İNGİLTERE’nin başkenti Londra'da, düzenlenen etkinlikte 21 yıl önce bombalı suikastla öldürülen gazeteci yazar Uğur Mumcu anıldı.
İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği (İADD) tarafından organize edilen anma töreni Azerbaycan Evi’nde (Azerbaijan House) dün gece gerçekleştirildi. 'Uğur Mumcu ve Demokrasi Şehitlerini Anma Gecesi' adı verilen organizasyonda 1963 darbesi hem de 1971 muhtırası sonrası tutuklanan, 1980 askeri müdahalesi sırasında DİSK’in yasaklanması ile sendika yöneticileri tutuklanmaya başlayınca yurt dışına çıkarak 32 yıldan bu yana Londra’da yaşayan Araştırmacı yazar Abdullah Nihat Yılmaz ile 1977'den bu yana gazetecilik yapan, 1980 askeri müdahalesi ile 2 yıl hapse mahkum olan Yurt Gazetesi’nde çalışan, aynı zamanda Bağımsız dergisi ve Sokak TV’nin Londra temsilciliğini yapan İrfan Taştemur konuşma yaptı.
Geceye İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Timur Doğruyol, Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Aysın Yılmaz, Azerbaycan Evi Başkanı Dr. Tekin Atalay, CHP İngiltere Temsilciliği Başkanı Baki Düzgün, Kıbrıs Türk Cemiyeti Başkanı Emir Osman, İşçi Partisi İngiltere Temsilcisi Gazi Ateş, TGB İngiltere Başkanı Musa Ballıkaya’nın da yer aldığı çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve birçok farklı toplumdan konuklar katıldı.
"YOLSUZLUK DÜZENİ 20 YIL ÖNCE YAZILDI"
Uğur Mumcu ve tüm devrim şehitleri anısına sayıları 70’i aşkın konuğun 1 dakikalık saygı duruşu ardından gece başladı. Açılış konuşmasını, anma gecesi yöneticisi İADD Başkanı Jale Özer, yaptı. Özer, şöyle dedi:
"Türkiye’nin çağdaşlaşması, aydınlaşmasının öncüleri olan, yolumuza ışık tutan onlar: 24 Ocak 1993 tarihinde katledilen araştırmacı yazar, gazeteci Uğur Mumcu, 24 Ocak 2001 tarihinde katledilen Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan, 31 Ocak 1990 tarihinde katledilen Atatürkçü Düşünce Derneği Kurucu Başkanı Anayasa Profösörü Muammer Aksoy başta olmak üzere, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Ümit Doğanay, Necip Haplemitoglu, Abdi İpekçi, Turan Dursun, Çetin Emeç ve daha sayamadığımız nice aydınlanma şehitlerini saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz."
İlk konuşmacı Abdullah Nihat Yılmaz, Uğur Mumcu’nun Türkiye’nin bağımsız ve demokratik ölçüler içerisinde gelişmesini istemeyen, bu yolda susmayan bir yazar olduğu için öldürüldüğünü ifade etti. Yılmaz, şöyle konuştu:
"Uğur Mumcu, 27 Mayıs devriminin bir ürüdür. 27 Mayıs devrimi ise getirdiği anayasa ile birlikte Türkiye’nin tam bağımsız ve gerçekte demokratik olma yolunu açmıştır. Mumcu, iyi mücadele eden, güvenli, güvenilir bir insandı. Bu dava da bir militandı. Türkiye’de emperyalizma karşı savaşıldığı noktada Uğur Mumcu, hep vardı ve var olacaktır."
24 Ocak 1993 tarihinin demokrasi açısından kara bir gün olduğunu dile getiren son konuşmacı Taştenmur da, Uğur Mumcu’yu anlattı. Taştemur, “Uğur Mumcu bugünün yolsuzluk düzenini 20 yıl önce Rabıta kitabıyla anlatmıştı” diyerek, kitaptan pasajlar sundu.