EXPO 2020 için Paris'te bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın mezarını ziyaret etti.
Expo 2020 oylaması nedeniyle Paris'te bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'ye hareketi öncesinde Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarını ziyaret edip, Türkiye'den getirmiş olduğu toprağı mezarlara dökerek, karanfil bıraktı. Ziyareti sonrası konuşan Bakan Çelik, "Bugün kendi ülkesinden uzakta buraya zorunlu sebeplerle gelmiş, Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarını ziyaret ettik. Hem kendi vazifemizi yerine getirmiş oluyoruz, hem de kendi ülkesindeki baskılardan kaçarak hayatının geri kalanını Türkiye'nin dışında geçirmiş ve orada yaşamını yitirmiş bütün insanlarımıza bir kez daha mesaj vermiş oluyoruz. İstiyoruz ki; Türkiye'de kimse fikirlerinden, düşüncesinden dolayı ülkesini terk etmek zorunda kalmasın. Özgürce kendi ülkesinde kimliğini yaşayabilsin. Türkiye artık o dönemleri geride bıraktı. Türkiye artık önüne öz güvenle bakıyor. Fikirlerin, kimliklerin, her türlü duruşun özgür olduğu bir ülke inşaa ediyoruz. Umarız kimse kendisini kendi ülkesinde diyaspora olarak değil, eşit ev sahibi gibi hisseder. Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in hatırasını anarken ülkesindeki baskılardan kaçıp yurt dışında ölen bütün değerlerimizi saygıyla anıyoruz" dedi.
Gazetecilerin 'Niçin toprak ve karanfil?' sorusuna Bakan Çelik, "Vatan topraklarından uzakta ölenlere vatan toprağı getirdik. Özlemişlerdir. İnsanın kendi ülkesinden uzakta yaşaması çok büyük bir acı. O yüzden Türkiye'den toprak getirdik. Kendi ülkeleri ile buluşsunlar. Onlara 'Ülkeniz sizi özlüyor, size sahip çıkıyor' mesajı getirdik. Karanfil de ülkemizin, bayrağımızın sembolü olarak buraya bıraktık. Bu insanlar ülkesine çok değer katan sanatçılar. Türkiye ile onları bir kez daha buluşturduk" diye cevap verdi.
Ziyaretin çözüm süreci ile ilgisinin olmadığını belirten Bakan Çelik, "Ülkesine büyük katkılar sunan bu değerlerimize büyük bir özgüven ile sahip çıktığımızı göstermek istedik. Ailelerine acılarını paylaştığımızı ifade ediyorum. Çözüm süreci ise Türkiye'de büyük bir kararlılıkla yürütülüyor. Bu süreç hiçbir kimlik ya da kesim için değil Türkiye'nin genel demokratikleşme standartlarının yükselmesine dönük atılıyor. Biz bütün sorunların Türkiye'nin demokratikleşme standartlarının yükseltilmesi ile aşılacağına inanıyoruz. Türkiye'nin ve bölgenin en büyük sorunlarından birisinin çözülmesi için kararlı adımlarla ilerliyoruz" diye konuştu.