İTALYA Başbakanı Enrico Letta, kendisinin de üye olduğu geniş tabanlı sağ-sol koalisyon hükümetinin büyük ortağı konumundaki Demokratik Parti’deki (PD) desteğini kaybedince istifa etti. Gözler, siyasi parti temsilcileriyle istişarelere başlayacak olan Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’da.
Euro Bölgesi’ni vuran finansal krizin en çok hissedildiği ülkeler arasında yer alan İtalya, siyasi krizlerden de kurtulamıyor. Son kriz, geniş katılımlı koalisyon hükümetinin çatı partisi PD’deki iktidar kavgasının ayyuka çıkmasıyla derinleşti. Aralık ayında Demokrat Parti’nin lideri olarak seçilen, 39 yaşındaki Floransa Belediye Başkanı Matteo Renzi son günlerde, ihtiyaç duyulan reformları gerçekleştirmemekle suçladığı partilisi Başbakan Enrico Letta’ya yükleniyordu.
Dün partinin yürütme kurulunda oylama yaptıran Renzi, 2018 yılına kadar başbakanlığa talip olduğunu ve en hızlı şekilde reformları gerçekleştirebileceği taahhüdünde bulunarak, yeni yol haritasını ortaya koyması üzerine partililerinden ezici bir üstünlükle destek almıştı.
Böylelikle zorunlu istifa yolu açılan 48 yaşındaki Başbakan Letta, kendisine teklif edilen ekonomi bakanlığını da ‘onurumu kirletemem’ diyerek geri çevirdi.
ŞAMPANYALI VEDA
Son Bakanlar Kurulu Toplantısı’nı sabah saatlerinde yapan Letta, 10 aylık görev süresi boyunca kendisine destek olanlara teşekkür etti. Letta, bakanlarına veda ederken şampanya açtırdı.
Bunun ardından Cumhurbaşkanlığı sarayı olan Quirinale’ye geçen Letta, burada Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano ile yaptığı yaklaşık yarım saatlik görüşme sırasında istifasını sundu. Letta’nın buraya kendisinin kullandığı özel aracıyla, korumasız olarak gelmesi dikkat çekti.
KAÇINILMAZ İSTİFA
Siyasi krizin resmen yolunu açan görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü’nden yapılan açıklamada, Letta’nın başbakanlıktan 'kaçınılmaz' bir şekilde istifa ettiği belirtildi.
Bu nedenle 88 yaşındaki Cumhurbaşkanı Napolitano’nun, desteğini büyük oranda kaybetmiş olan hükümet için Parlamentoda güvenoyu aranmasını yerine, Cuma akşamı ve Cumartesi günü öncelikle Senato ve Temsilciler Meclisi başkanları olmak üzere siyasi parti temsilcileriyle istişarelere başlayacağı açıklandı.
İstişarelerin aciliyetinin, hem hassas bir ekonomik dönemden geçen hem de yeni seçim yasası ile kamusal reformlara ihtiyaç duyan ülke için önem taşıdığı da kaydedildi.
Napolitano’nun, hükümeti kurma görevini, Letta’yı koltuğundan deviren Demokrat Parti lideri Renzi’ye vermesi bekleniyor.
ELVEDA FLORANSA, MERHABA ROMA
Öte yandan Letta’ya karşı büyük zafer kazanan, İtalyan siyasetinin yükselen genç yıldızı Matteo Renzi, Floransa Belediye Sarayı olan Palazzo Vecchio’da yaptığı konuşmada, "Elveda Floransa, Merhaba Roma" ifadelerini kullandı. Son 5 yılda hayatının en anlamlı gününü yaşadığını dile getiren Renzi, ülkesinin istikrar, kalıcılık ve dayanıklılığa ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, "İtalya için hayırlı olsun. Tüm çabam, ülkemi bataklıktan kurtarmak için olacak" dedi.
Başbakanlık koltuğuna oturması neredeyse kesinleşen Renzi, kabinesindeki bakanların sayısını 12 ile sınırlayacağını söyledi.
Medya gücünü çok iyi kullanmasıyla bilinen Renzi, ülke siyasetine damga vurmuş olan, Forza Italia lideri Silvio Berlusconi’yle geçen ay gerçekleştirdiği buluşma sonrası, merkez sağın sempatisini kazanmıştı. Zira Renzi’nin, tarz olarak Berlusconi’yle benzerlikler ortaya koyduğu yorumları yapılıyor.
HALK TARAFINDAN SEÇİLMEMİŞ ÜÇÜNCÜ BAŞBAKAN
Siyasi kriz zemininde ise şimdiden çatlak sesler çıkmaya başladı. Aykırı siyasetçi Beppe Grillo liderliğindeki Beş Yıldız Hareketi (Movimento 5 Stelle), hükümet kurma istişarelerine katılmayacaklarını açıkladı. Söz konusu hareket, ilk defa katıldığı seçimlerde tepki oylarını silip süpürerek, 3’üncü parti olarak parlamentoya girmeyi başarmıştı.
Son olarak 2008 yılında sandıkta başbakanını seçmiş olan ülkede, yeni hükümetin başına atanacak olan isim, 2011 yılından bu yana halk tarafından seçilmemiş üçüncü başbakan olacak.
Geçen yıl Şubat ayının sonunda yapılan genel seçimlerin ardından hiçbir partinin parlamentonun her iki kanadında da çoğunluk sağlayamaması ve koalisyon konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle, Napolitano hükümeti kurma görevini iki ay sonra Letta’ya vermişti. Bütçe disiplininde iyi bir çizgi yakalayan Letta, ekonomiyi canlandıracak adımlar konusunda yetersiz kaldığı gerekçesiyle siyasi çevrelerin hedefindeydi.

EÇ(SS)