Danimarka yetkilileri, mültecilerin ülkeye getirdikleri 10 bin Danimarka Kronu'ndan (yaklaşık 1000 Euro) değerli eşya ya da nakit paralarına el koyabilecek. Danimarka Entegrasyon ve Göç Bakanı Inger Stojberg, sığınmacıların çantalarını arayacaklarını, el konulan mücevher, bilgisayar veya cep telefonu gibi eşyayı, masrafları karşılamak için açık artırmayla satacaklarını söylemişti.

Hükümet böylece göçmenlerin bakım masraflarının bir kısmının karşılanacağını söylüyor. Evlilik yüzükleri ve manevi değeri olan ziynet eşyalar ise kapsam dışında tutuluyor. Tasarının ağır şekilde eleştirilen bir diğer unsuru da, yasalaşması halinde, göçmenlerin ülkeye ailelerini getirebilmeleri için öngörülen sürenin bir yıldan üç yıla çıkarılması.

'NAZİ ALMANYASINI ANDIRIYOR'

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Kopenhag yönetimini planı nedeniyle kınamıştı.

Bazı uluslararası yorumcular da girişimi, Nazi Almanyası'nın ikinci dünya savaşı sırasında Yahudilere yönelik benzer uygulamalarını andırdığını söylüyor. Danimarka Göç Bakanlığı ise tasarıyı savunuyor, göçmenlerin bakım masraflarını karşılamalarının normal olduğunu belirtiyor. Başbakan Lars Lokke Rasmussen de, Danimarka'nın tarihinde, bu kadar yanlış anlaşılan bir yasa tasarısı olmadığını söyledi. Danimarka'ya geçen yıl 21 bin kişi sığınma başvurusunda bulunmuştu. Bu yıl da başvurusu sayısının aynı düzeyde olması bekleniyor. Aynı sayı, komşu ülke İsveç'te ise geçen yıl 163 bindi.

Benzer bir karar da İsviçre'den geldi.  İsviçre’nin hızlı davranarak uygulamaya soktuğu yasa kapsamında, üzerinde 1000 frank’tan (3 bin TL) yüksek bir miktar parayla ülkeye giriş yapan göçmenlerden, paralarını ve değerli eşyalarını teslim etmeleri istenecek. İsviçre bu yöntemle Danimarka gibi sığınmacıların ülkedeki masraflarını karşılamayı planlıyor. İnsan hakları kuruluşları ve sivil toplum örgütleri karara tepki gösterirken, İsviçre Göçmen Bürosu, mültecilerin ülkeye “maddi katkı” sağlaması gerektiğini vurguladı. Öte yandan, gönüllü olarak 7 ay içinde ülkeden ayrılacak bir mültecinin parasını geri alabileceği belirtildi.

TEPKİ ÇEKEN BİR UYGULAMA'DA GALLER'DEN

Galler’in başkenti Cardiff’te sığınmacılara, renkli bileklik takma zorunluluğu getirildiği ortaya çıktı. Çalışmalarına izin verilmeyen sığınmacılar, renkli bilekliklerini takmamaları halinde yemek alamıyor.

KIRMIZI KAPI UYGULAMASINA NAZİ BENZETMESİ

Geçen hafta da İngiltere'nin kuzey doğusundaki Middlesbrough kasabasında sığınmacıların yerleştirildiği evlerin kapılarının Nazi Almanyası'ndaki uygulamaları hatırlatacak şekilde kırmızıya boyandığı ortaya çıkmıştı.

Kırmızı kapı uygulaması nedeniyle sığınmacıların evlerinin ırkçı saldırılara maruz kaldığı ortaya çıkarken, göçmenlerden sorumlu İçişleri Bakan Yardımcısı James Brokenshire da konuyla ilgili inceleme başlatıldığını açıklamıştı.

İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık, Avrupa'da geçen yıl yaşanan sığınmacı krizine, 5 yıl içinde 20 bin sığınmacı kabul edeceğini açıklayarak karşılık vermişti.