DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Montrö'de basın açıklaması yaparak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Davutoğlu, "O fotoğrafları görüp de herhangi bir ülkenin, insanın, sorumluluk sahibi bir liderin sessiz kalabilmesi mümkün mü? Bu tablolar açık bir şekilde gösteriyor ki, Artık Esad'ın Suriye'yi hem ahlaki olarak yönetme meşruiyeti kalmamıştır. Hem de fiilen siyasi olarak da yönetme kudreti kalmamıştır" dedi.
SURİYE REJİMİ DIŞİŞLERİ BAKANININ KONUŞMASI CENEVRE 1 BİLDİRİSİNİN ESASINA AYKIRI
Suriye'de yaşananları sert bir dille eleştiren Bakan Davutoğlu, "Suriye'de insani facialara yol açan bir krizin herhangi bir çözüm çabası olmaksızın sürmesi çok nadirdir. Uluslararası toplum için bir utanç vesilesidir. 150 bin kişinin kayıtlı, muhtemelen 250 bin 300 bin civarında kişinin de kayıtsız olarak öldüğü kabul edilen 2 buçuk milyon kişinin mülteci durumuna düştüğü en az 7 milyon kişinin Suriye içinde mülteci durumuna düştüğü ve milyonlarca insanın acil yiyecek ve ilaç ihtiyacı içinde olduğu bir konjektörden bahsediyoruz. Konferansın Suriye halkı için hayırlı olmasını diliyorum. Çekilen bu acılardan sonra inşallah bir huzur ve istikrar dönemi başlar. İkili görüşmelerim sonucunda kişisel kanaatim maalesef ilk oturumda, Suriye rejiminin dışişleri bakanının konuşması, gerçekten konferansın ruhuna 'Cenevre 1' bildirisinin esasına aykırı bir nitelik taşıyordu. Sadece saldırgan bir üslupla diğer ülkeleri suçlamaya dönük Suriye'deki vakayı ve yaşanan olayları gerçek yüzünü örtmeye dönük bir çaba sergiledi" dedi.
NAZİ YÖNTEMLERİNİ ARATAN RESİMLER
Basında yer alan Suriye'deki işkence fotoğraflarına ilişkin Bakan Davutoğlu şunları söyledi: "Biz, bize dönük bazı eleştirilere de açıkça konuşmamda cevap verdiğim gibi, Suriye rejimini bu üslupla, bu yaklaşımla gerçekleştirdiği insanlık suçlarını örtmeye gücü yetmez. Son 3 yıldır her türlü yöntemle Suriye halkı katledilmiştir. Etnik kıyım uygulanmıştır. İnsanlık suçları işlenmiştir. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bütün bir halkı, şehirleri terörist ilan etmek. İkinci Dünya Savaşı'ndaki Nazi yöntemlerini aratan resimlerle halkı katletmeye çalışmak, uluslararası toplumla neredeyse alay edercesine bu katliamları sürdürmek, 21. Yüzyılın ilk büyük suçunu da oluşturmaktadır."
SURİYE ULUSAL KOALİSYONU'NU TUTUMUNDAN DOLAYI TEBRİK EDİYORUZ
Bakan Davutoğlu, "Suriye Ulusal Koalisyonu'nu, bu tutumundan dolayı tebrik ediyoruz. Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Sayın Ahmed el-Cerba'nın konuşması çok daha serinkanlı ve konferansın içeriğine uygun bir konuşmaydı. Provokatör saldırılara cevap vermeyen bir yaklaşım sergiledi. Suriye Ulusal Koalisyonu'nu, bu tutumundan dolayı tebrik ediyoruz" dedi.
ORTADA BİR SURİYE REJİMİ BİR DE SURİYE ULUSAL KOALİSYONU VAR
Cenevre 2 Konferansı'ndaki konuşmalara ilişkin olarak Bakan Davutoğlu şunları kaydetti: "Bugün elde edilen ene önemli netice, tarafların netleşmiş olmasıdır. Artık ortada bir Suriye rejimi tarafı bir de Suriye Ulusal Koalisyonu tarafı var. Bunlar netleşti. Taraflar belli müzakerelerde aralarında çok uçurum olsa da artık biliniyor. Ban Ki- Moon ile yaptığımız görüşmede, zamana dönük taktik diplomatik manevra yapılmasına izin verilmemesi talebinde bulundum. İnsani durumuna hemen iyileştirilmesi yönünde güven artırıcı önlemler devreye sokulmalı. Cenevre 1'in ruhuna uygun bir şekilde bir an önce tam yetkiye sahip bir geçiş hükümeti kurulması yönündeki genel iradeyi ve hedefi de göz ardı etmemeli. İki ayaklı bir müzakerenin yürütülmesinin doğru olacağı yönündeki kanaatimizi kendisiyle paylaştık."
BİR ANLAŞMA OLURSA GÜVENİLİR VE UYGULANABİLİR OLMALI
BM denetimine ilişkin bir soru üzerine Bakan Davutoğlu şöyle cevap verdi: "Bu toplantının gerçekleşmesi nedeniyle, Birleşmiş Milletleri bugün tebrik ettik. Ama çok geç ve yavaş kalmıştır. Yüzbinlerce insanın ölümüne neden olacak bir boşluk olmuştur. Eğer bir anlaşma olursa, güvenilir olması ve uygulanabilir olmasının temel garantisi Birleşmiş Milletler çerçevesinin oluşmasıdır. Daha o aşamaya gelinmedi. Metot tartışmaları var şu an için."
ARTIK ESAD'IN SURİYE'Yİ AHLAKİ VE FİİLİ OLARAK YÖNETME MEŞRUİYETİ KALMAMIŞTIR
Rusya'nın pozisyonuna ilişkin bir soruya Davutoğlu, "O fotoğrafları görüp de herhangi bir ülkenin, insanın, sorumluluk sahibi bir liderin sessiz kalabilmesi mümkün mü? Bu tablolar açık bir şekilde gösteriyor ki, Artık Esad'ın Suriye'yi hem ahlaki olarak yönetme meşruiyeti kalmamıştır. Hem de fiilen siyasi olarak da yönetme kudreti kalmamıştır" diye yanıt verdi. 
İran'ın da konferansa katılmasını desteklediklerini belirten Bakan Davutoğlu, “Türkiye olarak İran'ın bu toplantıya katılmasının faydalı olacağı kanaatindeydik son ana kadar da çaba gösterdik" dedi.
BM'NİN ETKİN BİR ARABULUCU OLMASI ÖNEMLİ
Bakan Davutoğlu, "Bundan sonra ne olacak? Suriye rejimi ve ona destek verenler bu üslubunu sürdürürse, mesafe almak mümkün değil. Uluslararası irade çok önemli. BM'nin etkin bir arabulucu olması bu da nasıl olacak? Onları da görebilmemiz önemli" dedi.
TERCİHLERİNİ REJİM YANINDA KULLANDILAR
Bakan Davutoğlu, "PYD'nin masaya gelmemesinin sorumluluğu kendilerine ait. Biz PYD'nin de diğer bütün Kürt guruplarının da Suriye Ulusal Koalisyonu içinde yer alması için her türlü çabayı gösterdik. Ama bize verdikleri sözleri yerine getirmektense, tercihlerini rejim yanında kullandılar. Önemli olan nerede durduklarının anlaşılması" ifadelerine yer verdi.

ZA (GD/RT)