SURİYE’nin insani sorunlarının ele alındığı uluslararası çalışma grubu toplantısında konuşan İtalya Dışişleri Bakanı Emma Bonino, çağın en büyük trajedisi olarak tanımladığı Suriye’deki insani krizde uluslararası toplumun başarısız olduğunu savunarak, “İnsani yardım konusunda her türlü imkanımız varken, bunu hayata geçirmemek bizim utancımızdır” dedi. Birleşmiş Milletler’in (BM) desteğiyle başkent Roma’daki Dışişleri Bakanlığı kompleksinde 3’üncüsü düzenlenen toplantının başrollerinde, Bakan Emma Bonino’nun yanı sıra, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Valerie Amos ve Avrupa Birliği (AB) İnsani Yardım Komiseri Kristalina Georgieva’nın da yer almış olması, “Suriye’ye insani yardımda 3 kadın öncü” yorumuna neden oldu. ‘Cenevre 2 Konferansı’nın başlangıç tarihinden itibaren yaklaşık 10 gün sonraya denk gelen bu toplantının açılış konuşmasını yapan İtalyan Bakan Emma Bonino, “Etkilenen sivillerin sayısı nedeniyle bu insani kriz, çağımızın en büyük insanlık trajedisidir” diyerek, şimdiye kadar 130 bin insanın öldüğünü, 2 milyon 300 bin kişinin yakın ülkelere, 6 milyon 800 bin kişinin ise ülke içinde göç etmek zorunda kaldığını hatırlattı. İNSANİ YARDIMI ENGELLEYENLERİ İKNA ETMELİYİZ Sadece bölgeyi değil, tüm dünyayı tehdit eden ve giderek artan istikrarsızlık nedeniyle endişeli olduklarını ifade eden Bonino, buna acilen müdahale edilmesi çağrısında bulunurken, “Maalesef bir ilerleme yok. Aksine, istenilen oranda insani yardımın erişimini sağlama konusunda uluslararası toplumun gerçek anlamda bir başarısızlık sergilediğini kabul etmemiz lazım” ifadelerini kullandı. Bugün ya da yarın için bir mucize beklemediklerini ifade eden Bonino, “Ancak Suriye halkı için çözüme ulaşıncaya dek her gün çalışmalıyız” dedi. Bakan Bonino, aslında bu ülkeye girmek ve yardımları ulaştırmak için, ilaç, gıda, ulaşım aracı ile dağıtma olanağı olmak üzere her şeyin hazır olduğunu ve sadece bir yeşil ışığın yakılması gerektiğini hatırlattı. Bonino, “O zaman bunu gerçekleştirmiyor olmamız bizim utancımızdır. Olanları artık kabul etmemiz mümkün değil. İnsani yardım erişimini engelleyenleri derhal ikna etmeliyiz” dedi. Amos ise, Suriye’de yaklaşık 3 milyon 300 bini çok acil olmak üzere, 7 milyon kişiye derhal insani yardım ulaştırılması gerektiğinin altını çizdi. Georgieva da, Suriye’ye yardımlar konusunda 3,5 milyar Euro gibi bir rakamla AB’nin oldukça cömert davrandığını belirterek, “Ancak bu rakamlar, hiçbir yardıma erişemeyen kadın ve çocuklar için bir şey ifade etmiyor” diye konuştu. TÜRKİYE’NİN ‘0’ NOKTASI OPERASYONU Toplantıda Türkiye’yi ise, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erdoğan İşcan başkanlığındaki bir heyet temsil etti. Basına kapalı yapılan toplantıda İşcan’ın, Türkiye’nin uluslararası toplumla birlikte hareket ettiğini vurguladığı, ‘Cenevre-1 bildirisi’ temelinde ilk olarak Suriye’de şiddete son verilmesi ve siyasi çözüm bulunması gerekliliğinin altını çizdiği, ancak insani trajedinin derinleştiği halihazırdaki koşullarda siyasi çözümün beklenmeden şu iki noktaya odaklanılması gerektiğini belirttiği bildirildi: “Sınırlı izin veren Suriye’nin rızasını almak ya da rızası olmadan BM Güvenlik Konseyi’nin 7. başlık altında bir karar alması.” İşcan’ın ayrıca, dünyada yıllar sonra tekrar görülen çocuk felcinin yayılma riskinden dolayı, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve BM Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) desteğiyle 100 bini kamplarda ve bunların dışında kalan Suriyeli olmak üzere, Türkiye’deki 1 buçuk milyon çocuğa aşı yaptıklarının altını çizdiği de kaydedildi. Diğer insani yardım konuları da dahil olmak üzere Türkiye’nin açık kapı politikasının sürdüğünü de dile getiren İşcan’ın, Şam rejimi girişe izin vermediği için ‘0 (sıfır) noktası operasyonu’ ile, Türk Kızılayı’nın Suriye sınırına kadar götürdüğü yardımların, buradan alındığını anlattığı da aktarıldı.