KIRIM'da seçmenlerin yüzde 96,7'si Rusya'yla birleşme yönünde oy kullandı. Avrupa Birliği daha önce referandumu tanımayacağını açıkladı. ABD Başkanı Barack Obama, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yaptığı telefon görüşmesinde "ABD hiçbir şekilde referandum sonuçlarını tanımayacak” çıkışını yaparken, İngiltere Başbakanı James Cameron da aynı yönde açıklamalarda bulundu.
ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanının sert tutumları ister istemez, Porto Rico ve Falkland (Malvinas) adaları sorunlarını gündeme getirdi.
Kırım'ın Rusya'ya bağlanmasına karşı çıkan ABD ve İngiltere, Kırım topraklarının Rusya'dan uzak olmasını karşı çıkışlarının en büyük argümanı olarak sunuyorlar. Rusya Dışişleri bakanı Sergey Lavrov referandum öncesi, Kırım'ın kendileri için İngiltere'nin Falkland adalarıyla aynı statüde hatta daha da önemli olduğunu söylemişti.
ARJANTİN'İN KANAYAN YARASI FALKLAND ADALARI
Kırım’ın Rusya'ya bağlanmasına karşı çıkan İngiltere kendinden binlerce kilometre uzaktaki, Arjantin açıklarındaki Falkland (Malvinas) adalarını İngiltere'ye bağlanması için referanduma gidileceğini her fırsatta beyan ediyor. Geçen yıl yapılan referandumda da ada halkı, İngiltere'ye bağlılığın devam etmesi yönünde oy kullandı. Arjantin ise burunlarının dibindeki adalara İngilizlerin 1833'te Arjantin valisini ve vatandaşlarını kovalayarak kendi vatandaşlarını taşıdığı bunun dalaverecilik olduğunu söyledi. Arjantin Devlet Başkanı Cristina Kirchner, "Arjantin'de Malvinas Adaları'nda daha fazla İngiliz vatandaşı var, gelsinler burada da referandum yapsınlar” diyerek Cameron'a meydan okumuştu. İronik bir şekilde Arjantin ve İngiltere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Kırım referandumunun aleyhinde oy kullandı. Güney Amerika'da emperyalist bir güç istemeyen dünyanın altıncı büyük ekonomisine sahip Brezilya ise Arjantin'in bu konuda en büyük destekçisi olmaya devam ediyor.
Arjantin basını Falkland (Malvinas) adaları meselesinde kendilerine destek vermeyen Avrupa Birliği ve ABD'yi iki yüzlülükle suçladı.
PORTO RİKO'NUN KONUMU DA KIRIMLA AYNI
Karayip denizinin kuzey doğusundaki Porto Riko da ABD'nin Florida sahillerine yaklaşık 1700 km uzaklıkta yer alıyor. Önce İspanyol sonra ABD sömürgesi olan Porto Riko 1952'den beri ABD'ye bağlı otonom devlet statüsünde. 1917'de yapılan bir anlaşmayla da Porto Rikolular aynı Latin Amerika'nın tek ABD vatandaşı milleti.
2012'de Porto Riko'nun ABD'nin 51. eyaleti olmasının önünü açmak için yapılan referandum, dünya kamuoyunda Kırım referandumu gibi yankı bulmamıştı. Porto Rikoluların %61'ini ABD'ye bağlanma yönünde oy kullandığı referandum süreci Hispanik basında bile birkaç kısa haberle geçiştirildi.
Porto Riko'daki bağımsızlık yanlıları ise ABD'nin ülkelerindeki hakimiyetlerine son vermesini istiyor. Ülkede İspanyolca ve İngilizce anayasal diller ancak 2009'da yapılan seçim anketlerine göre, nüfusun yüzde 95'i İspanyolca konuşuyor yüzde 85'i ise İngilizce bilmiyor ya da İngilizceye hakim olamıyor. Latin Amerika ve Karayip Devletleri Birliği CELAC, Ocak ayında Havana'da yapılan son toplantısında Porto Riko'nun sömürgecilikten arındırılması için Birleşmiş Milletler'e sunulmak üzere bir bildiri yayınlamıştı.

CK(AÖ/İD)