Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti grup toplantısında hitap ediyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

Körfez turumuzdan dün gece döndük. Bu kardeş ülkelere gerçekleştirdiğimiz ziyaretler hamdolsun başarılı bir şekilde geçti. İkili münasebetlerimiz yanında Körfez bölgesindeki kriz başta olmak üzere birçok meseleyi ele alma fırsatı bulduk.

Son ziyarette bir kez daha görüldü ki Türkiye tüm taraflarla görüşebilen, köklü bağları olan nadir ülkelerden biridir. Son yıllarda yaptığımız temaslar, üst düzey ikili ziyaretler, Türkiye'nin nevi şahsına münhasır yerini daha da güçlendirmiştir. Ülke olarak kardeşlerimiz arasında yapay sorunlar nedeniyle gerilim yaşanmasını asla arzu etmiyorum. Enerjimizi terör gibi hepimizi tehdit eden konulara harcamak yerine, bölge içi krizlerle heba etmeye gönlümüz elvermiyor.

ATALARIMIZ MESCİD-İ AKSA'YA 400 YIL HİZMET ETMİŞTİR

Müslamanların kavgaya değil dayanışmaya ihtiyacı var. Sorunlarımızı samimiyet ve açık yüreklilikle konuşmanın yollarını aramamız gerekiyor. Kardeşler arasında gereksiz gerilime neden olan krizin inşallah yakın zamanda hallolacağını ümit ediyorum.Gerçekleştirdiğimiz ziyaretin Katar krizinin çözümüne katkı sağlayacağına inanıyorum. Müslümanların Mekke'deki Mescid-i Aram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi'den sonraki üçüncü kutsal mabet Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dır. Bizim atalarımızın 400 yıl boyunca Mescid-i Aksa'ya hizmet şerefi nail olmuştur.

KUDÜS'Ü KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR BIRAKMADIK

Bölgeye işgale gelen İngilizlere en büyük darbelerden biri olan Kutülamare ve Fahrettin Paşa'nın Medine müdafaası hala akıllardadır. Geçmişte ders kitaplarımızda kasıtlı ve yanlış bir şekilde yer alan "Araplar bizi arkadan vurdu" yalanını artık bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. Bugün PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ gibi terör örgütleri yüzünden nasıl toplumun belli kesimlerini toptan suçlayamazsak.Dünya Savaşı'ndaki bir takım yanlışlıklardan ötürü toptan Arapları suçlayamayız. Kudüs oluk oluk kan akıttığımız bir beldedir. Buraları kanımızın son damlasına kadar bırakmak zaten mümkün değildi.

BİZİM İÇİN MÜBAREK BELDEYİ KORUMAK İMKAN DEĞİL İMAN İŞİDİR

İsrail'in meşruiyeti kendisinin, Filistin ve Filistinin haklarına gösterdiği saygı ölçüsünde anlamlıdır. Kudüs'ün üç din için özel statüsüne hele hele Harem bölgesinin mahremiyetine saygı duymayan İsrail en büyük zararı kendisinin göreceği tehlikeli yola sapıyor demektir.

İSRAİL'E TEPKİ! BARDAĞI TAŞIRMA

İsrail yönetiminin işi Harem bölgesini Müslümanlara yasaklayarak, fiili işgale kadar götürmesi bardağın taşmaya başladığının işaretidir. Biz Müslümanlar için mübarek beldelerimizi korumak imkan değil iman meselesidir. İsrail elindeki silahlara, arkasındaki güçlere yani imkanlarına bakarak böyle bir yola tevessül ediyorsa çok yanılıyor. Mescid-i Aksa'nın dört bir yanında direniş sergileyen Filistinli ve diğer Müslüman kardeşlerimiz dimdik ayaktadır.

MÜSLÜMANLARA ÇAĞRIM ŞU: LÜTFEN KUDÜS'Ü ZİYARET EDİN

Buradan tüm Müslümanlara çağrım, lütfen oraları ziyaret etsinler, gidememiyorlarsa kandil yağı timsali oraya yardım göndersinler. Bugün İsrail askerleri basit hadiseleri bahane edip pervasızca Mescid-i Aksa'nın bahçelerni pervasızca kirletiyorsa bunun sebebi bizlerin yeteri kadar Kudüs'e yeteri kadar sahip çıkmıyor oluşumuzdandır. Madem ki kalbimizin bir yarısı Mekke, bir yarısı Medine, üzerinde de bir tül gibi Kudüs vardır, öyleyse gelin hep birlikte Kudüs'e sahip çıkalım. Ama tıpkı Mekke'ye, Medine'ye sahip çıkar gibi çıkalım. Ne hristiyanların ne de musevilerin inançlarıyla, ibadetleriyle, ibadethaneleriyle bizim bir meselemiz yoktur.

SİNAGOGLARA SALDIRMAK BİZİM DİNİMİZCE YASAKLANMIŞTIR

Buradan milletimize, çeşitli düşünce gruplarına, siyasi partilere sesleniyorum. Mescid-i Aksa'da böyle bir şey oldu, bunun karşılığında buradaki sinagoglara saldırmanın hiçbir anlamı yoktur ve bu bizim dinimizce de yasaklanmıştır. Biz aynı yanlışa aynıyla mukabelede bulunamayız. Biz Ömer İbn-i Abdülaziz'in bir hristiyan arazisine ibadet hane yapan ve onu da bildirdiklerinde kalkıp yıktıran bir anlayışın mensuplarıyız.