Gündem

Diyarbakır'da taciz isyanı!

İİBF'den Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi'ne kadar yürüyen grup basın açıklaması yaptı. Öğrenciler adına konuşan Tansu Dolmuş, mevcut yasaların taciz ve tecavüzleri yargılama konusunda caydırıcı etkilerinin olmamasının gelişen taciz ve tecavüz olaylarının zemin hazırladığını ve durumun meşrulaştırılmaya çalışıldığını savundu. Dolmuş, "Bu durum birkaç gün önce yurda gitmeye çalışan kız öğrenciler üzerinden yeniden tekrarlanmaya çalışıldı. Kaldıkları yurda gitmeye çalışan kız öğrenciler yoldan geçenler tarafından sözlü ve fiziki olarak taciz edildiler. Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun önünde tekrar eden bu durumu yört yönetimine bildiren kadınlar, bu zihniyet savunurcasına 'Tacizi kanıtlayabilir misin' gibi abes bir tepkiyle karşılaştılar. Bu durum karşısında tepki göstermeye devam eden kadınlar yurttan atılma ve burslarının kesilmesi ile tehdit edildiler" dedi.
Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) adına konuşan Seval Demirhan ise kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzlerin hızla devam ettiğini, eğitim kurumlarında bile taciz ve tecavüzün kadınların peşini bırakmadığını ileri sürdü. Yetkilileri taciz olaylarına duyarsız kalmakla suçlayan Demirhan, "Tecavüz vakalarının olduğunu, tecavüze uğrayan kızların canına kıydığını belirtmektedirler. Tacize uğrayan kadınlara sadece dilekçe vermeleri önerilmekte, bu taciz ve tecavüzlerin üstü örtülmeye, unutturulmaya çalışmaktadır. En son 5 Ekim'de bir kadın öğrenciye ormanlık alanda tecavüz girişiminde bulunulmasından sonra öğrenciler olayı protesto etmek istemiş, polisin engellemesiyle karşılaşmıştı. DÖKH olarak bu olayın takipçisi olacağımızı belirtiyor ve duyarsız üniversite yönetimini kınıyoruz" şeklinde konuştu.
Toplanan öğrenciler açıklamanın ardından "her yer kadın her yer direniş" sloganları eşliğinde dağıldı.