ALMANYA'da temaslarda bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alman Dış Politika Enstitüsünde, '21'inci Yüzyıl'da Türkiye, Avrupa ve Dünya' temalı  konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasında, "17 Aralık'ta Türkiye'de ekonomiye, siyasi istikrara, demokratik kazanımlara yönelik yeni bir örgütlü saldırı yapılmak istendi. Emniyet ve yargı başta olmak üzere devlet kurumlarına sirayet etmiş bir örgütlü yapı kullanılarak, Türkiye siyaseti yeniden tasarlanmak veya yeniden dizayn edilmek istendi. Türkiye'nin rotası, istikameti değiştirilmek istendi. Kararlı ve dik duruşumuz sayesinde, özellikle de halkımızın desteğiyle, bu saldırıyı da etkisiz hale getirdik" dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında 2014 yılının Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından daha ilk haftalarından itibaren yoğun bir trafiğe sahne olduğunu söyledi. Erdoğan, önceki hafta Brüksel'de Avrupa Birliği yetkilileriyle önemli temaslarda bulunduklarını,  Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın geçen hafta Türkiye'yi ziyaret ettiklerini, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün geçen hafta İtalya'yı ziyaret ettiğini anlatırken, Bugünkü Berlin temaslarımızın ardından İspanya'dan ülkemize bir resmi ziyaret gerçekleşecek. Bu yoğun trafik, öyle umuyorum ki yıl boyunca devam edecek" dedi.
Bu yılın Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri bakımından tarihi olacağını ifade eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"Esasen, dünyamızın son yıllarda şahit olduğu önemli hadiseler, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin önemini, Türkiye'nin AB üyesi olmasının hayatiyetini net bir şekilde ortaya koydu. Küresel finans krizi, Arap uyanışı, Suriye ve Mısır meseleleri. Özellikle bunlar başta olmak üzere çok sayıda gelişme, aslında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne değil, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye olan ihtiyacını hepimizin görmesini sağladı. Bakınız burada birkaç noktayı özellikle vurgulamak istiyorum. Türkiye ekonomisi, 2002-2012 arasındaki 10 yılda ortalama yüzde 5 büyüme kaydetti. Milli gelirimiz 3 kattan, ihracatımız ise 4 kattan fazla artış kaydetti. Artan nüfusa rağmen işsizlik azaldı. Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarından olan yüksek ve belirsiz enflasyon dönemi artık geride kaldı. Borçlanma faizleri düştü, borçluluk oranı ciddi şekilde azaldı ve bütçemiz sarsılmaz bir disipline kavuştu. Bunun yanında finans ve bankacılık alanında, mali alanda çok önemli yapısal reformlar gerçekleştirdik. Türkiye'de ekonomik büyüme ve demokratikleşmenin önündeki en büyük engellerden biri terör meselesiydi. Terörün sosyal maliyeti kadar ciddi bir ekonomik maliyeti vardı. Ayrıca terör, sağlıklı bir ortamda reform yapılmasını, siyasetin süreçlere egemen olmasını engelliyordu. Yoğun gayretlerimiz neticesinde terör meselesi çözüm yoluna girdi diyebilirim. Çünkü son 1 yılı aşkın süredir Türkiye terör
nedeniyle kayıplar yaşamıyor. Türkiye'de ekonomik büyüme ve demokratikleşmenin önündeki bir başka engel de vesayet sistemi, devlet içine sirayet eden çete ve örgütlerdi. 11 yıl içinde verdiğimiz yoğun mücadele sayesinde bu sorunların çözümü yolunda da önemli mesafe kaydettik."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık 2013 tarihinde Türkiye'de ekonomi, siyasi istikrar, demokratik kazanımlara yönelik yeni bir örgütlü saldırı yapılmak istendiğini belirttiği konuşmasına şöyle devam etti:
"Emniyet ve yargı başta olmak üzere, devlet kurumlarına sirayet etmiş bir örgütlü yapı kullanılarak, Türkiye siyaseti yeniden tasarlanmak veya yeniden dizayn edilmek istendi. Türkiye'nin rotası, istikameti değiştirilmek istendi. Kararlı ve dik duruşumuz sayesinde, özellikle de halkımızın desteğiyle, bu saldırıyı da etkisiz hale getirdik. İki ay sonra 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler, Türkiye için tarihi nitelikte bir dönüm noktası olacaktır. Açıkçası, 30 Mart'ta demokrasinin, istikrarın, özellikle de siyasetin çok büyük bir zafer elde edeceğine, eski Türkiye'yi artık kapatıp, yeni Türkiye çağını başlatacağına inanıyorum. Gerçekten de Türkiye artık yeni bir döneme giriyor. Bu yeni dönemde Yeni Türkiye'de geçmişten bugüne kadar devam eden bazı engeller ve sorunlar artık olmayacak. Örneğin ekonomi, direncini ispat etmiş şekilde daha fazla istikrar ve güven zemininde büyümesini sürdürecek."
