PARİS'te Ermeni soykırım iddialarına karşı Türkler'in protesto yürüyüşünü organize eden heyette bulunan Emine Çetin'i telefonla ölümle tehdit eden 2 Ermeni kardeşten birine yargılandığı dahada 6, diğerine 4 ay şartlı hapis cezası ve 5 bin euro manevi tazminat verildi. Ayrıca sanıkların, 2 bin euro avukat masraflarının karşılanması kararı verildi.
Paris’te hukuk danışmalığı yapan Emine Çetin kendisini ve iki kızını ölümle tehdit eden Fransız vatandaşı 2 Ermeni kardeşe karşı verdiği hukuk süreciyle ilgili ’ya konuştu. Emine Çetin, davanın 2 yıl önce 2012’de başladığını belirtirken, şöyle dedi:
"Fransa’dan düşünce ve ifade özgürlüğüne kısıtlama getirme amaçlı yasa teklifi geldi. Daha çok Türk toplumuna yönelik bir yasa teklifi olduğu için buna tepki olarak büyük bir organizasyonda bulunduk. Yürüyüş organize ettik. Komisyon üyesi olarak çalışmalarda yer aldım. Bu çalışmaların akabinde yapmış olduğumuz yürüyüş sonunda tehdit aldım. Telefonla taciz edildim, ölüm tehditleri aldım. Haklarımı,  kendimi ve çocuklarımı korumak amaçlı hukuk süreci başlattım. Komisyondaki arkadaşlarda aynı şekilde tehdit aldı. Fakat hukuk sürecini başlatan tek ben oldum. Komisyon kısıtlı sayıdan oluşuyordu. Sekiz kişiden ve ben tek bayandım. Yapmış olduğumuz çalışmalarda diğer hukukçu arkadaşlarımızla belki biraz daha öne çıkmış olabiliriz. Resmi izinler alındığında ismimiz daha fazla geçmiş olabilir. Resmi evraklarda isimlerimiz, açık kimliklerimiz, telefon numaralarımız geçti. Diğer arkadaşlarda aynı şekilde tehdit aldı. Fakat hukuk sürecini başlatan sadece ben oldum. Fransa’da hukuk doktorası yaptım. Hakkımızı korumak için çaba sarf ettik. İfade ve düşünce özgürlüğü Fransa’nın savunduğu temel haklardan, insan haklarından biri bir şekilde ihlal edilecekti. Biz sadece bunları korumaya çalıştık."
İki çocuk annesi Çetin, bu sürecin bir anne olarak zor ve ağır olduğunu, korktuğunu ve kaygı duyduklarını bildirirken "Çocuklarım için çok korktum. 'Bu tür faaliyetlerinize devam ederseniz' diye başlayan hakaretler edildi, 'Öldüreceğiz' denildi. Cevabım "Beni öldürebilirsiniz ama bütün bir toplumu öldüremezsiniz" oldu. Temyiz Mahkemesi de bu cümleler ve hakaretler üzerinde durarak sonuca varmış oldu. Mahkemede hakim ve mahkeme başkanı bu cümleleri, kelimeleri tekrarlayamadı. O kadar itici, korkunç kelimeler sarf edilmişti mesajlarda."
Emine Çetin, daha önce açtıkları ilk davanın 'Taciz' olarak nitelendirildiğini, kanıt yetersizliğinden reddedildiğini, başvurdukları Temyiz Mahkemesi'nin telefon verileri ve dökümleri inceleyince yargılama kararı verildiğini anlattı. Çetin, Cumhurbaşkanı Hollande'ın 24 Nisan açıklaması davayı etkileyip kaygısı taşıyıp- taşımadığı sorusuna şu yanıtı verdi:
"Cumhurbaşkanı Hollande’ın 24 Nisan açıklamaları sonrasında mahkeme sonucunu etkiler kaygısını hiç bir zaman duymadım. Kaygı duymamamın sebebi ise Fransa’daki adalet, hukuk gerçekten de rol model olan bir sistem. Fransa’da şunu savunuyoruz. Temel insan hakları. Temel insan haklarının içinde ise düşünce ve ifade özgürlüğü. Fransa asırlardır bunları savunuyor. Dolayısı ile Cumhurbaşkanının yapmış olduğu açıklamanın mahkeme kararını etkilemeyeceğinden emindim. Hiç bir zaman kaygı ve kuşku duymadım. Adaletin üstünlüğü, hukukun üstünlüğü Fransa’da her seferinde göz önünde bulundurulmuştur. Fransa her yerde her zaman rol model örnek olarak yol almıştır. Hak ,hukuk ,adalet konusunda Fransa gerçekten lokomotif bir ülkedir."
Çetin, kardeş iki sanığa sembolik ceza verildiğini, adaletin hukukun üstünlüğünün ön planda olduğunu ifade ederken "Fransa’daki adalete, hukuka ve hukuk sistemine çok teşekkür ediyorum" dedi. Çetin, şunları ekledi:
"Davayı kaybetsek Fransa da geçerli bütün hukuk sistemini bitirdikten sonra İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar götürecektim. Neticede bu burada ispatlanıyor. Bizim hakkımız olan düşünce ve ifade özgürlüğümüzü birileri gasp etmek istiyor. Buna gerek görmeden Temyiz mahkemesi bu kararı vermiş oldu. Şahısları cezalandırarak. Burada bunu netleştirmiş oldu."
 
GÖ(AÖ/İD) (FOTOĞRAF)