Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından bu yıl mart ayında açıklanan Abdullah Öcalan kararı için, Ankara ve Abdullah Öcalan'ın avukatları tarafından ayrı ayrı ve değişik gerekçelerle yapılan temyiz başvuruları reddedildi. AİHM, Türk hükümeti ve Abdullah Öcalan tarafından, davanın esastan yeniden görülmesi için yapılan başvuruları geri çevirdiğini bildirdi. Mahkeme, temyiz taleplerinin geri çevrilmesine gerekçe göstermedi.
ÖCALAN'I HAKLI BULMUŞTU

AİHM, 2003 yılında Öcalan'ın tutukluluk koşullarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS), yaşama hakkıyla ilgili 2., kötü muamele ve işkenceyi yasaklayan 3. ve özel yaşama saygıyı garanti altına alan 8. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle açılan davada Öcalan'ı 3'e karşı 4 oyla kısmen haklı bulmuştu.

MAHKEME TÜRKİYE'NİN 25 BİN EURO ÖDEMESİNE KARAR VERMİŞTİ

AİHM kararında, 2009 yılı öncesi tutukluluk koşullarının AİHS'ye aykırı olduğuna ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ilgili olarak da şartlı salıverme olanağı tanınması gerektiğine hükmetmişti. Mahkeme, Öcalan'ın tazminat taleplerini yanıtsız bırakarak mahkeme masrafları için Türkiye'nin 25 bin euro ödemesine karar vermişti.

TÜRKİYE ŞARTLI TAHLİYE BÖLÜMÜNE İTİRAZ ETMİŞTİ

Türkiye'nin bu karara itiraz ettiği ana bölümü, "şartlı salıverme olanağı tanınması" talebi oluşturuyordu. Öcalan'ın avukatları ise davanın AİHM'nin temyiz organı olarak çalışan 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire'ye taşınmasını sağlayarak konuyu uluslararası toplumun gündeminde tutmayı amaçlıyordu.

AİHM GERİ ÇEVİRMEYE GEREKÇE GÖSTERMEDİ

AİHM, davanın yeniden esastan görüşülmesi yönündeki talepleri geri çevirmesine herhangi bir gerekçe göstermedi. Mahkemenin bu adımıyla karar kesinleştiğinden konunun önümüzdeki aylarda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi gündemine gelmesi bekleniyor.

AİHM'NİN MART'TA VERDİĞİ KARAR

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Mart'ta Öcalan'la ilgili kararını açıklamıştı. Kararda, Öcalan'a şartlı tahliye olasılığı olmaksızın ömür boyu hapis cezası verilmesiyle ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3'üncü maddesinin ihlal edildiğine karar verilmişti. Kararda, Abdullah Öcalan'ın 17 Kasım 2009 tarihine kadar İmralı Adası'ndaki cezaevinde tek başına tutulmasına vurgu yapılarak 17 Kasım öncesi ve sonrası ayrımına gidilmişti.

Kararın birçok noktasında yargıçların görüşlerinin birbirinden ayrışması dikkat çekmişti. Kararda İtalyan yazar Dante'nin "Siz ki, buraya girenler, bütün umutlarınızı geride bıraktınız" sözlerine gönderme yapılarak, "Cezaevleri, cehennem olmamalıdır" denilmişti.

AİHM'NİN MART KARARINDAKİ 8 MADDE

Kararda şöyle denilmişti:

1. Mahkeme zehirleme girişimi iddialarını oybirliğiyle kabul edilemez bulmuştur.

2. Dörde karşı üç oyla, 17 Kasım 2009'a kadar tutukluluk koşullarıyla ilgili olarak Sözleşme'nin 3'üncü maddesinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.

3. Altıya karşı bir oyla, 17 Kasım 2009'dan sonra cezaevi koşullarıyla ilgili olarak Sözleşme'nin 3'üncü maddesinin ihlal edilmediğine karar verilmiştir.

(Abdullah Öcalan Şubat 1999'dan 17 Kasım 2009 tarihine kadar özel güvenlikli İmralı Adası'ndaki cezaevinde tek başına tutuldu.)

4. Dörde karşı üç oyla, cezaevi ziyaretleriyle ilgili olarak Sözleşme'nin özel hayat ve aile hayatına saygıyı düzenleyen 8'inci maddesinin ihlal edilmediğine karar verilmiştir.

5. Oybirliğiyle Sözleşme'nin 7'nci maddesinin ihlal edilmediğine karar verilmiştir.

6. Şartlı tahliye olasılığı olmaksızın ömür boyu hapis cezası verilmesiyle ilgili olarak Sözleşme'nin 3'üncü maddesinin ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verilmiştir.

7. Sözleşme'nin 5, 6, 13 ve 14'üncü maddeleri uyarınca yapılan şikayetler hakkında hüküm vermeye gerek olmadığına oybirliğiyle karar verilmiştir.

8. Oybirliğiyle sorumlu devletin, Sözleşme'nin 44'üncü maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde mahkeme masrafları ve harcamalar için başvuru sahibine 25 bin euro ödemesine karar verilmiştir.