Doğuştan gelen "Mitokondriyal yıpranma sendromu" hastalığı nedeniyle yaşam destek ünitesine bağlı olarak hayatını sürdüren Charlie Gard bebek, ailesinin tüm mücadelesine rağmen, mahkeme kararı ile bağlı olduğu yaşam destek ünitesi kapatıldığı için hayatını kaybetti.

İngiltere'de 11 ay önce, dünyada sadece 16 bebekte görülen genetik hastalıkla dünyaya gelen Charlie Gard'ın yaşatılabilmesi için ailesi uzun süre mücadele verdi.

Doktorlar, makineye bağlı olmadan nefes dahi alamayan Charlie'nin yaşam destek ünitesinden çekilmesine karar vermişti.

Bunun üzerine Charlie'nin evebeynleri Chris Gard (32) ve Connie Yates (31) hukuki mücadele başlatmıştı.

Doktorların itirazına karşın aile, daha önce hiç denenmemiş bir tedavi için Charlie'yi ABD'ye götürmek isteyerek mahkemeye başvurmuştu.

İngiliz mahkemelerince engellenen bu talep karşısında da yılmayan aile AİHM'e (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) gitmişti.

AİHM, İngiliz mahkemelerinin kararının nihai olduğunu duyurunca acılı aile, mücadelelerinin sona erdiğini açıklamıştı.

Acılı anne ve baba, "Charlie, seni çok seviyoruz ve her zaman seveceğiz, seni koruyamadığımız için çok üzgünüz. Tedaviyi sürdürmenin onun iyiliği için olmadığına karar verdik, oğlumuzun meleklerin yanına gitmesine izin vereceğiz" açıklamasında bulunmuştu.

Charlie, 4 Ağustos'ta 1 yaşına girecekti.

Tedavi ve ailenin mücadele süreci tüm dünyada yankı bulmuştu. Hatta ABD Başkanı Donald Trump da Twitter'dan İngiliz bebeğe yardımcı olmaktan mutluluk duyacağını açıklayarak "Birleşik Krallıkta arkadaşlarımız ve Papa gibi, küçük Charlie Gard'a yardım edebilirsek, bunu yapmaktan memnun oluruz" demişti.

Vatikan da, Charlie bebeğin yaşam destek ünitesinden çekilmesi tartışmalarına katılarak bir açıklama yayınlamış ve kısaca doktorların kararının doğru olmadığını belirterek "Bir insanın yaşamının kasıtlı olarak sona erdirilmesi kabul edilemez. Bu doğru değil" demişti.

Papa da bu açıklamanın ardından "İnsan hayatını, her şeyden önce hastalıktan muzdarip olduğunuda, savunmak Tanrı'nın herkese emanet ettiği bir sevgi görevidir" demişti.