Başbakan Erdoğan, terör sorununun çözümüne yönelik sabotajlara yeltenenlerin 30 Mart'tan itibaren umutlarını tamamen yitireceklerini, demokratikleşmenin önündeki engeller kalkacağını, Türkiye'nin reform kapasitesinin artacağını vurgularken, "En önemlisi de 30 Mart'la birlikte 'Çözüm süreci'nin, bütün sorunların çözüm aracının siyaset olduğu herkes tarafından kabul edilecek ve siyaset güç kazanacak" diye konuştu.
Erdoğan, hükümet olarak 11 yıldır Türkiye'yi normalleştirmenin, Türkiye'yi Avrupa Birliği standartlarına kavuşturmanın mücadelesini verdiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Bu mücadelede çok sayıda engelle, çok sayıda provokasyon ve sabotajla karşılaştık. Reform sürecini engellemek ya da yavaşlatmak için hükümetimize çok sayıda tuzaklar kuruldu. En son 17 Aralık tuzağının da bozulmasıyla artık siyaset dışı güç odakları, umuyorum ki vesayet özlemlerinden de vazgeçecekler. Bunun da Türkiye'nin normalleşmesinde çok önemli bir adım olacağını artık görüyorum ve buna da inanıyorum. 2023 yılı çok önemli bir yıl dönümünü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümünü kutlayacağımız bir yıl olacak. Bu anlamlı yıl dönümü için çok büyük hedefler belirledik. Önümüzdeki 9 yıl içinde büyüyen ekonomiyle, hızla gerçekleşen reformlarla, barışçıl dış politikamızla, Avrupa Birliği katılım sürecimizle, 2023 hedeflerimize ulaşacağımızdan hiç şüphem yok. İşin en çirkin tarafı şudur; Şantaj, telefon, özellikle ortam dinlemeleriyle, bütün bunların yanında görüntülemeyle birçok güvenlik mensubu, birçok yargı mensubu tehdit altına alınmıştır." 
STK TEMSİLCİLERİ İLE GÖRÜŞTÜ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Berlin'de kalacağı otelin önünde toplanan bir grup tarafından, "Dik dur eğilme, bu millet seninle", "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla karşıladı.
Tegel Havalimanı'ndan karayoluyla Berlin merkezdeki Ritz Carton Otel'e gelen Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile AK Parti İstanbul Milletvekili Egemen Bağış Avrupa'nın çeşitli yerlerinden Berlin'e gelen kalabalık bir grup tarafından karşılandı.
Kalabalığı selamladıktan sonra beraberindekilerle otele geçen Başbakan Erdoğan'ın, Almanya'daki Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Berlin Ritz Carton Otel'de Başbakan Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD), Berlin Türk-Alman İşadamları Birliği (TDU), Wefa Derneği, İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (İGMG), Hollanda Türk İşadamları Derneği, Berlin İslam Federasyonu, Avrupa Hüdai Vakfı'nın da arasında bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcilerini kabul etti.