Amerika, terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG'yi Akdeniz'e ulaştırmak için türlü oyunlar oynamaya devam ediyor.

Rakka’daki DAEŞ’e operasyon gerekçesiyle YPG/PKK’yı silahlandırırken, diğer yandan da İdlib’deki El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra’ya müdahale bahanesiyle YPG/PKK güçlerinin Afrin’den bu bölgeye doğru sarkmasını destekliyor.

ABD, ÖSO'NUN SİLAHLARINI PYD'YE VERİYOR

Konuyla ilgili gelişmeleri köşesine taşıyan Milliyet gazetesi yazarı Tunca Bengin“YPG/PKK’ya silah ve mühimmat yığınağı yapan ABD daha önce ‘eğit- donat’ çerçevesinde ÖSO’ya verdiği silah ve mühimmatları da zorla toplayıp onlara veriyor. Hemde silah zoruyla.

Ellerinde listeler var ve bazı silahlarda GPS cihazı da bulunuyor. Şu, şu tarihlerde verdiğim şu mühimmatı şuraya teslim edin, etmezseniz vuracağız diyorlar ÖSO’da götürüp teslim ediyor.

Bunların arasında ÖSO’nun rejime karşı büyük üstünlük sağladığı antitank silahları da var. Yani ABD bir taraftan ÖSO’yu güçsüzleştirmeye yönelik hareketler yapıyor, bir taraftan da Suriye Demokratik Güçleri adını verdiği YPG/PKK’yı güçlendirerek içerde büyük bir ordu kuruyor.

Bu arada da Türkiye’nin El Bab tarafındaki inisiyatifini zayıflatmak amacıyla alttan alttan çalışıyorlar." diye yazdı.

KAPLAN: PKK BÖLGEDE İKİNCİ İSRAİL OLACAK

Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan ise, "Dikkat! ABD, Türkiye’nin altını oyuyor adım adım…" başlıklı yazısında DEAŞ'ın rolünü PKK'ya kurdurulacak olan devletin üstleneceğini iddia etti. Kaplan, "Şunu iyi bilelim: Kurulacak devlet, Kürt devleti olmayacak; PKK devleti olacak.

İran’daki, Suriye’deki ve Irak’taki Kürtlerin ortaklaşa bir devlet kurmaları anlamına gelmeyecek bu. Buna asla izin vermeyecekler! O zaman kendi kuyularını kazmış olurlar.

Kurulacak devlet, PKK devleti olacak, ikinci İsrail rolü oynayacak ve hem bölge için hem de bölgenin bütün Kürtleri için çıbanbaşı işlevi görecek. DEAŞ’ın rolünü PKK devleti üstlenecek… Hesapları bu!

Ama asıl hedef, Türkiye’nin parçalanması, iç savaşın eşiğine sürüklenmesi ve işgal edilmesidir." dedi.

ABD, Ortadoğu’da bir yandan Körfez ülkeleri ile İran’ı çatıştırarak Basra Körfezi üzerindeki denetimini ve silahlanma yarışından kârını maksimize ederken bir yandan da Akdeniz'e açılan terör koridorunu oluşturuyor.

PKK/PYD Suriye’de bir yandan İsrail’in güvenliğini sağlarken öte yandan Suriye’nin bütünlüğünden yana olan grupları sindiriyor, tek temsilci rolü oynuyor. ABD ve Rusya PKK/PYD’yi uluslararası toplantılara çağırarak özneleştiriyor.

Yalova Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cengiz Tomar verdiği röportajda, Türkiye’nin hemen sınırında, kuzeyde Hatay ve Afrin, doğuda Halep ve batıda Akdeniz sahilindeki Lazkiye ile çevrili olan İdlib'in, Suriye’de yıllardır süren savaşın en önemli kördüğümlerinden de biri olduğunu ifade etti.

AMERİKA'NIN YENİ HARİTALARI TESADÜF DEĞİL

"Düğümü çözecek ülke ve grupların Suriye denkleminde, özellikle siyasi manada çok önemli bir rol oynayacağı kesin" diyen Tomar, son bir kaç gündür yayınlanan Suriye haritalarının tesadüf olmadığını belirtti.

Rakka operasyonu için terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG'yi silah ve zırhlı araçlara donatan ABD, sahada da YPG'ye strateji konusunda yardım ediyor. Fotoğraflara yansıyan görüntülerde ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcisi Alex Star, Siyasi Çalışmalar yetkilisi Camberley Belley ve Uluslarası Koalisyon Güçleri Özel Kuvvetler Komutanı Albay Tom Creek yer aldı.

ABD'nin korsan haritasında 3 bölge ve 6 kantondan oluşan terör devletinin sınırları çizildi. Türkiye’yi güneyden tamamıyla kuşatan haritada, Mehmetçik ve Özgür Suriye Ordusunca DEAŞ’d11an temizlenen Fırat Kalkanı Harekât bölgesi de PKK’ya aitmiş gibi gösterildi.

Irak’ın Yarubiye sınırından Hatay’ın dibi olan Afrin’e kadar tüm bölgeyi 6 kantona bölen ABD-PKK karma heyeti, bugüne kadar aleni olarak dillendirilmeyen bölünmüş Suriye gerçeğini, son haritayla birlikte somut şekilde resmetmiş oldu.

PKK terör devletinin ilanı niteliği taşıyan ısmarlama haritada, TSK-ÖSO ortaklığıyla kurtarılan bölgelerden sözde ‘Şahba Kantonu’ diye bahsedilmesi dikkat çekti. Terör örgütüne son 2 ayda 1100’ü aşkın TIR dolusu cephane gönderen Pentagon’un bunu neden yaptığı da daha iyi anlaşılmış oldu. Fırat Kalkanı bölgesine batıda Afrin’den, doğuda da Ayn el-Arab’dan saldırı hazırlığı yapan örgütün ilk hedefi Mehmetçik ve muhalifler.

TOMAR: TÜRKİYE MÜDAHALE ETMEK ZORUNDA KALABİLİR

ABD, İdlib’e bir operasyon yapar ve PYD/YPG kuvvetlerinin kara gücü olarak bu bölgeye girmesini sağlarsa, Akdeniz’e uzanan PYD/YPG koridorunun ABD tarafından kurulmak istendiği manasına geleceğini ifade eden Tomar, "bu durumda Türkiye, her ne pahasına olursa olsun İdlib’e müdahale etmek zorunda kalır." dedi.

"Münbiç’te Türkiye’ye verilen sözlerin tutulmaması da bu senaryoları doğrular nitelikte." diyen Tomar,  bir diğer önemli husus olarak, Türkiye’nin müdahale seçeneğine yönelmemesi durumunu değerlendirdi.

Tomar, "çok bilinmeyenli bu denklemde, Türkiye açısından en olumsuz gelişme, ABD ile Rusya’nın bu konuda anlaşması olur." dedi.

Kaplan ise yazısını, "Sözü özü: Birbirimizle uğraşmayı bırakalım, dik duralım, Türkiye’ye yapılacak muhtemel saldırılara karşı askerî bakımdan hazırlıklı olalım, savunma sanayimizi güçlendirelim ve bu arada Çin, Rusya, Brezilya gibi eksen ülkelerle ekonomik ve stratejik ilişkilerimizi derinleştirelim, derim." diye bitirdi.