sıkıntısı imiş. Maria “Banka kapalı, kimseye derdimizi anlatıp bankamatikten eksik para çıktığını anlatamıyoruz”, diyor. 50 yaşındaki Atinalı kadın “Kim bilir sonu neye varacak? Bankalar daha ne kadar kapalı kalacak? Üç gün de olabilir, aylarca da böyle devam edebilir.“ diye söyleniyor.

Anda ise daha iyimser. Hükümete güvendiğini söylüyor. O da bankanın önünde sabırla ve yüzündeki tebessümle sırasını bekliyor. Öğretmenlik yapan Anda “bankaların birkaç gün kapalı kalmasıyla dünyanın sonu gelmez. Soğukkanlılığını kaybetmeden sabretmek lazım”, diyor.

BANKAMATİKSİZ ADALAR PERİŞAN

Yunan adalarının bazılarında bankaların kapanmasıyla ekonomik hayat ta hemen hemen durdu. Uzaklardaki Aghios Evstratios adasının belediye başkanı Maria Kakkali bir televizyon kanalına günlük hayatta karşılaştıkları anlamsızlıkları şöyle sıralıyor: “Adadaki banka kapalı. Burada tek bir bankamatik bile yok. 60 eurosunu çekmek isteyenin gemiyle iki buçuk saatlik mesafedeki en yakın adaya gidip kuyruğa girmekten başka çaresi yok.” Aghios Evstratios'ta yaşayanlar banka kartlarını toplayıp Lemnos'a giden bir adalıya veriyor, o da hepsinin hesabına Lemnos'taki şubeden 60'ar 
euro çekiyor.

SOYGUNLAR BAŞLADI!

Daha ne kadar böyle sürüp gideceğini kimse kestiremiyor. Hükümetin paralel 
para birimi çıkarıp yurtdışına nakit çıkarmayı yasaklayacağına dair medya haberleri yetkililerce yalanlanıyor. Yunanlar yurtdışına ancak özel komisyonun izniyle para havale edebiliyorlar. Her şey, Yunanistan'ın alacaklılarıyla uzlaşabilmesine bağlı. Şarapçı Dimitris durumun bir an önce normale dönmesini temenni ediyor. Aksi takdirde güvenliğinin tehlikeye girmesinden endişe ediyor. Ayrıca ülkede soygunlar da başladı. 

NÖBET TUTUYORLAR

Yunanlar tedirgin ve nöbet tutuyorlar. Yunan esnaf, “Dün gece, nakit 
para bulunduğunu sandıkları karşı köşedeki büfeyi soymuşlar. Kim bilir bir dahaki sefere hangi dükkânı soyarlar”, diyor.