PKK'nın Suriye'deki kolu PYD, kuzey Suriye Kürdistanı'nı hayata geçirme yolunda önemli bir adım daha attı. 'Bağımsız Rojava'yı hayata geçirmek için bu ülkedeki Kürt kantonları olan Kamışlı ile Kobani arasındaki Tel Abyad'a yönelen PYD güçleri, bölgeyi IŞİD terör örgütünden temizleme bahanesiyle tehcir harekatına girişti.

ABD uçakları bir yandan Tel Abyad'ı bombalayıp sivil ölümlere yol açarken, PKK'nın Suriye kolu da bölgedeki Türkmen ve Arap köylerini zorla boşaltmaya başladı. Tel Abyad'a 5 kilometreye kadar yaklaşan PYD, kent çevresindeki yaklaşık 150 yerleşim birimini ele geçirdi. Arap köylerine kendi bayrağını diken PYD, Türkiye'nin duruma tepki göstermemesi için de işgal ettiği 17 Türkmen köyüne bayrak dikmedi. PYD, dün yaklaşık 200 kişinin yaşadığı Türkmen Dedeler köyünü de zorla boşalttı. Bölge kaynakları, büyük çatılara PYD'nin keskin nişancı ve ağır silahlar yerleştirdiği bilgisini verdi.

ETNİK TEMİZLİK

ABD önderliğindeki koalisyon uçakları, IŞİD bahanesiyle bölgeyi bombalamaya devam ediyor. PYD ile IŞİD arasında kısmi çatışmalar sürerken, ABD uçaklarından atılan bombaların hedefi olmak istemeyen siviller ise akın akın Türkiye sınırına geliyor. Koalisyon uçaklarının bazı hedefleri vurduğu kentten siyah dumanların yükseldiği görüldü. Türkiye'ye sığınabilen Tel Abyad'lılar ve Akçakaleliler bombardımanı sınır boyundan izledi. Bombardımandan kaçan çoğunluğu Arap ve Türkmen mültecilerin sınır girişindeki bekleyişi dün günboyu devam etti. Geçtiğimiz hafta içinde bombardımandan kaçan 10 bini aşkın mülteci, Akçakale Gümrük Kapısı'ndan içeri alınmıştı. Ancak dün IŞİD terör örgütü unsurlarının sınır hattında belirmesi üzerine Gümrük Kapısı kapatıldı ve 5 bin kişi uzun süre bekledi. 40 dereceye varan sıcağa ve su ihtiyacına rağmen Türkiye'ye girmek için bekleyen mültecilerden fenalaşanlar da oldu.

KURTULMUŞ: 100 BİN KİŞİYE HAZIR OLMALIYIZ

''Biz Telafer’den yeni bir göç dalgasını kabul edersek bu şu anlama geliyor'' diyen Kurtulmuş, ''En az yeni bir 100 bin kişiyi Türkiye’nin karşılamaya hazır olması lazım. Biz Kobani’deki gibi ya da diğer bölgelerde olduğu gibi bugün itibarıyla hayati insani bir dram olmadığı kanaatindeyiz. Onun için diyoruz ki, sınırda yine insani yardım yapalım, hasta ve yararlıları alalım  ama burada bir çatışma ortamı yok. Burada insanlar çatışmadan kaçmıyorlar. Önceliğimiz bunların kendi sınırları içinde kalmaları ve onlara Türkiye’nin insani yardımlarını ulaştırmasıdır” dedi.