iyasaya çıktığı ilk gün satış rekorları kıran kitapta yer alan birçok iddia, Trump'ın bizzat kendisi, Beyaz Saray yetkilileri ve Trump'la çalışan eski danışmanlar tarafından reddedilse de Amerikan kamuoyu, Woodward'un kitabını "abartılı olsa da önemli ölçüde gerçek" olarak değerlendiriyor.

"Öngörülemez bir kişilik"

Kitabın betimlediği Beyaz Saray'da Trump, düzenli ve sistemli hareket etmeyi pek sevmeyen, onun yerine anlık, öngörülemez ve "köşeli" kararlar almayı seven bir kişi olarak resmediliyor.

Aynı çerçevede Bob Woodward, Trump'ı, "Kendi odasındaki dev televizyonda saatlerce tartışma programları izleyen ve bu esnada Twitter hesabından paylaşımlarda bulunan" bir ABD Başkanı olarak betimliyor.

Woodward, henüz görevinin ikinci yılında birçok danışmanını ve kabine üyesini farklı gerekçelerle kaybeden Trump'ın, çevresindeki dar bir çevrede karar alma süreçleri yürüttüğünü ve bunun Washington'daki yerleşik düzenle örtüşmediğini savunuyor.

Yazara göre, Trump'ın dış politika yaklaşımında "ABD'nin askeri harcamalarını yabancı ülkelerden tahsil etmek" önemli yer tutuyor ve bu çerçevede Suriye, Afganistan ve Irak'taki süreçlere dikkat çekiliyor.

Suriye'deki gizli operasyonlar için Riyad'dan 4 milyar dolar iddiası

Woodward'un kitabında yer verdiği bir diğer önemli iddia da Trump yönetiminin Suriye'de gizli operasyonlarda kullanılmak üzere Suudi Arabistan'dan 4 milyar dolar almak üzere girişimlerde bulunduğu şeklinde.

İddiaya göre, Suudi Arabistan'dan alınacak bu paranın bir kısmı, Suriye'de CIA'in yürüttüğü ve "Suriye'deki isyancılara" yönelik TEAK kod adlı gizli bir operasyonun finansmanını da kapsıyor.

Kitabın ilgili bölümünde, 19 Ocak 2018'de Beyaz Saray'da yapılan bir toplantıda Trump'ın Özel Kalemi John Kelly'nin söz konusu parayla ilgili son durumu Başkan'a aktardığı belirtiliyor.

Kelly, Riyad'dan bu paranın alınabilmesi için dönemin Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster ile eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson arasında rekabet olduğunu ve McMaster'ın bir adım öne geçmeye çalıştığını söylüyor.

Bunun üzerine Trump, bu süreci McMaster yerine daha önce de birçok uluslararası müzakere yürütmüş ve Suudi kraliyet ailesiyle ilişkileri olan Tillerson'ın yürütmesi gerektiğini ifade ediyor.

Mart ayında Amerikan medyasında yer alan "Trump'ın Suriye'deki askeri masraflar kapsamında Muhammed bin Selman'dan 4 milyar dolar talep ettiği" haberleri, Woodward'un dile getirdiği iddianın doğru olabileceği şeklinde yorumlandı.

Üç ülkeden de çekilmek istiyor

Kitabının birçok yerinde Trump'ın "Amerikan ordusunun bazı yerlerdeki savaşlara fazla para harcadığını düşündüğünü" anlatan Woodward'a göre ABD Başkanı, Afganistan, Suriye ve Irak'tan çekilmek istediğini de birçok kez dile getirmiş.

Woodward bir bölümde, Trump'ın söz konusu üç ülkeyi kastederek, "Bu ülkelerde harcadığımız kaynaklar devasa. Sadece zaferimizi ilan edip, savaşları bitirip eve dönmeliyiz" dediğini aktarıyor.

"Afganistan'daki madenleri alalım" 

Woodward, Trump'ın askeri harcamalara ilişkin temel bakış açısını, "ABD'nin askeri harcamalarını yabancı ülkelerden alınacak paralarla ikame etmek" şeklinde tanımlıyor.

Bu bağlamda ABD'nin Afganistan'daki savaşının bir türlü bitmemesine öfkelenen Trump'ın, bu ülkedeki yeraltı kaynaklarını alabilmek için yapılabilecek şeylerle ilgilendiğini iddia ediyor.

Woodward, Trump'a atfen, "Bize kendi yeraltı kaynaklarını önerdiler. Neden gidip almıyoruz. Siz burada otururken Çinliler orayı işgal ediyor"sözlerine yer veriyor.

Afganistan'da ABD'nin yürüttüğü operasyonlardan Trump'ın memnun olmadığını belirten Woodward, Trump'ın çevresindeki danışman ve komutanlardan Afganistan ve Pakistan konusunda yeni stratejiler geliştirmelerini istediğini anlatıyor.

Kitapta ayrıca ABD'nin halen Afganistan özel temsilcisinin olmadığına (5 Eylül'de Zalmay Halilzad atandı), Pakistan'da büyükelçisinin bulunmadığına ve Dışişleri Bakanlığının Güney Asya Masasında tek bir kişinin olduğuna da işaret ediliyor.